Hûd Suresi 79. Ayet


Arapça

قَالُواْ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا فِي بَنَاتِكَ مِنْ حَقٍّ وَإِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُرِيدُ


Türkçe Okunuşu

Kâlû lekad alimte mâ lenâ fî benâtike min hakk(hakkın), ve inneke le ta’lemu mâ nurîd(nurîdu).


Kelimeler

kâlû dediler
lekad andolsun ki
alimte sen bildin, senin bildiğin (gibi)
olmadı
lenâ bizim
fî benâti-ke senin kızlarında, kızların hakkında, konusunda
min hakkın bir hak (haktan)
ve inne-ke ve muhakkak ki sen
le ta'lemu elbette biliyorsun
mâ nurîdu ne istediğimizi (maksadımızı)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim bir hak talebimiz (ilgimiz ve isteğimiz) olmadığını sen de bilip duruyorsun. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen de biliyorken (ne diye işimizi engelleme gayretindesin?) "
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Andolsun ki dediler, sen de bilirsin, kızlarında hiç gözümüz yok, sen bizim ne istediğimizi bilirsin.
Abdullah Parlıyan Meali Lût'a karşı, “Sen de biliyorsun ki, senin kızlarında gözümüz yok, aslında bizim neyin peşinde olduğumuzu çok iyi biliyorsun” dediler.
Ahmet Tekin Meali Onlar: “Senin ümmetinin kızlarında bizim gözümüzün olmadığını biliyorsun. Şüphesiz sen bizim ne istediğimizi de biliyorsun.” dediler.
Ahmet Varol Meali Onlar: "Bizim senin kızlarında bir hakkımız (onlarla bir ilgimiz) olmadığını bilirsin. Sen bizim ne istediğimizi de gayet iyi bilirsin" dediler.
Ali Bulaç Meali Dediler ki: 'Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun.'
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar dediler ki: “- Senin kızlarında hiç bir hakkımız olmadığını elbette bilmişsindir. Sen bizim ne istediğimizi (erkeklere varmak niyyetimizi) doğrusu bilirsin.”
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar: “Sen bilirsin, bizim senin kızlarında bir hakkımız yoktur. Ve sen bizim ne istediğimizi de biliyorsun” dediler.
Bayraktar Bayraklı Meali Dediler ki: “Senin kızlarında bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.”
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar da dediler ki: “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) "And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
Edip Yüksel Meali "Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin," dediler.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar: "Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun." dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Her halde dediler: ma'lûmdur ki senin kızlarında bizim hiç bir alâkamız yoktur ve bizim ne istediğimizi pek âlâ bilirsin
Hasan Basri Çantay Meali Dediler: «Andolsun, senin de bildiğin vech ile bizim senin kızlarınla hiç bir hak (ve alâka) mız yokdur. Sen bizim ne dilediğimizi elbette bilirsin».
Hayrat Neşriyat Meali Dediler ki: “Yemîn olsun (sen de) bilirsin ki, senin kızlarında bizim için hiçbir hak yoktur. (Kadınlara karşı bir meyil duymuyoruz.) Doğrusu sen bizim ne istediğimizi hâlbuki çok iyi bilirsin!”
İlyas Yorulmaz Meali Kavmi Lut'a “Sen bizim kızların hakkındaki gerçek düşüncelerimizi biliyorsun. Sen aynı zamanda ne istediğimizi de biliyorsun” dediler.
Kadri Çelik Meali “Hiç şüphesiz senin kızlarında bir hakkımız olmadığını biliyorsun ve doğrusu ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun” dediler.
Mahmut Kısa Meali Buna karşılık onlar, “Sen de gâyet iyi biliyorsun ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok, çünkü kadınlarlailgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!” dediler.
Mehmet Türk Meali (Onlar): “Bizim kesinlikle senin (ve ümmetinin) kızlarına karşı bir ilgi ve arzumuzun olmadığını, sen de bilirsin. Hatta sen bizim ne istediğimizi1 de çok iyi biliyorsun.” dediler.*
Muhammed Esed Meali “Sen de biliyorsun ki senin kızlarında gözümüz yok” 110 dediler, “Sen, aslında bizim neyin peşinde olduğumuzu çok iyi bilirsin!”
Mustafa İslamoğlu Meali Dediler ki: “Sen de iyi biliyorsun ki bizim senin kızlarında gözümüz yok; aslında sen çok iyi biliyorsun bizim ne istediğimizi!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dediler ki: «Muhakkak sen bilmişsindir ki bizim için senin kızlarda bir hak yoktur. Ve şüphe yoktur ki sen bizim ne kasdettiğimizi elbette bilirsin.»
Suat Yıldırım Meali Şöyle dediler: “Sen de pek iyi bilirsin ki senin kızlarında hakkımız ve onlarla hiç bir alâkamız yoktur, onlarda gözümüz yoktur, ama sen bizim ne istediğimizi pekâla biliyorsun! ”
Süleyman Ateş Meali Dediler ki: "Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını bilmişsindir. Ve sen bizim ne isteğimizi de pekala bilirsin!"
Süleymaniye Vakfı Meali “Kızlarınla ilgilenmediğimizi iyi bilirsin. Bizim ne istediğimizi de iyi bilirsin” dediler.
Şaban Piriş Meali .-Senin kızlarınla bizim bir işimizin olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi de elbette biliyorsun, dediler.
Ümit Şimşek Meali “Sen de biliyorsun ki senin kızlarınla bizim bir işimiz yok,” dediler. “Bizim ne istediğimizi pekalâ biliyorsun.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dediler ki: "Senin kızlarında hakkımız olmadığını çok iyi biliyorsun. Ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun."
M. Pickthall (English) They said: Well thou knowest that we have no right to thy daughters, and well thou knowest what we want.
Yusuf Ali (English) They said: "Well dost thou know we have no need of thy daughters: indeed thou knowest quite well what we want!"

İslam Vakti Mobil Uygulamaları