Hûd Suresi 9. Ayet


Arapça

وَلَئِنْ أَذَقْنَا الإِنْسَانَ مِنَّا رَحْمَةً ثُمَّ نَزَعْنَاهَا مِنْهُ إِنَّهُ لَيَئُوسٌ كَفُورٌ


Türkçe Okunuşu

Ve le in ezaknâl insâne minnâ rahmeten summe neza'nâhâ minhu, innehu le yeûsun kefûr(kefûrun).


Kelimeler

ve le ve elbette, mutlaka
in eğer
ezaknâ el insâne insana tattırdık
min-nâ bizden
rahmeten rahmet
summe sonra
neza'nâ-hâ onu biz çekip aldık
min-hu ondan
inne-hu muhakkak ki o, çünkü o
le yeûsun mutlaka (tamamen) ümitsiz olur
kefûrun nankör olur

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Andolsun ki eğer Biz insana Kendi katımızdan bir rahmet (nimet ve fazilet) tattırıp; sonra (kıymetini bilsin ve imtihandan geçsin diye) bunu kendisinden çekip alsak, kuşkusuz o (hemen) umudunu kesmiş bir nankör (gibi davranmaya, itiraz ve isyana başlayacaktır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İnsana, katımızdan bir rahmet tattırsak da sonra alıversek onu insandan, şüphe yok ki her şeyden ümidini keser, bir nankör olur gider.
Abdullah Parlıyan Meali Eğer insana kendi tarafımızdan bir rahmet tattırdıktan sonra, onu ondan çekip alırsak, hemen ümitsizliğe düşer ve Allah'tan gelen tüm gerçekleri inkâr ederek nankör olur.
Ahmet Tekin Meali Eğer insana, tarafımızdan bir rahmet, bir nimet tattırır, sonra da bunu kendisinden çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör bir kimse olur.
Ahmet Varol Meali İnsana katımızdan bir rahmet tattırsak da sonra onu geri alsak o hemen ümitsiz bir nankör oluverir.
Ali Bulaç Meali Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.
Ali Fikri Yavuz Meali İnsanoğluna, tarafımızdan bir rahmet (sıhhat ve zenginlik) taddırıp da sonra bunu çekip alıversek, şüphesiz ki o, Allah'ın ihsanından tamamen ümidini kesen, evvelki nimeti unutan nakör bir kimse olur.
Bahaeddin Sağlam Meali Eğer kendi katımızdan insana bir rahmet tattırsak, sonra o rahmeti (nimeti) ondan geri alsak, işte o zaman ümitsiz ve nankör olur.
Bayraktar Bayraklı Meali Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır da sonra bunu ondan çekip geri alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur.
Cemal Külünkoğlu Meali Bunun gibi, insana katımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da onu kendisinden çekip alsak, muhakkak o, (önceki lütfumuzu unutan) çok ümitsiz ve çok nankör bir kimse olur.
Diyanet İşleri Meali (Eski) And olsun ki, insana nimetimizi tattırır sonra onu ondan çekip alırsak, o şüphesiz umutsuz bir nanköre döner.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da, sonra bunu ondan çekip alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör oluverir.
Diyanet Vakfı Meali Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet)  tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur.
Edip Yüksel Meali İnsana kendimizden bir rahmet tattırsak ve sonra ondan çekip alsak, umutsuzlaşır, nankörleşir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve şayed insana tarafımızdan bir rahmet tattırır sonra da onu ondan alıverirsek şüphesiz ki o çok me'yustur, nankördür
Hasan Basri Çantay Meali İnsana bizden bir rahmet (ve ni'met) tatdırıb da sonra bunu kendisinden soyub alıversek, andolsun, (o anda) o, (Allahın fazlından) ümidini kesen bir adam, (evvelki ni'metleri tamamen unutan) bir nankördür.
Hayrat Neşriyat Meali Şübhesiz ki, insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak da, sonra bunu ondan çekip alsak; doğrusu o, gerçekten çok ümidsiz, çok nankör olur.
İlyas Yorulmaz Meali Biz insana merhametimizden nimetleri tattırıp da, sonra o nimetleri geri aldığımızda, hemen ümitsizliğe düşüp, inkarcı kesilir.
Kadri Çelik Meali Hiç şüphesiz insana nimetimizi tattırır, sonra onu ondan çekip alırsak, o şüphesiz umutsuz ve nankör biri kesilir.
Mahmut Kısa Meali Eğer insanoğluna katımızdan zenginlik, sağlık, güzellik, bolluk, bereket, huzur gibi nîmetler vererekbir rahmet tattırdıktan sonra onu elinden çekip geri alsak, bunun bir imtihân olduğunu göz ardı ederek hemen ümitsizliğe düşer, nankörlük etmeye başlar. Sahip olduğu her şeyin kendisine Allah tarafından bağışlanan gelip geçici nîmetler olduğunu idrâk edemediği için, onları kaybettiği anda müthiş bir sarsıntı geçirir, yaşama ümidini tamamen kaybeder.
Mehmet Türk Meali Yemin olsun! Eğer şu insana1 tarafımızdan bir rahmet tattırıp, sonra bunu kendisinden çekip alsak o mutlaka nankörlük ederek, umudunu keser.2*
Muhammed Esed Meali Bunun gibi, insana katımızdan bir rahmet tattırsak, 16 sonra da onu kendisinden çekip alsak, hemen [önceki lütfumuzu] nankörce unutup umutsuzluğa düşer. 17
Mustafa İslamoğlu Meali Ne ki eğer insanoğluna katımızdan bir rahmet tattırıp daha sonra da o rahmeti ondan çekip almış olsak; derhal o son derece karamsar, son derece nankör biri olup çıkar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu ondan çekip alırsak şüphe yok ki o elbette çok me'yustur, nankördür.
Suat Yıldırım Meali Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur.
Süleyman Ateş Meali Eğer biz insana, bizden bir rahmet taddırsak da sonra onu kendisinden çekip alsak, hemen o, umutsuzluğa düşer, nankör olur.
Süleymaniye Vakfı Meali İnsana katımızdan bir ikramda bulunsak, sonra onu geri alsak umutsuzluğa kapılır ve tam bir nankör olur.
Şaban Piriş Meali Eğer insanlara tarafımızdan bir rahmet tattırıp, sonra onu kendisinden geri alırsak, o artık, ümitsiz bir nankör olur.
Ümit Şimşek Meali Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırsak, sonra da bunu ondan alacak olsak, o ümitsizliğe düşer, nankörleşir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali İnsana bizden bir rahmet tattırıp sonra onu ondan çekip alsak, insan elbette çok ümitsiz, çok nankör bir hale düşer.
M. Pickthall (English) And if We cause man to taste some mercy from Us and afterward withdraw it from him, lo! he is despairing, thankless.
Yusuf Ali (English) If We give man a taste of Mercy from Ourselves, and then withdraw it from him, behold! he is in despair and (falls into) blasphemy.(1506)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları