Hacc Suresi 41. Ayet


Arapça

الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ


Türkçe Okunuşu

Ellezîne in mekkennâhum fîl ardı ekâmûs salâte ve âtevuz zekâte ve emerû bil ma’rûfi ve nehev anil munker(munkeri), ve lillâhi âkıbetul umûr(umûri).


Kelimeler

ellezîne ki onlar
in eğer
mekkennâ-hum onları yerleştirdik
fî el ardı yeryüzünde
ekâmû es salâte namazı ikame ettiler (ederler, kılarlar)
ve âtevu ez zekâte ve zekâtı verdiler (verirler)
ve emerû ve emrettiler (emrederler)
bi el ma'rûfi iyilikle, bilinen şekilde, örfe tâbî olarak
ve nehev ve nehyettiler (nehyederler, yasaklarlar)
an el munkeri münkerden, kötülükten
ve li allâhi ve Allah içindir, Allah'ındır
âkıbetu âkibet, son, sonuç
el umûri işler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali O (mü’minler) ki, eğer yeryüzünde kendilerini yerleştirip iktidar imkânı verirsek; namazı dosdoğru ikame eder (şuur ve huzurla yerine getirirler), zekâtı verirler, iyiliği emreder (yürütürler), kötülüğü yasaklayıp önlerlerdi. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali O kişilerdir onlar ki onları yeryüzünde yerleştirdik mi namaz kılarlar, zekat verirler, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar ve bütün işlerin sonucu, Allah'a varır.
Abdullah Parlıyan Meali O mü'minler ki, kendilerini yeryüzünde egemen kılsak, namaz ibadetine ağırlık verip, toplumda namazı devamlı kılınması ve duyarlı olunması gereken bir ibadet haline getirirler, arınmak için verilmesi gereken zekatı verirler, yapılması iyi ve doğru olanı emreder, yanlış ve kötü olanı yasaklarlar. Ama olup biten herşeyin sonucu hakkkında hüküm vermek Allah'a kalmıştır.
Ahmet Tekin Meali Allah'ın dinine, peygamberine yardım edenler, ülkelerinde, yeryüzünde, kendilerini iktidar mevkiine getirdiğimizde onlar na-mazı erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılanlar, vicdanlarını, servetlerini sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenler, Kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü'minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü, planları, programları, adaleti uygulayarak kamu düzenini sağlayanlar, iyiliği emredenler, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü'minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü akıllarını kullanıp yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin edenlerdir. Elde edilecek güzel sonuçlar, Allah için, Allah rızası içindir.
Ahmet Varol Meali Onlar, kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar. İşlerin sonu Allah'ındır.
Ali Bulaç Meali Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar, o müminlerdir ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve fenalıktan da alıkoyarlar. Bütün işlerin sonu (kıyamette) Allah'a dönecektir.
Bahaeddin Sağlam Meali Öyle müminler ki, onlara yeryüzünde imkân verdiğimizde namazı doğruca kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler, kötülükten sakındırırlar. Bütün işlerin (hayırlı) sonucunun Allah’a ait olduğunu bilirler.
Bayraktar Bayraklı Meali Eğer onlara yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar. İşlerin sonu Allah'a varır.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar (Allah'ın dininin topluma yayılması için gayret gösterenler) öyle kimselerdir ki, şayet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği yayarlar ve kötülükten sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onları biz yeryüzüne yerleştirirsek namaz kılarlar, zekat verirler, uygun olanı emrederler, fenalığı yasak ederler. İşlerin sonucu Allah'a aittir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.
Diyanet Vakfı Meali Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.  *
Edip Yüksel Meali Onlar ki kendilerini yeryüzüne yöneticiler kıldığımız zaman namazı gözetir, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülükten menederler. Son karar ALLAH'a aittir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a âittir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Onlar ki şayed kendilerini Arzda makamı iktıdara getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, ma'ruf ile emir ve Münkerden nehiy ederler bütün umurun akıbeti de sırf Allaha aiddir
Hasan Basri Çantay Meali Onlar, (o müminlerdir ki) eğer kendilerine yer (yüzün) de bir iktidar mevkii verirsek dosdoğru namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emr ederler, kötülükden vaz geçirmiye çalışırlar. (Bütün) umurun aakıbeti (nihayet) Allaha (râci') dir.
Hayrat Neşriyat Meali Onlar ki, kendilerine yeryüzünde imkân (iktidar) verdiğimiz takdirde (gafletedalmazlar ve) namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten men' ederler. (Bütün) işlerin sonu ise Allah'a âiddir.
İlyas Yorulmaz Meali Yer yüzünde kendilerine mekan edindirdiğimiz kimseler, namazı kılarlar, zekatı verirler, iyilikleri emrederler ve kötülüklere de engel olurlar. Bütün işlerin sonucunu belirlemek Allah'a aittir.
Kadri Çelik Meali Onları yeryüzünde yerleştirip iktidar sahibi kılacak olursak; dosdoğru namazı kılan, zekâtı veren, uygun olanı emreden ve kötü olandan sakındıran kimselerdir. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir.
Mahmut Kısa Meali Onlar ki, kendilerine yeryüzünde güç ve egemenlik bahşettiğimiz zaman,şımarıp azgınlaşmazlar; aksine, beş vakit namazı hayatın merkezine yerleştirerek, onu dikkatle ve özenle, mümkün mertebe toplu hâlde kılarlar; ekonomik ve toplumsal bir kulluk olarak zekâtı verirler; insanlığa faydalı olan Allah’ın emrettiği iyi ve güzel şeyleri emreder, O’nun nehyettiği kötü ve zararlı olan her şeyi yasaklarlar. Ve bütün bunları, yalnızca Allah için yaparlar; çünkü bilirler ki: Her işin sonu Allah’a varır.Nihâî hükmü verecek, son sözü söyleyecek olan O’dur.
Mehmet Türk Meali O (cihad eden mü’minleri) yeryüzünde iktidar sahibi kılarsak onlar, namazı dosdoğru ve devamlı kılarlar, zekâtı verirler, (insanlara) iyiliği emrederler, kötülükten sakındırırlar.1 Zâten bütün işler, sonunda Allah’a aittir.*
Muhammed Esed Meali [O yardıma layık olanlar ki,] kendilerini yeryüzünde egemen kılsak [dahî] salâta devam ederler, arınmak için verilmesi gerekeni verirler, yapılması iyi ve doğru olanı emreder, yanlış ve kötü olanı yasaklarlar; ama yine de, olup biten her şeyin sonucu Allah'a kalmıştır.
Mustafa İslamoğlu Meali Bu kimseler ki, eğer onlara yeryüzünde iktidar versek namazı hakkını vererek eda ederler; arınmak için ödenmesi gereken bedeli öderler; iyi, doğru ve yararlı olanı emreder, kötü, yanlış ve zararlı olandan da sakındırırlar. En nihayet işlerin sonucunu belirlemek Allah’a aittir.[2849]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onlar ki, eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek (bir makamı iktidara getirirsek) namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler ve ma'ruf ile emrederler ve münkerden nehyeylerler ve bütün işlerin akibeti ise Allah Teâlâ'ya aittir.
Suat Yıldırım Meali Onlar öyle mükemmel insanlardır ki şayet kendilerine dünyada hakimiyet nasib edersek namazlarını hakkıyla ifa eder, zekâtlarını verir, iyi ve meşrû olanı yayar, kötülüğü önlerler. Bütün işlerin âkıbeti elbette Allah'a aittir. [24, 55]*
Süleyman Ateş Meali O(Allah'ın dinine yardım ede)nleri yer yüzünde iktidara getirdiğimiz takdirde (zorbaların yoluna sapmazlar, bil'akis) namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir (her şey sonunda O'na varacaktır).
Süleymaniye Vakfı Meali Onlar öyle kimselerdir ki eğer bir yere yerleştirsek namazı tam kılar, zekatı verir, marufa (Kur’an ölçülerine) uygun olanı ister, münkere (Kur’an’a ve insan doğasına uymayan şeye) karşı durur. Her işin sonu Allah’a varır.
Şaban Piriş Meali Eğer onlara yeryüzünde imkan ve güç verirsek, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler, kötülüğü yasaklarlar. İşlerin sonu Allah'a aittir.
Ümit Şimşek Meali O kimseler ki, kendilerini yeryüzünde iktidara getirdiğimizde namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emredip kötülükten sakındırırlar. Sonunda bütün işlerin dönüşü Allah'adır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Onlar o kişilerdir ki eğer kendilerini yeryüzünde imkân ve güç sahibi yapsak namazı/duayı yerine getirirler, zekâtı verirler, iyiliğe özendirirler, kötülükten sakındırırlar. Tüm iş ve oluşlar Allah'a varır.
M. Pickthall (English) Those who, if We give them power in the land, establish worship and pay the poor due and enjoin kindness and forbid iniquity. And Allah's is the sequel of events.
Yusuf Ali (English) (They are) those who, if We establish them in the land, establish regular prayer and give regular charity, enjoin the right and forbid wrong:(2819) with Allah rests the end (and decision) of (all) affairs.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları