Hacc Suresi 48. Ayet


Arapça

وَكَأَيِّن مِّن قَرْيَةٍ أَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ أَخَذْتُهَا وَإِلَيَّ الْمَصِيرُ


Türkçe Okunuşu

Ve ke eyyin min karyetin emleytu lehâ ve hiye zâlimetun summe ehaztuhâ, ve ileyyel masîr(masîru).


Kelimeler

ve ke eyyin ve niceleri gibi
min karyetin bir yeri, bir ülkeyi
emleytu ben mühlet (süre) verdim
lehâ onda, onun
ve hiye ve o
zâlimetun zulmetmek, zulüm işlemek, zalimdir
summe sonra
ehaztu-hâ onu aldım (yakaladım)
ve ileyye ve bana
el masîru varış yeri

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Tarihe ibretle bakın) Nice ülke (halkı) var ki, zulmettikleri halde onlara bir (zaman) mühlet verdim. Sonra onları yakaladım (ve cezalarını kestim. Elbette ve her halde) dönüş ancak Bana’dır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve nice şehir var ki halkı zalim olduğundan mühlet verdik onlara da sonra helak ediverdim ve dönüp gelecekleri yer de benim tapımdır.
Abdullah Parlıyan Meali Ve nice şehir halkı var ki, yaratılış gayesine aykırı hareket ettikleri için onlara, bir süre için fırsat vermiştim. Ama zamanı gelince, onları kıskıvrak yakalayıverdim, dönüş ancak banadır.
Ahmet Tekin Meali Baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellerlerken, kendilerine mühlet verdiğim nice memleketi, sonunda cezalandırdım. Sonuçta hepiniz benim huzuruma gelip bir daha hesap vereceksiniz.
Ahmet Varol Meali Nice kentlere zalim oldukları halde süre tanıdım sonra yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.
Ali Bulaç Meali Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.
Ali Fikri Yavuz Meali Zulmedib dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, ben onları azabımla yakalayıvermiştim. Sonunda muhakkak dönüş banadır.
Bahaeddin Sağlam Meali Zulmettikleri halde kendilerine mühlet verdiğimiz nice şehirler vardı. Sonra onları yakalayıverdik. Ve her şeyin varışı Bizedir. (Hiçbir şey Biz’den kurtulamaz.)
Bayraktar Bayraklı Meali Zulmedip dururlarken, kendilerine süre tanıdığım nice ülkeler vardır. Sonunda onları yakalayıp yok ettim. Dönüş yalnız banadır.
Cemal Külünkoğlu Meali Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde (onlara iman etmeleri için) mühlet verdim ve sonra onları kıskıvrak yakaladım. (Herkes bilsin ki) Son dönüş banadır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Nice kasabalara, haksız oldukları halde, mehil vermiştim; sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş ancak Bana'dır.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Zalim oldukları hâlde, mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız banadır.
Diyanet Vakfı Meali Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.
Edip Yüksel Meali Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde süre tanıdım ve sonra onları hesaba çektim; son dönüş Banadır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, sonunda onları yakalayıvermiştim. Dönüş ancak banadır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Zulm etmektelerken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket vardı ki ben onu tutmuş alıvermiştim, bütün inkılâb nihayet banadır
Hasan Basri Çantay Meali (Halkı sizin gibi) zulümde devam edib dururken kendisine mühlet verdiğim nice memleket vardır ki ben onları nihayet (azabımla) yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.
Hayrat Neşriyat Meali Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır!(2)*
İlyas Yorulmaz Meali Halkı zulüm etmeyi alışkanlık edinmiş nice şehirlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Dönüş banadır.
Kadri Çelik Meali Nice ülkeler vardır ki (halkı) zulmedici olduğu halde ben ona bir süre tanıdım, sonra da kıskıvrak yakalayıverdim ve dönüş yalnızca banadır.
Mahmut Kısa Meali Nice ülkeler var ki, zulüm ve haksızlık yaptıkları hâlde, onları hemen helâk etmedim; aksine, akıllarını başlarına almaları için kendilerine bir süreliğine fırsat verdim fakat günü gelince de, korkunç bir azapla onları yakalayıverdim! Eninde sonunda, dönüş Banadır!
Mehmet Türk Meali Ben, zâlim olan nice ülkelere (önce) bir süre tanıdım sonra da helâk ettim. (Şunu iyi bilin ki) dönüş, ancak Bana’dır.
Muhammed Esed Meali Ve onmaz zulüm ve haksızlıklara dalıp gitmiş nice toplumlara bir süre için fırsat vermiştim! Ama günü gelince onları kıskıvrak yakalayıverdim: çünkü bütün yolculukların sonu Banadır!
Mustafa İslamoğlu Meali Ben, zulme gömülüp gitmiş nice toplumlara (önce) süre tanımış, sonra enselemişimdir: nihayet dönüş Banadır.[2856]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve nice belde vardır ki, o zalim olduğu halde ona mühlet verdim. Sonra da onu yakaladım. Ve bütün dönüş de Bana'dır.
Suat Yıldırım Meali Zulümde aşırı giden nice memleket vardı ki Ben onlara önce mühlet verip sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim! Herkesin dönüşü ancak Banadır.
Süleyman Ateş Meali Nice kent var ki zulmederken ona biraz süre vermişim, sonra onu yakalamışımdır. Sonunda dönüş ancak banadır.
Süleymaniye Vakfı Meali Yanlışlar içinde oldukları halde nice kentlere, önce süre tanıdım sonra da onları kıskıvrak yakaladım. Dönüş banadır.
Şaban Piriş Meali Nice ülkeler vardır ki, zalim olmalarına rağmen ben, onlara süre tanıdım. Sonra da onları aldım. Dönüş banadır.
Ümit Şimşek Meali Nice zalim beldeler vardı ki, Ben onlara süre tanıdım, sonra da yakalayıverdim. Sonunda herkesin dönüşü Banadır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Nice kent/medeniyet var ki, zulme saptığı halde, ona süre tanıdım. Ama sonra kendisini yakalayıverdim. Dönüş yalnız banadır.
M. Pickthall (English) And how many a township did I suffer long though it was sinful! Than I grasped it. Unto Me is the return.
Yusuf Ali (English) And to how many populations did I give respite, which(2827) were given to wrong-doing? in the end I punished them. To me is the destination (of all).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları