Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki; şimdi onların altları üstlerine gelmiş çardakları (ve konakları) ıpıssız durmaktadır, kullanılamaz (atıl) vaziyetteki kuyuları (terk edilmiş bulunmaktadır), yüksek ve muhteşem sarayları (yıkılıp viran olmuş durumdadır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Nice şehirler var ki halkı zalim olduğundan helak ettik onları ve o şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, ıpıssız kalmış ve nice kuyular kuruttuk, nice yüce köşkler yıktık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Yaratılış gayesine aykırı davranan nice şehir sakinlerini biz yok ettik. Şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor. O şehirlerin tavanları, duvarlarına çökmüş, yerle bir olmuş, kuyuları kendi haline terkedilmiş, bir zamanlar göğe doğru yükselen sarayları şimdi yerle bir olmuş! |
Ahmet Tekin Meali |
Nice memleketleri, baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engellerken yok ettik. Geride, damları çökmüş, duvarları yıkılmış harabeler, terkedilmiş susuz kuyular, ıssız kalmış ulu saraylar bıraktılar.* |
Ahmet Varol Meali |
(Halkı) zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kentler vardır ki şimdi oraların damları duvarlarının üstüne çökmüş haldedir. (Oralarda) nice kullanılmaz halde kuyu ve (bomboş bırakılmış) sağlam köşk vardır. |
Ali Bulaç Meali |
(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir). |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Nice memleketler vardı ki, zulüm yapıyorlarken biz onları helâk ettik de damları çökmüş, duvarları üzerlerine yıkılmıştır (ıssız harabeye dönmüştür). Nice kuyularla yüksek saraylar (sahibsiz) bomboş bırakılmıştır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ahalisi zulmederken helak ettiğimiz nice şehirler var ki, duvarları tavanları üzerine çökmüştür. Ve onda nice kuyuları çalışmaz hale getirdik ve sağlam süslü sarayları boş bıraktık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Nice zulme dalmış ülke halkını yok ettik. Artık duvarları çatıları üzerine çökmüş, kuyuları kullanılmaz olmuş, yüce sarayları terkedilmiştir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Halkı zalim olan nice şehirleri yok ettik. Öyle ki yapılarının duvarları, yere inen tavan yıkıntılarının üzerine çökmüştür. Nice kuyularla yüksek saraylar (sahipsiz) bomboş kalmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Nice kasabaların halkını haksızlık yaparken yok ettik. Artık çatıları çökmüş, kuyuları metruk, sarayları bomboş kalmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Halkı zulmetmekteyken helâk ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır! |
Diyanet Vakfı Meali |
Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helâk ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır. |
Edip Yüksel Meali |
Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı... |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.) |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Evet, nice memleketler vardı ki biz onları zulm etmektelerken helâk ettik de şimdi onlar damlarının üzerine çökmüş ıp ıssız, hem nice muattal kuyu ve müşeyyed köşk |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Evet) nice memleket (ler vardı) ki (halkı) zulümde devam edib dururlarken biz onları (mahv-ü) helak etdik. Şimdi dıvarlar tavanlarının üstüne çökmüş (ıpıssız kalmış) dır (o yerler). Ve (biz nice) kuyu (lar) ı muattal, (nice) yüksek saray (ları bomboş bırakdık). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Nitekim o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki, onları helâk etmişizdir. Şimdi o, duvarları çatıları üzerine çökmüş (harâb olmuş) bir hâldedir; kullanılmaz hâle gelmiş nice kuyular ve (bomboş) kalmış nice yüksek saraylar (hep sâhibsiz kaldılar)! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Haksızlık yapmalarından sonra helak ettiğimiz kasabalardan, altı üstüne gelmiş, su kuyularının suları kurumuş ve sarayları yerle bir olmuş, niceleri var. |
Kadri Çelik Meali |
(Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi içi boş binaları öylece ayakta durmakta; terkedilmiş kuyuları ve yüksek sarayları (da sahipsiz bulunmaktadır). |
Mahmut Kısa Meali |
Evet, zulüm ve haksızlıklarından dolayı nice şehirleri işte böyle helâk ettik! Vaktiyle görkemli birer saltanat merkezi olan bu şehirlerin bugünkü hâline bir bakın; çatıları çökmüş, yerle bir olmuş; kuyuları kurumuş, bir zamanlar göklere yükselen görkemli sarayları şimdi harabeye dönmüş! |
Mehmet Türk Meali |
Biz, (halkı) zâlim olan nice ülkeleri helâk ettik. Şimdi o (ülkeler) duvarları tavanlarının üzerine çökmüş binalar, terkedilmiş kuyular, bomboş saraylar (halindedir). |
Muhammed Esed Meali |
Ve zulüm ve haksızlıkta onmaz düzeylere vardıkları için nice şehirleri yok ettik, öyle ki, şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor; çatıları çökmüş, kuyuları kurumuş, [bir zamanlar göğe doğru] yükselen sarayları (şimdi yerle bir olmuş)! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İşte bu yüzden çığırdan çıkmış nice kentleri helâk ettik. Nihayet hepsi de tepe taklak gitti, şimdi yerlerinde yeller esiyor. (Geriye) terkedilmiş kuyular (kaldı); o heybetli saraylar(dan şimdi eser yok). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Evet. Nice beldeyi, o zalim olduğu halde onu helâk ettik ki, onun duvarları, tavanları üzerine yıkılmış, ve nice muattal kuyu ve nice yüksek köşk (sahipsiz bırakılmıştır). |
Suat Yıldırım Meali |
Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar. . . [11, 102; 21, 11] |
Süleyman Ateş Meali |
(Halkı) zulmederken helak ettiğimiz nice kent vardırki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biz nice kenti yanlış yaparlarken etkisiz hale getirmişizdir. Onlara, devrilmiş direkleri üzerine çökmüş, bir kör kuyu ve sağlam bir köşk kalmıştır. |
Şaban Piriş Meali |
Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla edilmiş, su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları bomboş kalmıştır. |
Ümit Şimşek Meali |
Böylece Biz nice zalim beldeyi helâk ettik ki, şimdi onların yerinde altı üstüne gelmiş harabeler, kör kuyular, bomboş duran yüksek saraylar vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Zalim olduğu için helâk ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var. |
M. Pickthall (English) |
How many a township have We destroyed while it was sinful, so that it lieth (to this day) in, and (how many) a deserted well and lofty tower! |
Yusuf Ali (English) |
How many populations have We destroyed, which were given to wrong- doing? They tumbled down(2823) on their roofs. And how many wells are lying idle and neglected,(2824) and castles lofty and well-built?* |