Kasas Suresi 14. Ayet


Arapça

وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَاسْتَوَى آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve lemmâ belega eşuddehu vestevâ âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).


Kelimeler

ve lemmâ ve olduğu zaman
belega erişti, ulaştı
eşudde-hu onun en kuvvetli çağı, erginlik çağı
vestevâ ve kemâle erdi
âteynâ-hu ona verdik
hukmen hüküm
ve ilmen ve ilim
ve kezâlike ve bunun gibi, böylece
neczî cezalandırırız
el muhsinîne muhsinler, ahsen olanlar (fizik vücudunu teslim edenler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali O (Musa, Firavun’un sarayında) vaktâki erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir ‘hüküm-hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları (Muhsin olanları) işte böyle ödüllendiririz.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ergenlik çağına gelip olgunlaşınca ona peygamberlik ve bilgi verdik ve biz, iyilik edenleri böylece mükafatlandırırız.
Abdullah Parlıyan Meali Derken Musa, ergenlik çağına ulaşıp zihnen iyice olgunlaşınca, kendisine doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan, güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. İyi işler işleyenleri, biz böylece mükafatlandırırız.
Ahmet Tekin Meali Mûsâ erginlik, yiğitlik çağına-onsekiz yaşına girip gençlik dönemini tamamlayarak olgunlaşınca, biz ona, hikmete dayalı hükümranlık, yargı ve icra yetkisi, şeriat ve ilim verdik. İşte iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderleri, idarecileri ve müslümanları biz böyle mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol Meali Güçlülük çağına erip olgunlaşınca biz ona hüküm (hikmet) ve ilim verdik. İşte biz iyilikte bulunanları böyle mükafatlandırırız.
Ali Bulaç Meali Erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir 'hüküm ve hikmet' ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.
Ali Fikri Yavuz Meali Mûsa, tam kemâl çağına erip de dengini bulunca, biz ona peygamberlik ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara böyle mükâfat veririz.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve Musa, erginliğine ulaşıp olgunlaşınca, Biz ona hüküm ve ilim verdik. Biz iyilik ve güzellik ile davrananları böylece mükâfatlandırırız.
Bayraktar Bayraklı Meali Mûsâ ergenlik çağına gelip olgunlaşınca, ona güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. Güzelliğe sevdalı olanları böyle ödüllendiririz.
Cemal Külünkoğlu Meali Derken, (Musa) erginlik çağına ulaşıp (zihnen) iyice olgunlaşınca, kendisine güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. İyiliğe yatkın olanları işte böyle mükâfatlandırırız!*
Diyanet İşleri Meali (Eski) Musa erginlik çağına gelip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Mûsâ, olgunluk çağına ulaşıp gelişimini tamamlayınca, biz ona ilim ve hikmet verdik. Biz, iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet Vakfı Meali Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece mükâfatlandırırız.  *
Edip Yüksel Meali Erginlik çağına gelip olgunlaşınca ona bilgelik ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle ödüllendiririz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Musa yiğitlik çağına girip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükafatlandırırız.
Elmalılı Meali (Orjinal) Vaktâ ki kıvamına irip dengini buldu ona bir hâkimiyyetle bir ılim verdik ve işte muhsinlere böyle mükâfat ederiz
Hasan Basri Çantay Meali Vaktaki (Musa) civanlığına erib olgunlaşdı. Biz ona hikmet ve ilim verdik. İyi hareket edenleri biz böyle mükâfatlandırırız.
Hayrat Neşriyat Meali Nihâyet (Mûsâ'nın) gücü kemâle erip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İşte iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.
İlyas Yorulmaz Meali Bebek olgunluğa ve belirli bir yaşa geldiğinde, ona karar verme yeteneği ve bilgi vermiştik. Biz iyi davrananları böyle mükafaatlandırırız.
Kadri Çelik Meali O, kemaline erişip oturaklı hale gelince de biz ona bir hüküm ve ilim verdik. Biz ihsan sahiplerini işte böyle ödüllendiririz.
Mahmut Kısa Meali Ve aradan yıllar geçti. Nihâyet Mûsâ gençlik çağına ulaşıp zihni ve bedeni açıdan iyice olgunlaşınca, kendisine derin bir hikmet ve ilim verdik. İşte Biz, güzel davrananları böyle ödüllendiririz.
Mehmet Türk Meali (Mûsa) olgunluk çağına erip dengini bulunca, kendisine hâkimiyet ve (vahiy) ilmi verdik. İşte Biz iyilik yapanları1 böyle ödüllendiririz.*
Muhammed Esed Meali DERKEN, [Musa] erginlik çağına ulaşıp [zihnen] iyice olgunlaşınca, kendisine [doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan] güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik; 12 iyiliğe yatkın olanları Biz işte böyle mükafatlandırırız.
Mustafa İslamoğlu Meali DERKEN (Musa) olgunluk çağına ulaşıp rüştünü isbat edince,[3379] ona üstün bir muhakeme ve (seçip ayırma yeteneği kazandıran) bir ilim[3380] bahşettik: Biz dürüst ve erdemli davrananları işte böyle ödüllendiririz.[3381]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki Mûsa, yiğitlik çağına erdi ve olgunlaştı, O'na hüküm ve ilim verdik, ve işte muhsin olanları böylece mükâfaatlandırırız.
Suat Yıldırım Meali Mûsâ yiğitlik çağına erip olgunlaşınca Biz ona hikmet ve ilim verdik. Biz iyilik edenleri işte böyle mükâfâtlandırırız.
Süleyman Ateş Meali (Musa), güçlü çağına erip, olgunlaşınca biz ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
Süleymaniye Vakfı Meali Musa olgunluk çağına erişip dengeli bir kişilik kazanınca ona hikmet ve ilim verdik. Güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Şaban Piriş Meali Musa ergenlik çağına ulaşıp, olgunlaşınca, ona, anlayış ve bilgi verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.
Ümit Şimşek Meali Musa yetişkin çağa gelip de olgunlaşınca, ona hüküm(4) ve ilim verdik. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri Biz böyle ödüllendiririz.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Mûsa, yiğitlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona hikmet ve ilim verdik. Biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz.
M. Pickthall (English) And when he reached his full strength and was ripe, We gave him wisdom and knowledge. Thus do We reward the good.
Yusuf Ali (English) When he reached full age, and was firmly established(3340) (in life), We bestowed on him wisdom and knowledge: for thus do We reward those who do good.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları