Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz ise yeryüzünün (her yerinde ve her devirde) zayıf düşürülen kimselere (aciz ve çaresiz hale getirilip ezilen; inanç, itaat ve cihad ehline) lütufta bulunup (nimet ve faziletimizi tattırmak), onları (devlet, hükümet ve siyaset) önderleri kılmak istiyorduk ki böylece (ülkelerindeki ve yeryüzündeki imkân ve iktidarlara onları) mirasçı yapmayı (amaçlamıştık). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve bizse yeryüzünde zayıf bir hale getirilmesi istenenlere lutfetmeyi ve onları, halka rehber kılmayı ve yeryüzüne, onları miras bırakmayı dilemedeydik. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz ise, yeryüzünde güçsüz hale düşürülenlere lütuf ve rahmetimizle yardımda bulunmayı ve onların dinde öncüler olmalarını sağlayıp, Firavun ve yandaşlarına varis kılalım istedik. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz ise, o ülkede temel hak ve hürriyetleri yok sayılan güçsüzlere, baskıcı, zâlim idareler altında ezilenlere lütufta bulunmak, onları önderler olarak yetiştirmek, o topraklara vâris kılarak, ötekilerin yerine geçirmek, oraya hâkim hale getirmek istiyorduk.* |
Ahmet Varol Meali |
Bizse o yerde zayıf düşürülenlere lütfetmek, onları önderler yapmak ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk. |
Ali Bulaç Meali |
Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyorduk. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz de istiyorduk ki, o yerde ezilmekte olanlara lütûf yapalım, onları hayırda önderler yapalım ve kendilerini (Firavun'un yerine Mısır'da) mirasçılar kılalım. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz ise, memlekette güçsüz bırakılanlara iyilik etmek, onları imamlar yapmak ve onları oraya varis bırakmak istiyorduk. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz de istiyorduk ki, o yerde ezilenlere lütfedelim, onları önderler yapalım ve onları ötekilerin mülküne mirasçı yapalım. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz de istiyorduk ki o yerde zayıf düşürül(mek isten)enlere ihsanda bulunalım, onları (hayır hizmetinde) önderler yapalım, onları (diğerlerinin yerine) mirasçı kılalım. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
5,6. Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk. |
Edip Yüksel Meali |
Yeryüzünde güçsüzleştirilip ezilenlere lütfederek diledik ki onları önderler ve varisler yapalım. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Biz de istiyorduk ki o yerde ezilmekte olanlara lûtfedelim, onları öncül imamlar yapalım, hem onları vârisler kılalım |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz ise diliyoruz ki o yerde za'fa uğratılanlara lütfedelim, onları (hayırda) muktedâbihler yapalım, onları (Fir'avn mülkünün) vârisler (i) kılalım. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hâlbuki (biz, onları bu devrelerden geçirmekle) istiyorduk ki, o memlekette güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları (insanlara) rehberler yapalım ve onları (Fir'avun'un memleketine) vâris olan kimseler kılalım. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bizde yeryüzünde zayıf bırakılan bu insanlara iyilik yapmayı diledik. Bundan dolayı içlerinden birisini önder yapıp, kendi soylarını devam ettirecek zürriyet (varisler) verdik. |
Kadri Çelik Meali |
Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere minnette bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyorduk.* |
Mahmut Kısa Meali |
Biz ise, bu ülkede ezilen, sömürülen bu insanlara lütufta bulunarak onları adâlet, dürüstlük ve erdemlilik konusunda insanlığa örneklik ve öncülük eden önderler kılmak ve Firavunu helâk ettikten sonra, onları yeryüzünün nîmet ve zenginliklerini devralan mirasçılar yapmak istiyorduk. |
Mehmet Türk Meali |
Biz de o ülkede ezilenlere1 lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve (firavunların topraklarına) vâris kılmak istiyorduk.* |
Muhammed Esed Meali |
Fakat Biz istiyorduk ki, yeryüzünde hor ve güçsüz görülen kimselerden yana çıkalım, onların dinde öncüler 5 olmasını sağlayalım, onları [Firavun'un şeref ve itibarına] varis kılalım |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve Biz de istiyorduk ki, ülkede zayıf ve güçsüz bırakılanlara destek çıkalım ve onları öncüler yapalım; ve kendilerini (ülkeye) vâris kılalım;[3370]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Biz de o yerde zayıf düşürülmeleri istenilen kimselere lütfetmek ve onları ileri gelenler kılmak ve onları (o yere) varisler kılmak diledik. |
Suat Yıldırım Meali |
5, 6. Biz ise o ülkedeki güçsüzlere ihsanda bulunmak, onları dünyada örnek şahsiyetler yapmak ve ülkeye onları vâris kılmak, onlara dünya hâkimiyeti vermek; Firavun'u, Haman'ı ve onların ordularını ise korktuklarına uğratmak istiyorduk. [7, 137; 26, 59; 29, 39; 40, 24]* |
Süleyman Ateş Meali |
Biz de istiyorduk ki o yerde ezilenlere lutfedelim, onları önderler yapalım, onları (ötekilerin mülküne) mirasçı kılalım. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biz de o topraklarda güçsüzleştirilenlere iyilikte bulunmak, onları önderler yapmak ve bunların yerine geçirmek istiyorduk, |
Şaban Piriş Meali |
Biz ise, ülkede güçsüz bırakılanlara iyilik etmek ve onları önderler yapmak ve onları oraya mirasçı kılmak istiyorduk. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz de istiyorduk ki, o memlekette zayıf düşürülmüş olanlara lütufta bulunalım, onları önder yapalım ve diğerlerine vâris kılalım. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim. |
M. Pickthall (English) |
And We desired to show favour unto those who were oppressed in the earth, and to make them examples and to make them the inheritors, |
Yusuf Ali (English) |
And We wished to be Gracious to those who were being depressed on the land.(3330) To make them leaders (in Faith) and make them heirs,* |