Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Musa'ya o işi (emri İlahi olan vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, (Ey Nebim) Sen (Tûr'un) batı yanında (Hz. Musa’nın inzivaya çekildiği makamda) değildin ve (buna) şahit olanlardan da değildin. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve Musa'ya o emri verip takdirimizi yerine getirdiğimiz zaman sen, ne batı tarafındaydın, ne de görüyordun onu. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey Muhammed! Biz Musa'ya vahyimizi bildirirken, sen Tûr'un batı yamacında olmadığın gibi o hadiseyi görenlerden de değildin. |
Ahmet Tekin Meali |
Rasulüm, Mûsâ'ya, peygamberliği ve İsrâiloğulları'nı yönetme görevini, vahiy ve Tevrat ile bildirerek kesinleştirdiğimiz zaman, sen, Tûr'un (dağın) batı yamacında bulunmuyordun. O devirde yaşayıp da, hâdiseyi öğrenenlerden de değilsin.* |
Ahmet Varol Meali |
Biz Musa'ya o işi (görevi) verdiğimizde sen (vadinin) batı tarafında değildin. Sen (olaya) şahit olanlardan da değildin. |
Ali Bulaç Meali |
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), biz Mûsa'ya (Firavun'a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Musa’ya işi (vahyi) yönelttiğimiz zaman, sen (Tur dağının) batı tarafında değildin. Ve (orayı) görenlerden de olmadın. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Mûsâ'ya emrimizi bildirdiğimiz zaman, sen, batı yönünde Mûsâ'yı bekleyenler arasında değildin, onu görenler arasında da yoktun. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman, sen mukaddes vadinin batı tarafında bulunmuyordun, onu görenlerden de değildin. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin.[415]* |
Diyanet Vakfı Meali |
(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin. * |
Edip Yüksel Meali |
Musa'ya emri ilettiğimiz zaman sen batı tarafında bulunmuyordun; sen tanık değildin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sen ise Musâya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbîde değildin, o şâhidlerden de değildin |
Hasan Basri Çantay Meali |
Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Habîbim!) Hâlbuki Mûsâ'ya o emri vahyettiğimiz zaman, (sen, Tûr'un) batı tarafında değildin, (buna) şâhid olanlardan da değildin!(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz Musa'ya emirlerimizi verirken dağın batı tarafında değildin ve bu hadiseye şahitte olmadın. |
Kadri Çelik Meali |
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahit olanlardan da değildin. |
Mahmut Kısa Meali |
Şimdi, ey Muhammed! Biz Mûsâ’ya bu Kitabı verirken, sen Sînâ dağının batı yamacında olup bitenleri gözetliyor değildin ve orada yaşananları gören, bu olaya bizzat şahitlik eden kimselerden biri de değildin. |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed! Sonra) sen, Mûsa’ya (Peygamberlik) emrimizi bildirirken, (o vâdînin) batı tarafında bulunmadığın gibi, (o olayı) görenlerden de değildin.1* |
Muhammed Esed Meali |
İMDİ, [sana gelince, ey Muhammed,] Biz Musa'ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; [o'nun devrinde olup bitenlere] şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun; 44 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
VE SEN (Ey Rasul)! Biz (vadinin bir yamacında) Musa’ya bu Emr’i[3415] bildirirken, sen vadinin öbür[3416] yamacında değildin; dolayısıyla (olan biteni oradan) izleyen tanıklardan da değildin.[3417]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve Mûsa'ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr'un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın. |
Suat Yıldırım Meali |
Sen ise ey Resulüm, Mûsa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen o vâdinin batı tarafında bulunmuyordun. O devirde olup bitenlere şahit olanlardan da değildin. [3, 44; 12, 102; 11, 49] |
Süleyman Ateş Meali |
Musa'ya o işi yaptığımız (yani kendisine bildirmek istediğimiz işi ona vahyettiğimiz) vakit sen (Mukaddes Vadinin) batı tarafında değildin, (o hadiseyi) görenlerden de değildin. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sen; Musa’ya görev verdiğimizde vadinin batı yamacında değildin; olup biteni gözlemlemiyordun. |
Şaban Piriş Meali |
Musa'ya emir verdiğimizde sen batı tarafında değildin. Gözünle de görmedin. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz Musa'ya emrimizi bildirirken sen vadinin batı tarafında değildin; orada olup bitenlere şahit olmadın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz Mûsa'ya o emri vahyettiğimizde, sen batı tarafında değildin; olayı izleyenlerden de değildin. |
M. Pickthall (English) |
And thou (Muhammad) wast not on the western side (of the Mount) when We expounded unto Moses the commandment, and thou wast not among those present; |
Yusuf Ali (English) |
Thou wast not on the Western(3376) side when We decreed the Commission to Moses, nor wast thou a witness (of those events).* |