Kasas Suresi 9. Ayet


Arapça

وَقَالَتِ امْرَأَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ لِّي وَلَكَ لَا تَقْتُلُوهُ عَسَى أَن يَنفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve kâletimraetu fir’avne kurretu aynin lî ve lek(leke), lâ taktulûhu asâ en yenfeanâ ev nettehızehu veleden ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).


Kelimeler

ve kâletimraetu (kâlet imraetu) ve hanımı dedi
fir'avne firavun
kurretu aynın (sevinç) göz aydınlığı
bana
ve leke ve sana
lâ taktulû-hu onu öldürmeyin
asâ umulur ki
en yenfea-nâ bize fayda verir, bize faydası olur
ev veya
nettehıze-hu onu ediniriz
veleden çocuk
ve hum ve onlar
lâ yeş'urûne (şuurunda) bilincinde olmazlar,

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Firavun'un karısı dedi ki: (Bu çocuk) 'Benim için de, senin için de bir göz bebeği (ve evimizin şenliği olabilir) ; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.' Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Firavun'un karısı dedi ki: Senin de gözünü aydınlatır bu, benim de, öldürme bunu, umarım ki bize faydası dokunur, yahut da evlat ederiz onu kendimize ve onların, hiçbir şeyden haberleri yoktu.
Abdullah Parlıyan Meali Ve Firavun'un karısı, sepette çıkan çocuğu görünce eşine: “Bu çocuk hem benim, hem de senin için neşe kaynağı olabilir” dedi. “O'nu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, yahut O'nu evlat edinebiliriz!” ve tabii ki bunları konuşurken, olacak olanlardan haberleri yoktu.
Ahmet Tekin Meali Firavun'un karısı, sandığın içinden bir erkek çocuk çıkınca, kocasına: “Benim de, senin de gözün aydın olsun. Mutluluk vesilesi geldi. Onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da, onu kendimize oğul ediniriz.” dedi. Halbuki onlar, Mûsâ'nın eliyle sonlarının getirileceğini düşünemiyorlar, sezemiyorlardı.
Ahmet Varol Meali Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de senin için de bir göz nuru! Onu öldürmeyin. Olur ki bize bir yararı olur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar (işin) farkında değillerdi.
Ali Bulaç Meali Firavun'un karısı dedi ki: 'Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.' Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.
Ali Fikri Yavuz Meali Firavun'un hanımı (çocuğu görünce kocasına) dedi ki: “-Göz bebeği, bana ve sana! Onu öldürmeyin, olur ki bize faydası dokunur, yahut kendisini çocuk ediniriz.” Onlar işin farkında değillerdi (helâklerinin bu çocuk yüzünden olacağını bilmiyorlardı).
Bahaeddin Sağlam Meali Ve Firavunun hanımı: “Bu, bana da sana da bir göz nurudur. Sakın onu öldürmeyin. Belki bize faydalı olur veya onlar farkına varmadan onu evlat ediniriz.” dedi.
Bayraktar Bayraklı Meali Firavun'un karısı çocuğu sandıktan çıkarınca, “Bana da, sana da göz bebeği olacak. Onu öldürmeyiniz; belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz” dedi. Halbuki onlar, işin sonunu sezemiyorlardı.
Cemal Külünkoğlu Meali Firavun 'un (kendisinden çocuğu olmayan) karısı (Asiye sandıkta bir çocuk olduğunu görünce kocasına) şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.” Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Firavun'un karısı: "Benim de senin de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur yahut onu oğul ediniriz" dedi. Aslında işin farkında değillerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Firavun’un karısı şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.” Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi.
Diyanet Vakfı Meali Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.
Edip Yüksel Meali Firavun'un karısı, "Gözümüz aydın olsun. Onu öldürme. Belki bize yararı dokunur, yahut onu evlat ediniriz." Hiç bir şeyden haberleri yoktu.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Fir'avnin hatunu ise «bir göz bebeği: bana ve sana, bunu öldürmeyin, belki bize yarar, yâhud evlâd ediniriz» dedi ve onlar farkında değillerdi
Hasan Basri Çantay Meali Fir'avnın karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize fâidesi dokunur, yahud onu bir evlâd ediniriz». Halbuki onlar (işin) farkında değillerdi!
Hayrat Neşriyat Meali Ve Fir'avun'un hanımı: “(Bu çocuk) benim için de, senin için de bir göz aydınlığı! Onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlâd ediniriz” dedi. Hâlbuki onlar(işin) farkında değillerdi.(1)*
İlyas Yorulmaz Meali Firavunun karısı ”Seninde benimde gözümüz aydın olsun, o çocuğu öldürme ki bize yardımı dokunur ve onu evlat ediniriz” demişti. Onlar (Allah'ın kendileri için ne hazırladığını) bilmiyorlardı.
Kadri Çelik Meali Firavun'un karısı dedi ki: “Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.” Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.
Mahmut Kısa Meali Firavunun hanımı kucağındaki bebeği eşine göstererek, “Bu şirin çocuk, hem benim hem de senin için sevinç kaynağı olabilir!” dedi, “Ne olur onu öldürmeyin; belki ileride bize faydası dokunur; yâhut onu evlat ediniriz.” Firavun, karısının ricasını kıramadı. Böylece çocuğu alıp saraya götürmeye karar verdiler. Onlar bütün bunları yaparlarken, aslında ilâhî plânın bir parçası olduklarının farkında değillerdi.
Mehmet Türk Meali Firavun’un karısı (kocasına): “(Bu) benim de senin de gözünü aydınlatacak1 (bir çocuk), sakın onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur ya da onu evlât ediniriz,” dedi. Hâlbuki onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.*
Muhammed Esed Meali Ve Firavun'un karısı, (Firavun'a): “[Bu çocuk] hem benim hem de senin için neşe kaynağı [olabilir]!” dedi, “Onu öldürmeyin; belki bize faydası dokunur; yahut o'nu evlat edinebiliriz!” Ve [pek tabii, bunları konuşurken, olacak olanlardan] haberleri yoktu.
Mustafa İslamoğlu Meali Firavun’un karısı “İşte, benim için de senin için de bir göz aydınlığı!” dedi, “Onu öldürmeyin; bakarsın bize bir yararı dokunur ya da onu evlatlık edinebiliriz.” Ama berikiler, (olacakların) asla farkında değildiler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve Fir'avun'un refikası dedi ki: «Benim için ve senin için bir göz aydınlığı. Bunu öldürmeyiniz. Umulur ki bize faideli olacaktır veya O'nu oğul ediniriz. Onlar ise farkında olamıyorlardı.
Suat Yıldırım Meali Firavun'un hanımı onu sandıktan çıkarınca, kocasına: “Bana da, sana da neşe kaynağı olacak sevimli bir çocuk! Öldürmeyin onu, olur ki bize fayda sağlar, bakarsın biz onu evlat da ediniriz” diyordu. (Kendileri açısından, yanlış bir iş yaptıklarının) farkında değillerdi. *
Süleyman Ateş Meali Fir'avn'ın karısı (çocuğu sandıktan çıkarınca): "Bana da, sana da göz bebeği (olacak, çok sevimli bir çocuk). Onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlad ediniriz." dedi. (Onu almakla hata ettiklerini) anlamıyorlardı.
Süleymaniye Vakfı Meali Firavun’un karısı dedi ki; “Bu benim için de senin için de bir göz bebeği olabilir. Onu öldürmeyin, belki işimize de yarar, belki de onu evlat ediniriz.” Hiçbiri işin farkında değildi.
Şaban Piriş Meali Firavun'un Karısı:-Benim de senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz, dedi. Oysa onlar işin farkında değillerdi.
Ümit Şimşek Meali Firavun'un hanımı “Senin de, benim de gözümüz aydın!” dedi. “Onu öldürme; bakarsın bize bir faydası dokunur, yahut onu evlât ediniriz.” Onlar o sırada hiçbir şeyin farkında değillerdi.(3)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Firavun'un karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu. Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar işin farkında olmuyorlardı.
M. Pickthall (English) And the wife of Pharaoh said: (He will be) a consolation for me and for thee. Kill him not. Peradventure he may be of use to us, or we may choose him for a son. And they perceived not.
Yusuf Ali (English) The wife of Pharaoh said: "(Here is) joy of the eye,(3335) for me and for thee: slay him not. It may be that he will be use to us, or we may adopt him as a son." And they perceived not (what they were doing)!(3336)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları