Kasas Suresi 75. Ayet


Arapça

وَنَزَعْنَا مِن كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا فَقُلْنَا هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ فَعَلِمُوا أَنَّ الْحَقَّ لِلَّهِ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve neza’nâ min kulli ummetin şehîden fe kulnâ hâtû burhânekum fe alimû ennel hakka lillâhi ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).


Kelimeler

ve neza'nâ ve çekip aldık
min kulli ummetin bütün ümmetlerden
şehîden şahit
fe o zaman, böylece
kulnâ biz dedik
hâtû getirin
burhâne-kum sizin delilinizi, kanıtınızı
fe o zaman, böylece
alimû bildiler, öğrendiler
enne olduğunu
el hakka hakk, gerçek
lillâhi (li allâhi) Allah için, Allah'a
ve dalle ve saptı, uzaklaştı, gitti
an-hum onlardan
olmadı
kânû oldular
yefterûne iftira ediyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Hesap günü) Her ümmetten bir şahit ayırıp çıkaracağız ve: 'Kesin kanıt (burhan) ınızı getirin' buyuracağız. Artık öğrenmiş olacaklar ki, Hakk gerçekten (ve sadece) Allah'ındır (Kur’an’ın buyruklarıdır) ve uydurdukları (İslam’a aykırı nizamlar ve sahte kurtarıcılar da) kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve biz her ümmetten bir tanık getirir de getirin bakalım deriz, delillerinizi. Artık bilirler ki şüphesiz gerçek, Allah'ındır ve uydurdukları şeylerin hepsi de gözlerinden kaybolup gider.
Abdullah Parlıyan Meali Ve bu soru cevapsız kalacak, çünkü biz o sırada, her ümmetten birini şahit olarak çekip çıkarırız da, inkâr ettiklerinize dair delilinizi getirin deriz. Onlar o zaman gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilip anlarlar ve uydurageldikleri düzmece ilahların hepsi de, gözlerinden kaybolup gider.
Ahmet Tekin Meali O gün, her milletten kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler çıkarır, kâfirlere: “Kesin delilinizi getirin” deriz. O zaman, hak ilâh olma vasfının Allah'a ait olduğunu, uydura geldikleri şeylerin, putların da kendilerinden ayrılıp kaybolduğunu anlarlar.
Ahmet Varol Meali O gün her ümmetten bir şahit çıkarır ve: "Delilinizi getirin" deriz. Böylece hakkın Allah'a ait olduğunu bilirler. Uydurageldikleri de onlardan kaybolur.
Ali Bulaç Meali Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: 'Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin' dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp-kaybolmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz Meali (O gün) her ümmetten (peygamberlerini) birer şahid çıkaracağız da: “- (Ey peygamberleri yalanlıyan ümmetler, yolunuzun hak olduğuna ve ortaklarım bulunduğuna dair) delilinizi getirin.” diyeceğiz. O vakit (her ümmet), hak Allah'ın olduğunu bilecektir; ve uydurdukları şeyler de kendilerinden ayrılıb kaybolacaktır.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve (o gün) her bir ümmetten bir şahit çıkarırız. “Delilinizi getirin!” deriz. Onlar, bütün haklılığın Allah’ın olduğunu bileceklerdir. Ve iftira ettikleri şeyler, onlardan kaybolup gidecektir.
Bayraktar Bayraklı Meali Her ümmetten bir tanık çıkarır ve “Kesin delilinizi ortaya koyunuz” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Cemal Külünkoğlu Meali (O gün) her topluluktan bir şahit çıkarırız: “Delillerinizi getirin” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilirler ve uydurdukları şeylerin kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Her ümmetten bir şahit çıkarır ve "kesin delilinizi ortaya koyun" deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Her ümmetten bir şahit çıkarırız ve (kâfirlere), “Kesin delilinizi getirin” deriz. Onlar da gerçeğin Allah’a ait olduğunu bilirler ve (Allah’a ortak diye) uydurdukları şeyler kendilerini yüzüstü bırakıp kaybolup gitmişlerdir.
Diyanet Vakfı Meali (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, (kâfirlere): Kesin delilinizi getirin! deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.*
Edip Yüksel Meali Her bir toplumdan bir tanık seçer ve, "Delilinizi getirin," deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (O gün) her ümmetten bir şahit çıkarır, "Haydin, kesin delilinizi getirin!" deriz. O zaman bilirler ki, hakikat Allah'a aittir ve uydurageldikleri şeyler (putlar) de kendilerinden ayrılıp kaybolmuşlardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hem her ümmetten birer şâhid çıkardık ta haydin bürhanınızı dedik mi o vakıt hakk Allahın olduğunu bilmişler ve o uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olup gitmişlerdir
Hasan Basri Çantay Meali (O gün) her ümmetden birer şâhid (çekib) çıkarmışızdır da «Burhanınızı getirin» demişizdir. (O vakit) bilmişlerdir ki hak muhakkak Allahındır ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıb gaalib olmuşdur.
Hayrat Neşriyat Meali Hem (o gün) her ümmetten (kendi peygamberlerini) bir şâhid (olarak) çıkarırız da(o ümmetlere): “(Sizi emirlerime uymaktan alıkoyan) delîlinizi getirin!” deriz; o zaman şübhesiz hakkın Allah'a âid olduğunu bilmişlerdir ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.
İlyas Yorulmaz Meali Her inancın temsilcileri arasından bir şahit çıkarırız ve onlara “Yaptıklarınızın doğru olduğuna dair kanıtlarınızı getirin” deriz. O zaman onlar, bütün gerçeklerin (Hakkın) Allah'a ait olduğunu öğrenirler ve uydurdukları şeyler onlardan uzaklaşıp kaybolurlar.
Kadri Çelik Meali Her ümmetten bir şahit çıkarır ve “Kesin delilinizi ortaya koyun” deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu ve de uydurduklarının kendilerinden uzaklaşıp kaybolduklarını anlarlar.
Mahmut Kısa Meali Ve daha sonra, biz her ümmetten bir şâhit çıkarıp, “Haydi bakalım,geçmişte öne sürdüğünüz bâtıl iddialarınızı ispatlayan delillerinizi koyun ortaya!” diyeceğiz. Fakat müşrikler, utanç içerisinde başlarını öne eğmekten başka bir şey yapamayacaklar. Böylece, hak ve hakîkatin bütünüyle Allah’a ait olduğunu ve O’na dayanmayan, O’ndan kaynaklanmayan her şeyin bâtıl olduğunu görecekler ve gerek şefaatçi diye bel bağladıkları sözde ilâhları, gerekse din adına uydurdukları bâtıl inançları, onları yüzüstü bırakıp ortadan kaybolacak. Hal böyleyken, onlar hâlâ Rabb’lerine kulluk etmekten kaçınacak; makâm, şöhret, servet ve benzeri değerleri hayatın biricik ölçüsü hâline getirerek, bunları Allah’a ortak mı koşacaklar? O hâlde, şu ibret verici olaya kulak versinler:
Mehmet Türk Meali Biz (o gün,) her ümmete kendilerinin içerisinden (Peygamberlerini) şahit getirerek; “(haydi) kesin delilinizi getirin (bakalım)!” deriz. İşte o zaman, değişmez doğruların Allah’a ait olduğunu ve uydurdukları şeylerin de kendilerini terk ettiğini çok iyi anlarlar.
Muhammed Esed Meali Ve [bu soru cevapsız kalacak, çünkü] Biz [o sırada] her ümmetten bir şahit 80 çıkarmış olacağız ve [günahkarlara:] “Geçmişteki iddialarınızı doğrulayan bir delil getirin!” 81 diyeceğiz. Ve böylece görecekler ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana 82 ve kendi çarpık muhayyilelerinin ürünü bütün o düzmece tanrılar onları terk etmiş. 83
Mustafa İslamoğlu Meali Zaten (o demeye kalmadan) Biz, her ümmetten bir tanık çıkarmış olacağız;[3446] ve dönüp “Haydi, getirin delilinizi!” diyeceğiz. Sonuçta onlar anlayacaklar ki, gerçek bütünüyle Allah’tan yana ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilâhlar kendilerini yalnız bırakmış.[3447]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve her ümmetten bir şahit çıkarmış, «Artık deliIlerinizi getiriniz!» demiş olacağız. Binaenaleyh bileceklerdir ki, şüphe yok hak Allah içindir ve onlardan iftira eder oldukları şey gaip olup gitmiş olacaktır.
Suat Yıldırım Meali O gün her ümmetten birer şahit çıkarırız. Resulleri yalancı sayanlara da: “Haydi bakalım, varsa delilinizi ortaya koyun! ” deriz. O zaman onlar, hak ve hakikatin Allah'a ait olduğunu kesinlikle anlar ve uydurdukları tanrılar ise ortada görünmez olur.
Süleyman Ateş Meali Her ümmetten bir şahid çıkarırız: "Delilinizi getirin!" deriz. Gerçeğin Allah'a aidolduğunu bilirler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gider.
Süleymaniye Vakfı Meali (Bu sözü), her toplumun içinden bir şahit çıkardığımız ve onlara; “Haydi, delilinizi getirin.” dediğimiz sırada söyleriz. O sırada bunlar, Allah’ın haklı olduğunu öğrenmiş olurlar. Zaten uydurup durdukları şey de kaybolup gitmiştir.
Şaban Piriş Meali Her toplumdan bir şahit çıkarırız ve:-Haydi delillerinizi getirin! deriz. İşte o zaman gerçeğin Allah'a ait olduğunu anlarlar. Uydurmuş oldukları şeyler onlardan kaybolup gider.
Ümit Şimşek Meali O gün her ümmetten bir şahit(10) çıkarmış, onlara da “Haydi, getirin delilinizi” buyurmuşuzdur. Ve onlar da hak ve hakikatin tümüyle Allah'a ait olduğunu anlamışlar; uydurdukları şeyler ise onları bırakmış, yok olup gitmiştir.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Her ümmetten bir tanık çıkarmış da şöyle demişizdir: "Getirin susturucu kanıtınızı!" Bunun üzerine onlar hakkın Allah'a ait olduğunu bilmişlerdir. O iftira aracı yaptıkları şeyler de onları yüzüstü koyup kaybolmuşlardır.
M. Pickthall (English) And We shall take out from every nation a witness and We shall say: Bring your proof. Then they will know that Allah hath the Truth, and all that they invented will have failed them.
Yusuf Ali (English) And from each people shall We draw a witness,(3402) and We shall say: "Produce your Proof": then shall they know that the Truth is in Allah (alone), and the (lies) which they invented will leave them in the lurch.(3403)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları