Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İnkâr edenler, iman edenlere derler ki: “Siz bizim yolumuzu izleyin (eğer varsa günahlarınızı), hatalarınızı biz yüklenelim.” Oysa kendileri, onların hatalarından hiçbir şeyi yüklenecek değildir. Gerçekten onlar, elbette yalancı kimselerdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kafir olanlar, iman edenlere bizim yolumuza uyun dediler, hatalarınızı biz yükleniriz; halbuki onlar, bunların hatalarından hiç mi hiç, bir şey yüklenemezler, şüphe yok onlar, yalancılardır. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, her zaman olduğu gibi inananlara, “Gelin bizim yaşantı biçimimize uyun, günahlarınız bizim boynumuza!” derler. Halbuki onlar, bu şekilde yanılttıkları kimselerin, hiçbir günahını yüklenemezler. Dikkat edin, onlar yalancıdırlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, iman edenlere:
“Bizim yolumuzu, bizim hayat tarzımızı benimseyin, sizin günahlarınızı biz yüklenelim.” derler. Halbuki onlar, hiçbir şekilde, mü'minlerin günahlarını yüklenecek değiller. Belli ki onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.* |
Ahmet Varol Meali |
İnkar edenler iman edenlere: "Bizim yolumuza uyun sizin hatalarınızı biz yüklenelim" dediler. Oysa onlar bunların hatalarından bir şey yüklenecek değillerdir. Onlar kesinlikle yalancıdırlar. |
Ali Bulaç Meali |
İnkâr edenler, iman edenlere dedi ki: 'Siz bizim yolumuzu izleyin, hatalarınızı biz yüklenelim.” Oysa kendileri, onların hatalarından hiç bir şeyi yüklenecek değildir. Gerçekten onlar, elbette yalancıdırlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O küfre varanlar (Mekke kâfirleri), iman edenlere şöyle dediler: “- Bizim yolumuza (putlara ibadetten ibaret olan dinimize) uyun da sizin günahlarınızı biz yüklenelim.” Halbuki bunların günahlarından hiç bir şey yüklenici değillerdir onlar. Şübhesiz ki onlar (sözlerinde) yalancıdırlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve kâfir olanlar, inananlara: “Bizim yolumuza uyun, günahlarınızı biz yüklenelim” dediler. Fakat onlar, o inananların günahlarından hiçbir şey yüklenebilecek değiller. Şüphesiz onlar, yalancıdırlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kâfirler, iman edenlere, “Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim” derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve İnkârcılar inananlara: “(Gelin) bizim (hayat) tarzımıza uyun, günahlarınızı üzerimize alalım!” derler. Hâlbuki onlar, (yanılttıkları kimselerin) hiçbir günahını yüklenemezler. Şüphesiz ki onlar yalancıdırlar! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından hiçbirini yüklenecek değillerdir. Doğrusu onlar yalancıdırlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İnkâr edenler iman edenlere, “Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim” derler. Hâlbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Kâfirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler. |
Edip Yüksel Meali |
İnkarcılar inananlara, "Yolumuza uyun; günahlarınızı biz yükleniriz,"dediler. Oysa onların günahlarından hiç bir şeyi yüklenecek değillerdir; yalancıdırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kâfirler, iman edenlere, "Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim" derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir de küfredenler o iyman etmiş olanlara: «bizim yolumuza uyun, günahlarınızı da yüklenelim» dediler, halbuki onlar onların günahlarından hiç bir şey yüklenecek değiller ve elbette onlar kat'ıyyen yalancılar |
Hasan Basri Çantay Meali |
O kâfirler, îman edenlere dedi (ler) ki: «Bizim yolumuza uyun, sizin günâhlarınızı biz yüklenelim». Halbuki onlar bunların günâhlarından hiçbir şey yüklenici değildirler. Şübhesiz ki onlar kat'iyyen yalancıdırlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İnkâr edenler ise, îmân edenlere: “Bizim yolumuza uyun da, sizin hatâlarınızı yüklenelim (günâhınız bizim olsun)!” derler. Hâlbuki onlar, bunların hatâlarından hiçbir şey yüklenecek kimseler değillerdir. Şübhesiz onlar gerçekten yalancıdırlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Doğruları inkar edenler, iman edenlere “Bizim yolumuza tabi olun. Varsa mutlaka hatalarınızı biz yükleniriz. Onlar, onların yapmış oldukları hatalardan hiçbir şey yüklenecek değiller. Kesinlikle yalan söylüyorlar. |
Kadri Çelik Meali |
Küfre sapanlar, iman etmekte olanlara dedi ki: “Siz bizim yolumuzu izleyin, sizin hatalarınızı biz yüklenelim.” Oysa kendileri, onların hatalarından hiç bir şeyi yüklenecek değiller. Şüphesiz onlar kesin yalancılardır. |
Mahmut Kısa Meali |
Kâfirler, Allah yolundan çevirmek için her türlü baskı ve zulmü revâ gördükleri müminlere, “Gelin bizim yolumuzu izleyin, bunun günahı varsa, bizim boynumuza olsun!” derler. Oysa onlar, kendilerine uyup günah işleyen hiç kimsenin günahını yüklenip de, onun cezasını hafifletecek güce ve yetkiye sahip değiller. Zaten böyle bir niyetleri de yok; onlar size bu sözleri verirken, kesinlikle yalan söylüyorlar! Çünkü Hesap Gününde herkes, ancak kendi yaptıklarının karşılığını görecektir. |
Mehmet Türk Meali |
Kâfirler îman edenlere, (aslında) onların hiç bir hatasını yüklenemeyecekleri halde: “Siz bizim yolumuza uyun, biz de sizin bütün günâhlarınızı yüklenelim.” derler. İşte onlar yalancıların tâ kendileridir. |
Muhammed Esed Meali |
Ve [O, şunu da bilir ki,] hakkı inkar edenler, [her zaman olduğu gibi,] inananlara: “(Gelin) bizim [hayat] tarzımıza uyun, günahlarınız bizim boynumuza!” derler. 8 Halbuki onlar, [bu şekilde yanılttıkları kimselerin] hiçbir günahını yüklenmezler: 9 Dikkat edin, onlar yalancıdırlar! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Nitekim (O şunu da bilir ki), inkâr edenler iman edenlere “Siz bizim yaşam biçimimize uyun, günahınız bizim boynumuza olsun” derler. Oysa onlar berikilerin hiçbir günahını yüklenecek değiller; besbelli ki onlar sadece yalancıdırlar.[3481]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve o kâfir olanlar, imân edenlere dedi ki: «Bizim yolumuza tâbi olun ve biz sizin hatalarınızı yüklenelim.» Halbuki onlar, bunların hatalarından bir şey yüklenici değildirler. Şüphe yok ki, onlar elbette yalancılardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Kâfirler müminlere: “Bizim yolumuza tâbi olun, günahlarınız bizim boynumuza, yükünüzü biz taşırız” derler. Oysa bunlar, ötekilerin hiçbir günahını yüklenmezler. Onlar açıkça yalancıdırlar. [35, 18; 70, 10 - 11] |
Süleyman Ateş Meali |
İnkar edenler, inananlara: "Siz bizim yolumuza uyun. Sizin hatalarınızı biz taşırız" dediler. Oysa kendileri, onların hatalarından hiçbir şey taşıyacak değillerdir. Onlar tamamen yalancıdırlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kafirler[1], müminlere[2] şöyle derler: “Yolumuza girin, günahlarınızı üstlenelim.” Oysa bunların günahlarından bir tanesini bile üstlenecek değillerdir. Onlar kesinlikle yalancıdırlar.* |
Şaban Piriş Meali |
İnkarcılar, müminlere derler ki:-Bizim yolumuza uyun, sizin günahınızı da biz taşıyalım. Onların günahlarından hiçbir şey taşıyacak değillerdir. Onlar, yalancıdırlar. |
Ümit Şimşek Meali |
İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: “Bize uyun; günahınızı biz yükleniriz.” Oysa onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir; onlar yalan söylüyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: "Bizim yolumuzu izleyin, sizin günahlarınızı biz taşırız." Oysa onlar, iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyin taşıyıcısı değillerdir. Gerçek şu ki, onlar tamamen yalancıdırlar. |
M. Pickthall (English) |
Those who disbelieve say unto those who believe: Follow our way (of religion) and we verily will bear your sins (for you). They cannot bear aught of their sins. Lo! they verily are liars. |
Yusuf Ali (English) |
And the Unbelievers say to those who believe: "Follow our path, and we will bear (the consequences)(3435) of your faults." Never in the least will they bear their faults: in fact they are liars!* |