Ankebût Suresi 60. Ayet


Arapça

وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ


Türkçe Okunuşu

Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu).


Kelimeler

ve keeyyin ve niceleri
min den
dâbbetin (yürüyen) hayvanlar
lâ tahmilu taşımaz
rızka-hâ onun rızkı
allâhu Allah
yerzuku-hâ o rızıklandırır
ve ve
iyyâ-kum sizi yalnız
ve huve ve o
es semîu hakkıyla işiten
el alîmu en iyi bilen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Görmüyor musunuz?) Kendi rızkını taşımaktan (ve toplamaktan aciz) nice canlı vardır ki, onu ve sizi Allah rızıklandırıp beslemektedir. O, İşitendir, Bilendir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve nice mahluk vardır ki rızıklarını kendileri bulup götürmezler; onları da Allah rızıklandırır; sizi de ve odur duyan, bilen.
Abdullah Parlıyan Meali Nice canlılar vardır ki, rızkını biriktirip yanında taşımıyor. Çünkü sizin de, onların da rızkını Allah veriyor. O'dur herşeyi bilen ve işiten.
Ahmet Tekin Meali Rızkını, yiyeceğini depolamayan, yanında taşımayan nice canlı var. Onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor. Hakkıyla işiten, hakkıyla bilen O'dur.
Ahmet Varol Meali Nice canlı vardır ki rızkını taşımaz. Onu da sizi de Allah rızıklandırmaktadır. O duyandır, bilendir.
Ali Bulaç Meali Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz Meali Ne kadar canlı hayvanlar vardır ki, (za'fiyetlerinden dolayı) rızkını taşıyamıyor, toplayamıyor; Allah onlara da rızık veriyor, (hicret ettiğiniz takdirde rızık darlığı çekmekten korkan) size de... O, Semî'dir= (bize kim rızık verecek, sözünüzü) kemaliyle işiticidir, Alîm'dir= (rızıklarınızın nereden olacağını) tamamiyle bilendir.
Bahaeddin Sağlam Meali Rızkını taşıyamayan nice canlılar vardır. Size de onlara da rızık veren Allah’tır. O, (her isteği) işiten, (her ihtiyacı) bilendir.
Bayraktar Bayraklı Meali Besinlerini temin edemeyen nice canlılar vardır. Onları da sizi de besleyen Allah'tır. O, her şeyi duyar, her şeyi bilir.
Cemal Külünkoğlu Meali Nice canlılar vardır ki, rızıklarını sağlamaya güçleri yetmez. Onların ve sizin rızkınızı Allah sağlar. O, (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Nice canlılar vardır ki, rızıklarını kendileri elde edemezler. Sizin de onların da rızkını Allah verir. O, işitir ve bilir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet Vakfı Meali Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.  *
Edip Yüksel Meali Besinlerini taşıyamıyan nice yaratıklar vardır ki onları da sizi de ALLAH besler
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Nice hayvanlar var ki, rızkını (biriktirip yanında) taşımıyor. Çünkü onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor. O, her şeyi işitir ve bilir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Öyleya nice hayvanlar var rızkını taşıyamaz, Allah onlara da rızk veriyor size de, o öyle semi' öyle alîm
Hasan Basri Çantay Meali Nice canlı mahluk vardır ki rızkını kendisi taşımıyor. Onu da, sizi de Allah rızıklandırıyor. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.
Hayrat Neşriyat Meali (Yeryüzünde) hareketli olan nice canlı da vardır ki rızkını taşıyamaz (kendi te'mîn edemez). Onlara da size de Allah rızık verir.(2) Çünki O, Semî' (rızık isteyen her canlıyı işiten)dir, Alîm (herbirinin ihtiyâcını bilen)dir.*
İlyas Yorulmaz Meali Nice canlılar var ki, onlar kendi rızıklarını yüklenemezler. O canlılara ve size, Allah rızık veriyor. O her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.
Kadri Çelik Meali Kendi rızkını taşıyamayan (stoklamayan) nice canlı vardır; ona da size de Allah rızık vermektedir. O, işitendir, bilendir.
Mahmut Kısa Meali Ey insanlar! Güvenilmeye lâyık tek varlığın Allah olduğunu daha iyi anlamak için, O’nun yarattığı doğal hayata bir göz atın: Nice canlılar vardır ki, kendi yiyeceklerini taşımaya bile güçleri yetmez fakat Allah,yiyecek, içecek, barınak ve benzeri her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak onları ne güzel besliyor; işte sizin rızkınızı veren de O’ndan başkası değildir. Unutmayın ki O, her şeyi işiten, her şeyi bilendir. Aslında bunu, Allah’a kulluğu reddeden zâlimler de pekâlâ bilirler. Nitekim:
Mehmet Türk Meali Kendi rızkını bile taşıyamayan nice canlılara da size de rızkı, Allah veriyor. Çünkü O, herkesi işiten, her şeyi hakkıyla bilendir.1*
Muhammed Esed Meali Nice canlı var ki hiçbir geçim endişesi taşımaz, 54 [ama] sizinki[ni sağladığı] gibi onların rızkını da Allah sağlar; çünkü yalnız O'dur her şeyi bilen, her şeyi duyan.
Mustafa İslamoğlu Meali Nice canlılar vardır ki, rızkının sorumluluğunu yüklenmez;[3545] onların rızkını da sizinkini de yalnızca Allah verir: Zira her şeyi işiten ve bilen sadece O’dur.[3546]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve (yeryüzünde) yürüyen nice hayvanlar vardır ki, rızkını yüklenmiş olmaz. Onları da sizleri de Allah Teâlâ merzûk eder. Ve o, bihakkın işiticidir, bilicidir.
Suat Yıldırım Meali Nice canlı mahlûk var ki rızıklarını kendileri taşıyamazlar. Ama sizi de, bütün onları da rızıklandıran Allah'tır. O her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Süleyman Ateş Meali Nice canlı var ki rızkını taşıyamaz, onları da sizi de Allah besler. O, işitendir, bilendir.
Süleymaniye Vakfı Meali Nice hareketli canlılar vardır ki rızıklarını biriktirmezler. Onlara da, size de rızık veren Allah’tır; o işitir ve bilir.
Şaban Piriş Meali Nice canlılar var ki, rızıklarını kendi elde edemezler. Allah, onları da rızıklandırır, sizi de. İşiten ve bilen O'dur.
Ümit Şimşek Meali Rızkını üstlenemeyen nice canlılar vardır ki, onları da, sizi de Allah rızıklandırır. O herşeyi işiten, herşeyi bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Nice hayvanlar var, kendi rızkını taşıyamaz. Allah onları da rızıklandırıyor, sizi de. Semî'dir O, Alîm'dir.
M. Pickthall (English) And how many an animal there is that beareth not its own provision! Allah provideth for it and for you. He is the Hearer, the Knower.
Yusuf Ali (English) How many are the creatures that carry not their own(3492) sustenance? It is Allah who feeds (both) them and you: for He hears and knows (all things).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları