Ankebût Suresi 66. Ayet


Arapça

لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ وَلِيَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ


Türkçe Okunuşu

Li yekfurû bimâ âteynâhum ve li yetemettaû, fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).


Kelimeler

li yekfurû nankörlük etsinler
bimâ şey ile
âteynâ-hum biz onlara verdik
ve li yetemettaû ve metalansınlar, faydalansınlar
fe o zaman, böylece
sevfe yakında, ileride
ya'lemûne bilirler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Kendilerine verdiğimiz (nimetler) e nankörlük etsinler ve onlar (bir müddet) yararlanıp sefasını sürsünler (bakalım!..) Ancak onlar yakında bilecek (ve anlayacaklardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bu da onlara verdiğimiz nimetlere nankörlük edip dünyada geçinip gitmeleri içindir, fakat yakında bilecek onlar.
Abdullah Parlıyan Meali Ki, şimdilik kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve şu geçici dünya hayatından zevk alsınlar bakalım, fakat yakında bilecekler.
Ahmet Tekin Meali Kendilerine ihsan ettiklerimize karşılık bize nankörlük etsinler, sefa sürsünler bakalım! Ama yakında âkıbetlerinin nasıl olduğunu öğrenecekler.*
Ahmet Varol Meali Kendilerine verdiğimize karşı nankörlük etsinler ve yararlansınlar diye (böyle yaparlar). Ancak yakında bilecekler.
Ali Bulaç Meali Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlansınlar diye. Ancak onlar yakında bileceklerdir.
Ali Fikri Yavuz Meali Kendilerine verdiğimiz nimeti (kurtuluş nimetini) inkâr etsinler ve (geçici dünya hayatından) zevk alsınlar diye (eski tutumları olan şirke dönerler)...Fakat yakında (onlara ne azab yapılacağını) bileceklerdir.
Bahaeddin Sağlam Meali Nihayet(*) onlara verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük ederler. Bir müddet yaşarlar. Fakat sonra (nasıl bir yolda olduklarını) bilecekler.*
Bayraktar Bayraklı Meali Böylece kendilerine bahşettiğimiz nimetlere karşı nankörlük yapar ve dünyadaki hayatlarından zevk almaya devam ederler. Fakat yakında bileceklerdir.
Cemal Külünkoğlu Meali Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! (Başlarına gelecekleri) ileride bilecekler!
Diyanet İşleri Meali (Eski) 65,66. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiği nimete nankörlük ederek O'na hemen eş koşarlar. Zevklensinler bakalım, yakında bileceklerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! İleride bilecekler.
Diyanet Vakfı Meali Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler!
Edip Yüksel Meali Bırak, kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler, zevklensinler. İleride bilecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete nankörlük etsinler ve hayattan zevk alsınlar diye, fakat ileride bilirler
Hasan Basri Çantay Meali Ki (bu suretle) kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etsinler ve (hayâtdan) zevk alsınlar diye. Fakat onlar yakında bileceklerdir.
Hayrat Neşriyat Meali Tâ ki kendilerine verdiğimiz şeylere (ni'metlere) nankörlük etsinler ve zevkedalsınlar! Fakat (onlar yaptıklarının âkıbetini) ileride bilecekler!
İlyas Yorulmaz Meali Onlar, Allah'ın verdiklerini şimdilik inkar etsinler ve yaşasınlar bakalım. Sonra öğrenecekler.
Kadri Çelik Meali Kendilerine verdiğimize nankörlük etsinler ve yararlanıp faydalansınlar bakalım; ancak onlar yakında bileceklerdir.
Mahmut Kısa Meali Böylece, kendilerine verdiğimiz bunca nîmetlere karşı nankörce davranır, yeme, içme ve cinsel duyguları tatminden başka bir şey bilmeyen; doğruluk, adâlet, erdemlilik gibi hiçbir ahlâkî endişe taşımayan hayvanlar gibi, dünyanın zevk ve nîmetleriyle oyalanarak yaşayıp giderler fakat ne büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını, yakında anlayacaklar! O hâlde, iş işten geçmeden bunu düşünsünler de, gerçek kurtuluş ve mutluluğa ancak Allah’a kulluk sayesinde ulaşılabileceğini anlasınlar:
Mehmet Türk Meali (Bunu) kendilerine verdiklerimize nankörlük etmek ve (dünyalık) menfaatler elde etmek için (yaparlar). Ama onlar, (neyin ne olduğunu) pek yakında anlayacaklar.1*
Muhammed Esed Meali böylece 58 kendilerine bahşettiğimiz her türlü (nimete) karşı nankörlük yapar ve dünyadaki hayatlarından [ahmakça] zevk almaya devam ederler; fakat, günü gelince [gerçeği] öğrenecekler.
Mustafa İslamoğlu Meali Sonuçta[3551] kendilerine verdiklerimize nankörlük etmiş ve kısa vâdeli bir hazzı tüketmiş olurlar:[3552] Fakat zamanı gelince (gerçeği) anlayacaklar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Kendilerine verdiğimiz şeye nankörlük etsinler ve istifadede bulunsunlar diye. Fakat yakın da bileceklerdir.
Suat Yıldırım Meali Neticede kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük edip, güya geçici bir zevk alırlar. Alsınlar bakalım, yakında öğrenirler!
Süleyman Ateş Meali Ki kendilerine verdiğimiz(ni'metler)e nankörlük etsinler ve (şu geçici hayatta) zevk içinde yaşasınlar. Ama yakında (gerçeği) bileceklerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali Bunu, Allah’ın onlara verdiğini görmemek ve günlerini gün etmek için yaparlar. Onlar yakında öğreneceklerdir.
Şaban Piriş Meali Kendilerine verdiklerimize nankörlük edip, dünyada geçinip gitsinler bakalım, yakında öğrenecekler.
Ümit Şimşek Meali Nankörlük etsinler verdiklerimize, nasiplenedursunlar. Yakında görecekler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve birazcık zevklensinler diye... Yakında bilecekler.
M. Pickthall (English) That they may disbelieve in that which We have given them, and that they may take their ease. But they will come to know.
Yusuf Ali (English) Disdaining ungratefully Our gifts, and giving themselves up(3499) to (worldly) enjoyment! But soon will they know.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları