Ankebût Suresi 29. Ayet


Arapça

أَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ وَتَقْطَعُونَ السَّبِيلَ وَتَأْتُونَ فِي نَادِيكُمُ الْمُنكَرَ فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَن قَالُوا ائْتِنَا بِعَذَابِ اللَّهِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ


Türkçe Okunuşu

E innekum le te’tûner ricâle ve taktaûnes sebîle ve te’tûne fî nâdîkumulmunker(munkere), fe mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû’tinâ bi azâbillâhi in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).


Kelimeler

e
inne-kum hiç şüphesiz siz, muhakkak ki siz
le te'tûne mutlaka geliyorsunuz
er ricâle erkeklere
ve taktaûne ve kesiyorsunuz, keseceksiniz
es sebîle yol
ve te'tûne ve geliyorsunuz
fî nâdî-kum toplantılarınızda
el munkere münker, sıkıntı
fe o zaman, böylece
mâ kâne olmadı
cevâbe cevap
kavmi-hi onun kavmi
illâ ancak, sadece
en kâlû'ti-nâ "bize getir'' demek
bi azâbi allâhi Allah'ın azabı
in kunte eğer sen, ..... isen
min es sâdikîne doğru söyleyenlerden, sadıklardan

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Bu uyarılara rağmen) “Siz (hâlâ) erkeklere yaklaşacak, yol kesip (eşkıyalıkla uğraşacak) ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?” Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: “Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir (de görelim) ” demekten ibaretti.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Siz, boyuna erkeklerle mi temas edecek, meşru yolu mu kesecek, meclislerinizde hep kötü işlerde mi bulunacaksınız? Kavminin cevabı, ancak eğer doğru söyleyenlerdensen Allah azabını getir bize sözü olmuştu.
Abdullah Parlıyan Meali Siz erkeklere azgınca bir şehvetle yaklaşarak, yolları keserek, toplantılarınızda her türlü hayasızlığı yapacaksınız öyle mi?” Kavminin cevabı sadece: “Eğer doğrulardan isen, haydi Allah'ın azabını getir!” demek oldu.
Ahmet Tekin Meali “Siz, helâl yoldan karşı cinsle meşrû ilişkiyi bırakıp, ille de, erkeklere yaklaşacak, soygun yapmak, erkeklere tecavüz etmek, adam öldürmek için yol kesecek, toplantılarınızda aklın ve şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği sapık ilişkilerde bulunacak ve hayasızlık mı yapacaksınız?” dedi. Kavminin Lût'a cevabı: “İddialarında, tehdit ettiğin konuda doğru isen, Allah'ın azâbını getir bize” demelerinden ibaretti.
Ahmet Varol Meali Siz erkeklere yanaşıyor, yolu kesiyor ve toplantı yerlerinizde çirkin işler mi yapıyorsunuz?" Kavminin cevabı ancak: "Eğer doğru sözlülerden isen bize Allah'ın azabını getir haydi!" demeleri oldu.
Ali Bulaç Meali 'Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?' Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: 'Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir' demek oldu.
Ali Fikri Yavuz Meali Cidden hâlâ erkeklere gidecek, (mal aşırmak için) yolu kesecek ve toplantınızda edebsizlik yapıb duracak mısınız?” Buna karşı kavminin cevabı, ancak şöyle demeleri olmuştur: “- Eğer doğru söyliyenlerdensen, getir bize Allah'ın azabını.”
Bahaeddin Sağlam Meali “Sizler, erkeklere (şehvetle mi) varıyorsunuz? Yol mu kesiyorsunuz? Meclisinizde iğrenç işler mi yapıyorsunuz?” dedi. Ona kavminin cevabı ise, ancak: “Eğer doğrulardan isen, bize Allah’ın azabını getir” demek oldu.
Bayraktar Bayraklı Meali “Siz ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarda edepsizlikler yapacak mısınız/grup seks mi yapacaksınız?”
Cemal Külünkoğlu Meali “Siz hâlâ (kadınları bırakıp) erkeklere yanaşacak, (neslin çoğalma) yol(unu) kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı: “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah'ın azabını getir bize!” demekten başka bir şey olmadı.
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?" Milletinin cevabı: "Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir" demek oldu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı, “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah’ın azabını getir bize” demeden ibaret oldu.
Diyanet Vakfı Meali (Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız! Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: (Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!
Edip Yüksel Meali "Siz erkeklerle cinsel ilişki kuruyor, yolları kesiyor ve toplantılarınızda her kötülüğü işliyorsunuz." Halkının biricik karşılığı, "Doğrulardan isen ALLAH'ın azabını getir bakalım,"demeleri oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "(Bu ilâhî ikazdan sonra) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?" Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: "Doğru söyleyenlerden isen Allah'ın azabını getir bize!"
Elmalılı Meali (Orjinal) Cidden siz hâlâ erkeklere gidecek ve yolu kesecek ve meclisinizde edebsizlik yapıp duracak mısınız? Buna kavminin cevabı ancak şöyle demeleri oldu: «haydi getir bize Allahın azâbını sadıklardan isen»
Hasan Basri Çantay Meali «Siz her halde erkeklere gidecek, yol kesecek, toplantı yerinizde meşru olmayanı yapacak mısınız»? Kavminin cevâbı: «Eğer doğru söyleyenlerdensen Allahın azabını getir bize» demelerinden başkası olmadı.
Hayrat Neşriyat Meali “Gerçekten siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edebsizlik yapıp duracak mısınız?” Buna rağmen kavminin cevâbı: “Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, Allah'ın azâbını bize getir!” demelerinden başka bir şey olmadı.
İlyas Yorulmaz Meali “(Kadınlardan başka) Erkeklere şehvetle gidiyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda çirkin şeyler yapıyorsunuz” dedi. Kavminin cevabı yalnızca “Eğer doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını başımıza getir” demeleri olmuştur.
Kadri Çelik Meali “Siz (yine de) erkeklere yaklaşacak, (Allah'ın üreme için takdir ettiği) yolu kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?” Bunun üzerine kendi kavminin cevabı yalnızca, “Eğer doğru söylemekte olanlardan isen, bize Allah'ın azabını getir” demek oldu.
Mahmut Kısa Meali “Demek siz, cinsel arzunuzu tatmin için erkeklere yöneliyor, kervanların yolunu kesip eşkıyalık yapıyor ve toplantılarınızdaaçıktan açığa çirkin işler yapıyorsunuz, öyle mi?” Bu uyarılara karşılık kavminin ona cevabı, “Boş ver bunları; eğer iddianda samîmî isen, o zaman haydi durma, tehdit edip durduğunAllah’ın azâbını başımıza getir de görelim!” demekten başka bir şey olmadı.
Mehmet Türk Meali “Siz (hâlâ) ille de erkeklere ilişmeye, (bu iş için) yol kesmeye ve toplantılarınızda pis işler1 yapmaya devam edecek misiniz?” dedi. Bunun üzerine kavminin cevabı sadece: “Eğer doğru söylüyorsan (haydi) bize Allah’ın azabını getir (bakalım.)” demek oldu.*
Muhammed Esed Meali Siz, erkeklere [azgın bir şehvetle] yaklaşıp [cinsler arasında tabii olan] yolu kapatmıyor musunuz? 24 Ve bu utanç verici suçları [açık] toplantılarınızda işlemiyor musunuz?” Ama kavmi, “Peki,” diye cevap verdi, “eğer doğruları söyleyenlerden isen, başımıza Allah'ın azabını getir bakalım!”
Mustafa İslamoğlu Meali Evet, erkeklere (şehvetle) yaklaşanlar ve yol kesenler;[3503] üstelik bu çirkinliği kamuya açık kulüplerde güpegündüz gurup halinde işleyen siz değil misiniz?”[3504] Fakat kavminin tek cevabı: “Eğer doğru sözlü biriysen, haydi Allah’ın azabını getir de görelim bakalım!” diye (meydan okumaktan) ibâretti.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Siz hâlâ erkeklere gidecek ve yolu kesecek ve toplantılarınızda çirkin şeyleri yapacakmısınız?» Artık (O'nun) kavminin cevabı, «Eğer sen sâdıklardan isen bize Allah'ın gazabını getir» demekten başka olmadı.
Suat Yıldırım Meali Allah'ın bu uyarmasından sonrasiz hâlâ şehvetle erkeklere varacak, yolu kesecekve toplantılarınızda edepsizlik yapmaya devam edecek misiniz? ”Halkının ona cevabı şundan ibaret oldu: “Doğru söylüyorsan bizi tehdit ettiğin, Allah'ın o azabını getir de görelim! ”
Süleyman Ateş Meali Siz (kadınları bırakıp) erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz ve toplantılarınızda edepsizce şeyler yapıyorsunuz ha?.. Kavmi'nin cevabı, sadece: "Eğer doğrulardan isen, haydi Allah'ın azabını getir!" demeleri oldu.
Süleymaniye Vakfı Meali Siz doğru ilişkiyi keserek erkeklere yanaşıyor; bir de o çirkinliği toplu olarak yapıyorsunuz ha!? ” Halkının verdiği tek cevap şu oldu: “Eğer haklıysan uğraş da Allah bizi çarpsın.”
Şaban Piriş Meali Siz, erkeklere yanaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda kötü şeyler yapıyorsunuz, öyle mi? Kavminin cevabı ise:-Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize Allah'ın azabını getir, demekten başka birşey değildi.
Ümit Şimşek Meali “Hâlâ erkeklere şehvetle yaklaşmaya, yol kesmeye, toplantılarınızda hayâsızlık yapmaya devam edecek misiniz?” Kavminin ona verdiği cevap, “Doğru söylüyorsan bize Allah'ın azabını getir” demekten ibaret oldu.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz, toplantılarınızda çirkinlikler sergiliyorsunuz, öyle mi?" Toplumunun cevabı sadece şunu söylemek oldu: "Eğer doğru sözlülerdensen, hadi getir bize Allah'ın azabını!"
M. Pickthall (English) For come ye not in unto males, and cut ye not the road (for travellers), and commit ye not abomination in your meetings? But the answer of his folk was only that they said: Bring Allah's doom upon us if thou art a truth teller!
Yusuf Ali (English) "Do ye indeed approach men, and cut off the highway?-(3450) and practise wickedness (even) in your councils?" But his people gave no answer but this: they said: "Bring us the Wrath of Allah if thou tellest the truth."(3451)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları