Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Onlardan (Müslümanlara ve mazlum insanlara) -zulmedenleri hariç olmak üzere- Ehl-i Kitapla (kabalık ve zorbalıktan uzak) sadece en güzel yaklaşımla (ahsen ahlâkıyla fikri) mücadele yapın ve onlara deyin ki: “Bize indirilene de, size indirilene de inandık. İlahımız ve İlahınız birdir. Biz O'na teslim olanlardanız.” * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve kitap ehliyle, ancak en güzel bir tarzda mücadele edin; yalnız içlerinden zulmedenler müstesna ve deyin ki: İnandık bize indirilene de, size indirilene de ve mabudumuz ve mabudunuz birdir ve biz, ona teslim olmuşuz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bize de kitap verildi deyip kitaba göre hareket etmeyen kimselerle aşırı gidip haksızlık yapmadıkları sürece, en güzel şekilde tartışın ve deyin ki: “Bize indirilene inandığımız gibi, size indirilmiş olana da inanıyoruz. Çünkü bizim ilahımız ile sizin ilahınız tek ve aynıdır ve biz hepimiz O'na teslim olmuşuz.” |
Ahmet Tekin Meali |
İçlerinden zulmedenler, İslâm'ın gelişmesinin, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planları yapanlar ve uygulayanlar, haksızlık edenler, şirke girenler bir yana, ehl-i kitaptan ehl-i tevhid olanlarla yalnızca en güzel, en mantıklı usulü kullanarak mücadele edin.
“Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim Tanrımız, sizin Tanrınız birdir. Biz O'na teslim olan, İslâm'ı yaşayan müslümanlarız.” deyin.* |
Ahmet Varol Meali |
İçlerinden zulmedenler dışında kitap ehline karşı ancak en güzel şekilde mücadele edin ve deyin ki: "Bize indirilene de size indirilene de iman ettik. Bizim ilahımız da sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olanlarız." |
Ali Bulaç Meali |
İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: 'Bize ve size indirilene iman ettik; bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Yahudi ve Hristiyanlardan) düşmanlıkta ileri gidenler müstesna olmak üzre, Yahudi ve Hristiyanlarla en güzel şekilde mücadele edin (yumuşak ve tatlı söz söyliyerek hakkı anlatın. Düşmanlıkta ileri gidenlerle ise, savaşın). Bir de deyin ki:” - Biz hem bize indirilene (Kur'an'a) hem de size indirilene (Tevrat ve İncîl'e) iman ettik. Bizim İlâh'ımız ve sizin İlâh'ınız birdir (ortağı yoktur). Biz, yalnız o'na itaat ederiz, (sizin gibi, Allah'dan başkasını rab edinmeyiz).” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve Kitap verilenlerle en güzel yoldan başka bir yol ile mücadele etmeyin. Zalim olanları müstesna… Ve onlara: “Bize inene de, size inene de inandık. Bizim de, sizin de ilahınız birdir. Biz, O’na teslim olmuşlarız” deyin. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Zulmedenleri/şirk koşanları hariç, kitap ehli ile en güzel bir şekilde tartışınız ve “Bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim tanrımız da, sizin tanrınız da birdir. Biz O'na teslim olmuşuzdur” deyiniz.[414]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kitap ehli ile (Yahudi ve Hıristiyanlarla) zulüm ve haksızlıktan uzak durdukları sürece en güzel şekilde tartışın ve (onlara) deyin ki: “Bize indirilene inandığımız gibi size indirilmiş olana da inanıyoruz. Çünkü bizim ilahımız ile sizin ilahınız tek ve aynıdır ve biz (hepimiz) O'na teslim olmuşuz.”* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: "Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim Tanrımız da, sizin Tanrınız da birdir, biz O'na teslim olmuşuzdur." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O’na teslim olmuş kimseleriz.” |
Diyanet Vakfı Meali |
İçlerinden zulmedenleri bir yana, ehl-i kitapla ancak en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim Tanrımız da sizin Tanrınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur. |
Edip Yüksel Meali |
Kitap halkıyla, zalim olanları hariç en güzel bir biçimde tartışın ve "Bize indirilene inandık ve size de indirilene inandık. Bizim Tanrımız, sizin de Tanrınız birdir. Biz sadece O'na teslim olduk,"deyin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İçlerinden zulmedenleri bir yana, ehli kitapla ancak, en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ehli kitâba en güzel olan suretden başkasıyle mûcadelede etmeyin ancak zulmedenler başka, ve deyinki: biz, hem bize indirelene iyman ettik hem size indirilene ve bizim ilâhımızla sizin ilâhınız bir, şu kadar ki biz yalnız ona müslimiz |
Hasan Basri Çantay Meali |
İçlerinden zulmedenler müstesna olmak üzere ehl-i kitâb ile en güzel (savaşdan) başka bir suretle mücâdele etmeyin ve deyin ki: «Bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim Allâhımız da, sizin Allah'ınız da birdir. (Şu kadar ki) biz (ancak) Ona teslîm olanlarız. (Biz Onun samîmi müslümanlarıyız)». |
Hayrat Neşriyat Meali |
İçlerinden zulmedenler hâriç, ehl-i kitabla ancak o en güzel olan (sûret)le mücâdele edin ve deyin ki: “(Biz,) bize indirilene de size indirilene de îmân ettik; bizim İlâhımız da sizin İlâhınız da birdir ve biz ancak O'na teslîm olanlarız.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kendilerine kitap verilenlerle mücadeleyi, en güzel bir biçimde yapın. Onlardan kendilerine zulmedenlere “Bize indirilene iman ettik ve size indirilmiş olana da de iman ettik. Bizim ilahımız da tek, sizin ilahınızda tek. Biz, O tek ilaha teslim olanlardanız” deyin. |
Kadri Çelik Meali |
İçlerinde zulmetmekte olanları hariç olmak üzere kitap ehli kimselerle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin ve “Bize indirilene ve size indirilene iman ettik; bizim ilahımız da sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olmuş olanlarız” deyin. |
Mahmut Kısa Meali |
Kitap sahipleri olarak bilinen Yahudi ve Hıristiyanlar ile dînî konuları tartışırken, kaba ve kırıcı davranmayın! Gönül inciten, insanı rencide eden tavır ve davranışlardan uzak durun! Onlarla tatlı bir üslupla, en güzel şekilde tartışın. Fakat içlerinden, açıkça zâlimlik edenler başka;çünkü öyleleri, hiçbir mantıklı gerekçeye dayanmadan hakîkati inatla reddeder, sizi zorbalıkla sindirmeye çalışırlar. Hoşgörülü olacağız derken, zâlimler karşısında zayıf ve pısırık durmayın! Onlara, hak dinin kaynağının bir olduğunu, hatırlatarak deyin ki: “Bakın, biz hem bize gönderilen Kur’an-ı Kerime, hem de size gönderilen Tevrat, Zebur ve İncil’e —eklediğiniz veya değiştirdiğiniz kısımlar hariç— inanırız. Aslında bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da aynı ilâhtır. Ancak biz, yalnızca O’na boyun eğen müminleriz!” |
Mehmet Türk Meali |
İçlerindeki zâlim1 olanları hariç, Kitap Ehli olan (Yahûdî ve Hıristiyanlarla) en güzel şekilde2 mücadele edin. Ve: “Biz, hem bize indirilen, hem de size indirilen kitapların aslın)a îman ettik. (Aslında) bizim ilâhımız da sizin ilâhınız da yalnız kendisine inandığımız3 tek Allah’tır” deyin.* |
Muhammed Esed Meali |
Geçmiş vahyin mensupları ile zulüm ve haksızlıktan uzak durdukları sürece 42 en güzel şekilde tartışın ve deyin ki: “Bize indirilene inandığımız gibi size indirilmiş olana da inanıyoruz: çünkü bizim ilahımız ile sizin ilahınız tek ve aynıdır ve biz [hepimiz] O'na teslim olmuşuzdur”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Önceki vahiylerin mensuplarıyla tartışırken, haksızlık etmedikleri sürece en güzel yol ve yöntemden başkasına itibar etmeyin ve deyin ki: “Biz bize indirilene de, size indirilene de inanmışız; bizim de, sizin de ilâhınız bir ve tektir; evet, biz kayıtsız şartsız sadece O’na teslim olmuşuz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve ehl-i kitap ile en ziyâde güzel sûretten başkasıyla mücadele etmeyin. Onlardan zulmedenler ise müstesna, ve deyiniz ki: «Bize indirilmiş olana biz imân ettik ve bizim ilâhımız ile sizin ilâhınız birdir ve biz ancak O'na teslim olmuş olanlarız.» |
Suat Yıldırım Meali |
Zulmedenleri hariç, Ehl-i kitab ile en güzel olan şeklin dışında bir tarzda mücadele etmeyin ve onlara şöyle deyin: “Biz, hem bize indirilen kitaba, hem size indirilen kitaba iman ettik. Bizim İlahımız da sizin İlahınız da bir ve aynı İlahtır ve Biz O'na gönülden teslim olduk. ” [16, 125; 20, 44; 57, 25] |
Süleyman Ateş Meali |
Kitap ehliyle, -haksızlık edenleri dışında- en güzel tarzda tartışın ve deyin ki: "Bize indirilene de size indirilene de inandık. Tanrımız ve tanrınız birdir, biz de O'na teslim olanlarız. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yanlış davrananlar dışındaki Ehl-i Kitapla[1] mücadeleyi, en güzel yöntemden başkasıyla yapmayın[2]. Onlara deyin ki; “Bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim ilahımızla sizin ilahınız birdir. Biz ona teslim olmuş kimseleriz.”* |
Şaban Piriş Meali |
Kitap ehli ile en güzel şekilde mücadele et. Ancak onlardan zalim olanlar hariç. Onlara şöyle deyin:-Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilahımız da sizin ilahınız da birdir. Biz ona teslim olanlarız. |
Ümit Şimşek Meali |
Kitap Ehliyle ancak en güzel bir şekilde tartışın—yalnız onlardan zulmedenler müstesna. Onlara deyin ki: “Bize indirilene de, size indirilene de biz iman ettik. Bizim tanrımız da, sizin tanrınız da birdir. Ve biz Ona teslim olmuşuzdur.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ehlikitap'la, en güzel olan yöntem dışında bir yolla mücadele etmeyin! Onların zulme sapanları müstesna. Şöyle deyin: "Bize indirilene de size indirilene de iman ettik; tanrımız ve tanrınız bir. Ve biz O'na teslim olanlarız." |
M. Pickthall (English) |
And argue not with the People of the Scripture unless it be in (a way) that is better, save with such of them as do wrong; and say: We believe in that which hath been revealed unto us and revealed unto you; our God and your God is One, and unto Him we surrender. |
Yusuf Ali (English) |
And dispute ye not with the People of the Book, except with means better(3472) (than mere disputation), unless it be with those of them who inflict wrong (and injury):(3473) but say, "We believe in the revelation which has come down to us and in that which came down to you; Our Allah and your Allah is one; and it is to Him we bow (in Islam)."(3474)* |