Ankebût Suresi 37. Ayet


Arapça

فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ


Türkçe Okunuşu

Fe kezzebûhu fe ehazethumur recfetu fe asbehû fî dârihim câsimîn(câsimîne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
kezzebû-hu onu yalanladılar
fe o zaman, böylece
ehazet-hum onları yakaladı, helâk etti
er recfetu şiddetli bir sarsıntı
fe o zaman, böylece
asbehû sabahladılar
içinde, vardır
dâri-him onların yurtları
câsimîne diz üstü çökenler (çöküp kaldılar)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş (ve helake düşmüş) olarak sabahladılar.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helak edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helak oluvermişlerdi.
Abdullah Parlıyan Meali Fakat halkı O'nu yalanladı. Bu yüzden onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında, cansız bir şekilde serilip kaldılar.
Ahmet Tekin Meali Onu da yalanladılar. Onların işini şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı bitirdi. Sabahleyin, yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular.
Ahmet Varol Meali Ancak onu yalanladılar. Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar.
Ali Bulaç Meali Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakaladı, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Ali Fikri Yavuz Meali Buna karşı, onu tekzib ettiler. Derken onları şiddetli sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarında dizleri üstü çökekaldılar (öldüler).
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar ise, onu yalanladılar. Bunun üzerine bir deprem, onları yakalayıverdi; evleri içinde dizüstü yığılmış olarak kaldılar.
Bayraktar Bayraklı Meali Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler.
Cemal Külünkoğlu Meali Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar (öldüler).
Diyanet İşleri Meali (Eski) Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Diyanet Vakfı Meali Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.  *
Edip Yüksel Meali Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar
Hasan Basri Çantay Meali Fakat onu tekzîb etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar.
Hayrat Neşriyat Meali Fakat onu yalanladılar; derken kendilerini o sarsıntı yakaladı da bulundukları yurtta (dizleri üstüne) çöküp kalan kimseler oldular.
İlyas Yorulmaz Meali Şuayb'ı yalanladılar ve onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve dizlerinin üzerlerine çöküp kaldılar.
Kadri Çelik Meali Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüşler olarak sabahladılar.
Mahmut Kısa Meali Fakat hemşehrileri onu yalanladılar; bunun üzerine, ansızın dehşet verici bir gürültüyle patlayan ve şehrin altını üstüne getiren korkunç bir sarsıntı çarpıverdi onları; böylece yurtlarında, cansız bir hâlde, yüzüstü yere serildiler!
Mehmet Türk Meali Onlar onu yalanlar yalanlamaz, hemen onları büyük bir sarsıntı yakalayıverdi ve oldukları yerde, diz üstü çöke kaldılar.1*
Muhammed Esed Meali Fakat, halkı o'nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar: ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler. 31
Mustafa İslamoğlu Meali Ne var ki onu yalanladılar; derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.[3514]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Halbuki, O'nu tekzîp ettiler, artık onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizleri üzerine çöküvermiş kimseler olarak sabahladılar.
Suat Yıldırım Meali Fakat onlar kendisini yalancı saydılar. Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
Süleyman Ateş Meali Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Süleymaniye Vakfı Meali Ama onlar Şuayb’a yalancı, dediler. Bunun üzerine onları, bir yer sarsıntısı yakaladı da yurtlarında dize geldiler.
Şaban Piriş Meali Ama onu yalanladılar, bunun üzerine onları korkunç bir sarsıntı yakaladı ve oldukları yerde yapışıp kaldılar.
Ümit Şimşek Meali Onlar Şuayb'ı yalanladılar. Derken onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler.
M. Pickthall (English) But they denied him, and the dreadful earthquake took them, and morning found them prostrate in their dwelling place.
Yusuf Ali (English) But they rejected him: Then the mighty Blast(3458) seized them, and they lay prostrate in their homes by the morning.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları