Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hz. İbrahim) Dedi ki: “Ama onun içinde Lut da vardır.” (Bu masum insanların durumu ne olacaktır? Melekler) Dediler ki: “Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı ise) arkada kalacak olanlardan birisidir.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İbrahim, orada Lut da var demişti de onlar, biz daha iyi biliriz demişlerdi, orada kim var; onu ve ailesini kurtaracağız, ancak karısı kurtulmayacak, o, şüphe yok ki orada kalanlardan olacak. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Fakat İbrahim: “Ama Lût da onlar arasında yaşıyor!” diye haykırdığı zaman, melekler şu cevabı verdiler: “Kimin orada olduğunu biz daha iyi biliyoruz. O'nu ve karısı dışındaki, bütün aile afradını kesinlikle kurtaracağız. Karısı ise, geride bırakılanlar arasında yer alıp, helak edilenlerden olacaktır.” |
Ahmet Tekin Meali |
İbrâhim:
“Orada Lût da var” dedi. Melekler:
“Biz orada kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini, mü'minleri elbette kurtaracağız. Yalnız karısı, geride kalanlar, cezaya çarptırılanlar arasında olacak.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
(İbrahim): "Orada Lut var" dedi. (Elçiler): "Orada kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Onu ve karısı dışında ailesini kurtaracağız. O ise geride kalacaklardandır" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Dedi ki: 'Onun içinde Lut da vardır.' Dediler ki: 'Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İbrahîm dedi ki, onların içinde (zalim olmıyan) Lût da var. Onlar: “- Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi biliriz. Hem onu, hem ailesini kurtaracağız, ancak karısı müstesna; o azab içinde kalanlardan oldu” dediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İbrahim: “Fakat orada Lut vardır” dedi. Onlar: “Biz orada kimin olduğunu daha iyi biliriz. Biz, onu ve ailesini kurtaracağız. Yalnız hanımı, (azaba uğrayacak olanların içinde) kalacaklardandır.” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İbrâhim dedi ki: “Ama orada Lût var!” Şöyle cevap verdiler: “Biz, orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnızca karısı müstesna; o, azapta kalacaklar arasındadır.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İbrahim: “Ama orada Lût var” deyince, elçiler şöyle dediler: “Biz orada kimlerin olduğunu herkesten iyi biliyoruz. Lut'u ve yakınlarını (Allah'ın emriyle) kurtaracağız. Yalnız karısı orada kalarak azaba çarpılanlardan olacaktır.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İbrahim: "Ama Lut oradadır" dedi, elçiler: "Biz orada olanları daha iyi biliriz; onu ve geride kalanlardan olacak karısı dışında ailesini kurtaracağız" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İbrahim, “Ama orada Lût var” dedi. Onlar, “Orada kimin bulunduğunu biz daha iyi biliriz. Biz, onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Ancak karısı başka. O, geri kalıp helâk edilenlerden olacaktır.” |
Diyanet Vakfı Meali |
(İbrahim) dedi ki: Ama orada Lût var! Şöyle cevap verdiler: Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o, (azapta) kalacaklar arasındadır. |
Edip Yüksel Meali |
Dedi ki, "Ama orada Lut var." Onlar da, "Orada kimlerin bulunduğunu iyi biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız, fakat karısı hariç; o geride kalacaklardandır,"dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(İbrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Şöyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasındadır. " |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
«Onda Lût var a» dedi, biz dediler: onda kim var idiğini pek âlâ biliriz, her halde onu ve ehlini kurtaracağız, ancak karısı ötekilerden oldu |
Hasan Basri Çantay Meali |
(İbrâhîm) «Onların içinde, dedi, Luut da var». Dediler ki: «Biz orada kimin bulunduğunu çok iyi bileniz. Onu da, ehlini de muhakkak kurtaracağız. Yalınız geride (azâbda) kalacaklardan olan karısı müstesna». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(İbrâhîm:) “Ama orada Lût var!” dedi. (Onlar:) “Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi bilenleriz; onu ve âilesini mutlaka kurtaracağız; ancak karısı hâriç; (o, inkârı sebebiyle) geride kalacak (helâk edilecek) olanlardandır” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İbrahim “Onların içinde Lut var” dedi. Melekler “Biz orada kimlerin olduğunu biliyoruz. Lut'u ve ona inanan ehlini kurtaracağız, yalnızca karısı hariç. Çünkü karısı helak edilenlerden olacak” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
(İbrahim) Dedi ki: “Onun (kavminin) içinde Lut da vardır.” Elçiler, “Onun içinde kimin olduğunu biz daha iyi bilmekteyiz. Kendi karısı dışında, onu da ailesini de muhakkak kurtaracağız. O (karısı) arkada kalacak olanlardandır” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine İbrahim, “Ama orada Lut da var!” dedi. Melekler, “Orada kimlerin olduğunu biz çok iyi biliyoruz! Korkma, onu ve ailesini kurtaracağız; sadece karısı kurtulamayacak. Çünkü o, Lut’u izlemek yerine kâfirlerle birlikte kalmayı tercih ederek geride kalanlardan olacak!” dediler. |
Mehmet Türk Meali |
(İbrahim): “Ama orada Lût da var.” deyince (melekler): “Orada kimin olduğunu biz daha iyi biliriz. Biz, arkada kalacaklardan olan karısı1 dışında, onu ve ailesini kesinlikle kurtaracağız.” dediler.* |
Muhammed Esed Meali |
[Fakat İbrahim] “Ama Lût da onlar arasında yaşıyor!” diye haykırdı[ğı zaman] şu cevabı verdiler: “Kimin orada olduğunu iyi biliyoruz; o'nu ve karısı dışındaki bütün aile efradını kesinlikle koruyacağız: karısı ise geride bırakılanlar arasında yer alacak.” 27 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(İbrahim): “Peki ama” dedi, “Lût da onların içinde yaşıyor!” (Elçiler:) “Biz” dediler, “onların arasında kimlerin yaşadığını çok iyi biliyoruz; sonuçta onu ve (iman) ailesini[3506] mutlaka kurtaracağız; ne ki onun karısı hariç: zaten o kadın, dökülenlerden biri olmalıydı.”[3507]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «Orada muhakkak ki, Lût vardır. Dediler ki: «Biz orada kim olduğunu daha iyi biliriz. Elbette O'nu ve ehlini kurtaracağız, karısı müstesna. O geride kalanlardan oldu.» |
Suat Yıldırım Meali |
İbrâhim: “Ama Lût da orada! ” deyince onlar şöyle cevap verdiler: “Orada bulunanları biz pek iyi biliyoruz. Onu ve yakınlarını kurtaracağız, yalnız eşi geride kalıp helâk edilenler arasında olacak. ” |
Süleyman Ateş Meali |
(İbrahim) dedi: "Ama orada Lut var?" dediler: "Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi biliriz. Onu ve ailesini kurtaracağız. Yalnız karısı (azabda) kalacaklardandır." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Orada Lut da var!” dedi, İbrahim. “Orada kimin olduğunu iyi biliyoruz. Onu, ailesi ile birlikte kurtaracağız; diğerleri gibi küller altında kalacak olan sadece karısıdır.” dediler |
Şaban Piriş Meali |
İbrahim:-Fakat orada Lut var, dedi.-Biz, orada kimin olduğunu daha iyi biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız, karısı hariç. O geride kalanlardandır dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
İbrahim “Orada Lût da var” dedi. “Orada kimin olduğunu biz çok iyi biliyoruz,” dediler. “Onu ve ailesini kurtaracağız. Ancak karısı müstesna; o geride kalanlardan olacak.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İbrahim dedi: "Ama orada Lût var." Dediler: "Orada kim olduğunu biz daha iyi biliyoruz. Elbette ki onu ve ailesini kurtaracağız. Karısı hariç. O, geride kalanlardan olacak." |
M. Pickthall (English) |
He said: Lo! Lot is there. They said: We are best aware of who is there. We are to deliver him and his household, all save his wife, who is of those who stay behind. |
Yusuf Ali (English) |
He said: "But there is Lut there." They said: "Well do we know who is there : we will certainly save him and his following,- except his wife: she is of those who lag behind!"(3454)* |