Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sana indirdiğimiz O Kitap -ki karşılarında okunup duruyor- onlara yeterli olmadı mı? Onda iman edecek bir kavim için elbette (büyük) bir rahmet ve bir öğüt ve zikir vardır. (Çünkü Kur'an; dini, ahlâki, siyasi, ekonomik ve sosyal her türlü sorunun çözümüne esas olacak temel hükümleri içeren en yetkili ve en kutsi kaynaktır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlara yetmez mi ki şüphe yok, sana kitap indirdik, onlara okunup durmada; şüphe yok ki bu kitapta elbette inanan topluluğa hem rahmet var, hem öğüt. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hayret doğrusu! Kendilerine okunup duran bu kitabı, sana indirmemiz onlara yetmez mi? Şüphesiz O'nda iman eden bir toplum için, hem rahmet, hem de öğüt vardır. |
Ahmet Tekin Meali |
Sana sorumluluklarını tevdi etmek üzere indirdiğimiz, halen kendilerine okunmakta olan kitap, Kur'an mucize olarak zalimlere-müşriklere (ehl-i kitaba) yetmiyor mu? Elbette iman eden bir kavim için Kur'an'da rahmet, öğüt ve ibretler vardır.* |
Ahmet Varol Meali |
Kendilerine okunan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda iman eden bir topluluk için bir rahmet ve öğüt vardır.* |
Ali Bulaç Meali |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sana indirdiğimiz bu Kur'an, o mucize istiyenlere karşı okunub dururken, (hâlâ mucize olarak) kendilerine kâfi gelmedi mi? Şübhesiz ki Kur'an'da, iman edecek bir millet için büyük bir rahmet ve bir öğüd var. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlara okunan bir kitabı üzerlerine indirmemiz onlara yetmedi mi? Şüphesiz o Kur’anda inanan bir toplum için rahmet ve mesaj vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kendilerine okuduğun kitabı sana indirmiş olmamız onlara mucize olarak yetmedi mi? Çünkü bunda, inanacak bir toplum için kesinlikle rahmet ve öğüt vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kendilerine okunan (bu) Kitab'ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman edecek bir toplum için rahmet ve ibret vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kendilerine okunan bir Kitap'ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk için rahmet ve ibret vardır.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?[419] Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğüt vardır.* |
Diyanet Vakfı Meali |
Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. |
Edip Yüksel Meali |
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sana indirdiğimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi? Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Yetişmedi mi daha onlara ki sana kitab indirdik, karşılarında okunup duruyor? Şübhesiz ki onda iyman edecek bir kavm için muhakkak bir rahmet ve ilâhî bir ıhtar var |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sana indirdiğimiz o kitâb — ki (müstemirren) karşılarında okunub duruyor — onlara kâfi gelmedi mi? Onda îman edecek bir kavm için elbette (büyük) bir rahmet (ve ni'met) ve bir öğüt var. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz bizim sana indirdiğimiz (ve) kendilerine okunup durmakta olan bu Kitab, onlara yetmedi mi? Şübhesiz bunda, îmân edecek bir kavim için, gerçekten bir rahmet ve bir nasîhat vardır.(2)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Mucize olarak kendilerine okunan, sana indirdiğimiz kitap onlara yetmiyor mu? Elbette ki bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır. |
Kadri Çelik Meali |
Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman etmekte olan bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir hatırlatma vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
Kendilerine gece gündüz okunup duran ve her ayeti başlı başına birer mûcize olan bu Kitabı sana göndermemiz, onlara mûcize olarak yetmiyor mu? Hiç kuşkusuz bunda, inanmaya gönlü olan insanlar için rahmet ve şefkatimizin en açık bir tecellîsi ve kulaklara küpe olması gereken bir öğüt vardır. |
Mehmet Türk Meali |
Kendilerine okunmakta olan Kitabı, sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?1 Şüphesiz bu (kitapta,) inanan bir topluluk için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt vardır. * |
Muhammed Esed Meali |
Hayret! Bu ilahî kelâmı, kendilerine iletmen için sana göndermiş olmamız onlara yetmez mi? 50 Kuşkusuz onda rahmet[imizin tezahürü] ve iman edecek kimseler için bir uyarı vardır. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ne yani! Şimdi bu İlâhi kelâmı, kendilerine iletmen için sana indirmiş olmamız (mucize olarak) onlara yetmedi mi?[3539] Elbet bunda, inanacak bir toplum için tarifsiz bir rahmet ve İlâhi bir uyarı zaten vardır.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlara kafi gelmedi mi ki, şüphesiz Biz senin üzerine kitabı indirdik, onlara karşı tilâvet olunmaktadır. Muhakkak ki, onda imân eden bir kavim için elbette bir rahmet ve bir nasihat vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Hem kendilerine okunan bu kitabı indirmemiz onlara kâfi gelmiyor mu? Elbette bunda iman edecek kimseler için bir rahmet ve yeterli bir ders vardır. [26, 197; 17, 92] |
Süleyman Ateş Meali |
Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi? Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Anlaşılır bir şekilde okunan bu Kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? İnanan bir topluluk için bu bir ikram ve doğru bilgidir. |
Şaban Piriş Meali |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız, onlara yetmez mi? Çünkü onda inanacak bir toplum için rahmet ve öğüt vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? İman edecek bir topluluk için, hiç kuşkusuz, onda bir rahmet ve öğüt vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır. |
M. Pickthall (English) |
Is it not enough for them that We have sent down unto thee the Scripture which is read unto them? Lo! herein verily is mercy, and a reminder for folk who believe. |
Yusuf Ali (English) |
And is it not enough for them that we have sent down to thee the Book which is rehearsed to them? Verily, in it is Mercy and a Reminder to those who believe.(3482)* |