Mu'min Suresi 83. Ayet


Arapça

فَلَمَّا جَاءتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا بِمَا عِندَهُم مِّنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِؤُون


Türkçe Okunuşu

Fe lemmâ câethum rusuluhum bil beyyinâti ferihû bimâ indehum minel ilmi ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
lemmâ olduğu zaman
câet-hum onlara geldi
rusulu-hum resûlleri
bi el beyyinâti beyyinelerle, açık delillerle
ferihû sevinirler, ferahlanırlar
bimâ şey ile
inde-hum onların yanında
min den
el ilmi ilim
ve ve
hâka kuşattı, sardı
bi-him onlarla
olmadı
kânû oldular
bi-hi onunla
yestehziûne alay ediyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Resulleri (Hakk dava elçileri) kendilerine apaçık belgeler (ve Kur’ani hükümlere uygun proje ve hedefler) getirdiği zaman, onlar (şeytan kafalılar ve marazlı münafıklar) yanlarında olan (azıcık) ilimden dolayı böbürlenip şımardılar (gururlanıp ferahlandılar) da, (bu yüzden) alay (ve hakaret) konusu edindikleri şey, (sonunda) onları sarıp kuşatıverdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Peygamberleri, apaçık delillerle onlara gelince kendilerindeki bilgiye güvenip övündüler, kendilerini gördüler de alay ettikleri şey, başlarına geliverdi.
Abdullah Parlıyan Meali Peygamberleri onlara apaçık delillerle gelince, kendilerinde bulunan tüm boş bilgi ve becerilerine güvenip küstahca böbürlendiler de, böylece alay ettikleri şey başlarına geliverdi.
Ahmet Tekin Meali Rasulleri onlara apaçık bilgiler, delillerle gelince, onlar kendilerinde bulunan beşerî bilgiye güvendiler. Onu alaya aldılar. Alaya almaya devam ettikleri şeyin gücü onları kuşatıverdi, işlerini bitirdi.
Ahmet Varol Meali Peygamberleri onlara açık delillerle geldiklerinde, onlar kendilerinde olan bilgiyle rahatla(yıp böbürlen)diler. (Ama) alaya almakta oldukları şey onları kuşatıverdi.
Ali Bulaç Meali Resulleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, yanlarındaki bilgi dolayısıyla sevinip-böbürlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşatıverdi.
Ali Fikri Yavuz Meali Çünkü onlara, peygamberleri mucizelerle geldikleri vakit, kendilerinde bulunan (batıl) ilme güvendiler de, o peygamberleri alaya aldıkları şeyin cezası kendilerini kuşatıverdi.
Bahaeddin Sağlam Meali Peygamberleri, onlara mucizeler ile geldiğinde kendi yanlarındaki bilgi ile sevindiler. (Onunla yetindiler.) Ve alaya aldıkları (azap) başlarına gelmiş oldu.
Bayraktar Bayraklı Meali Peygamberleri onlara apaçık deliller getirdiklerinde, kendi bildikleri ile şımarmışlar ve alay ettikleri azap kendilerini çepeçevre kuşatmıştı.
Cemal Külünkoğlu Meali Peygamberleri onlara apaçık deliller getirince, sahip oldukları bilgi ile şımardılar (ve onları alaya aldılar). Sonunda alaya almakta oldukları şey kendilerini sarıverdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Peygamberleri onlara apaçık deliller getirince, sahip oldukları bilgi ile şımardılar (ve onları alaya aldılar). Sonunda alaya almakta oldukları şey kendilerini sarıverdi.
Diyanet Vakfı Meali Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşerî) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar). Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi.
Edip Yüksel Meali Elçileri apaçık kanıtlarla kendilerine vardıklarında, yanlarındaki bilgiyle gururlandılar. Alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Çünkü onlara peygamberleri, delillerle geldikleri zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de o alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.
Elmalılı Meali (Orjinal) Çünkü onlara Peygamberleri beyyinelerle geldikleri vakıt kendilerinde bulunan ılme güvendiler de o istihza ettikleri şey kendilerini kuşatıverdi
Hasan Basri Çantay Meali Öyle ya, kendilerine peygamberleri apaçık mu'cizeler getirince onların nezdindeki ilme karşı (eğlenerek) şımarıklık gösterdiler de hakkında istihza edegeldikleri şey kendilerini çepçevre kuşatıverdi.
Hayrat Neşriyat Meali Öyle ki peygamberleri onlara mu'cizeler getirince, kendilerinde bulunan bilgiden dolayı şımardılar(2) da, kendisiyle alay etmekte oldukları (azab) onları kuşatıverdi.*
İlyas Yorulmaz Meali Elçilerimiz açık delillerle onlara geldiği zaman, onlar kendi yanlarında bulunan bilgilerle övünmüşler ve bundan dolayı da, alay ettikleri azap onların başına hak olmuştur.
Kadri Çelik Meali Peygamberleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip şımardılar da alay konusu edindikleri şey, sonunda kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Mahmut Kısa Meali Çünkü Elçileri onlara apaçık delillerle gelince, sahip oldukları sanatlarına, bilgilerine felsefelerine, teknolojilerine güvenip gurura kapılmışlardı; böylece, alay edip durdukları o korkunç azap, kendilerini dört bir yandan kuşatıvermişti!
Mehmet Türk Meali Peygamberleri kendilerine apaçık deliller getirdiği zaman onlar ilim namına kendilerinde bulunana güvenip böbürlendiler, hafife aldıkları (azap da) kendilerini kuşatıverdi.1*
Muhammed Esed Meali Çünkü elçileri onlara, hakikatin bütün kanıtlarıyla geldiklerinde, [halen] sahip oldukları bilgiye yaslanarak küstahça böbürlendiler: 64 ve [böylece, sonunda,] küçümsedikleri şey 65 tarafından sarılıp kuşatıldılar.
Mustafa İslamoğlu Meali Çünkü onlara elçileri hakikatin apaçık delilleriyle geldiğinde, elde tuttukları bir parça bilgiye güvenip küstahça şımardılar: sonunda alay ede geldikleri gerçek kendilerini çepeçevre kuşattı.[4226]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki, onlara peygamberleri zahir mûcizeler ile geldi, kendi yanlarındaki bilgiden olan ile ferahlandılar ve onları kendisiyle istihzâda bulundukları şey, şiddetle ihata etti.
Suat Yıldırım Meali Resulleri onlara açık açık delilleri getirdikçe, bunlar kendilerinde bulunan bilgi ile şımarıp böbürlendiler (Peygamberlerin getirdiği hidâyetle alay ettiler). Sonunda alaya almalarının cezası, kendilerini her taraftan kuşatıverdi.
Süleyman Ateş Meali Elçileri onlara açık kanıtlar getirince, yanlarında bulunan bilgi ile sevin(ip övün)düler (peygamberlerin getirdikleri bilgiye değer vermediler, onlarla alay ettiler). Sonunda alay edegeldikleri şey, kendilerini kuşatıverdi.
Süleymaniye Vakfı Meali Elçileri onlara o açık belgelerle(mucizelerle) gelince, kendilerindeki bilgiyle(din diye bildikleriyle) avundular. Hafife aldıkları şey başlarına geliverdi.
Şaban Piriş Meali Peygamberleri onlara apaçık belgelerle geldiği zaman, kendi bilgileri ile şımardılar ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatıverdi.
Ümit Şimşek Meali Peygamberleri kendilerine apaçık delillerle geldiğinde, onlar sahip oldukları bilgiyle mağrur olmuşlardı. Sonunda, alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatıverdi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Resulleri onlara açık-seçik beyyineler getirdiklerinde, onlar, yanlarındaki bilgiyle sevinip övündüler. Ve alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıverdi.
M. Pickthall (English) And when their messengers brought them clear proofs (of Allah's Sovereignty) they exulted in the knowledge they (themselves) possessed. And that which they were wont to mock befell them.
Yusuf Ali (English) For when their messengers came to them with Clear Signs, they exulted(4459) in such knowledge (and skill) as they had; but that very (Wrath) at which(4460) they were wont to scoff hemmed them in.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları