Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Ve onları (dünyada ve ahirette) kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet buyurmuşsundur. İşte bu, büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’ olacaktır.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve koru onları kötülüklerden ve kimi kötülüklerden korursan o gün, gerçekten de ona acımışsın ve budur işte o pek büyük kurtuluş, murada eriş. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve onları kötü işler yapmaktan da koru, o hesap günü kötü işlerin lekesinden kimi korursan, ona rahmet etmişsindir. İşte bu da büyük bir kurtuluştur.” |
Ahmet Tekin Meali |
“Onları dünyadaki cezalardan, âhiretteki azaptan koru. O gün, sen kimi ceza ve azaptan korursan, kesinlikle onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük mutluluktur. |
Ahmet Varol Meali |
Ve onları kötülüklerden koru. O gün, kimi kötülüklerden korursan ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluştur." |
Ali Bulaç Meali |
'Ve onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır.” İşte bu, en büyük kurtuluştur. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onları, o kötü azaplardan koru! Sen o gün, kimi o kötülüklerden korursan, gerçekten ona rahmet etmiş olursun. Ve en büyük kazanç da işte budur!” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Onları kötülüklerden koru! O gün sen, kimi kötülüklerden korursan ona merhamet etmişsindir. Bu, en büyük kurtuluştur.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
“Onları kötülüklerden koru! Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, o gün muhakkak ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük kurtuluştur.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur."* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur. |
Edip Yüksel Meali |
"Onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir. Büyük zafer budur." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Onları fenalıklardan koru. Sen her kimi fenalıklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarlığamışsındır. İşte asıl büyük kurtuluş da budur." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Kötülüklerden onları koru Sen o kıyamet günü kimi ahiretin kötülüklerinden korursan, o kişiye merhamet etmişsindir. Bu da o kul için büyük bir kurtuluştur” diye dua ederler. |
Kadri Çelik Meali |
“Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet de etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş budur.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Ve onları bu dünyada bâtıl inançlardan, çirkin davranışlardan koruduğun gibi, Hesap Gününde de üzüntülerden, sıkıntılardan, kötülüklerden koru Ya Rabb’i! Gerçek şu ki, Sen o Gün kimi kötülüklerden korursan, onuşefkat ve rahmetinle yüceltmiş olursun ki, en büyük kurtuluş budur!” |
Mehmet Türk Meali |
“Ve onları, bütün kötülüklerden koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün onu gerçekten bağışlamışsındır. İşte en büyük kurtuluş budur” (diye duâ ederler.) |
Muhammed Esed Meali |
ve onları kötü fiiller [işlemek]ten koru: o [Hesap] Gün[ü] kötü fiiller[in lekesin]den kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun: bu büyük bir kurtuluştur!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve onları tüm kötülüklerden koru! Ki Sen o gün birini kötü duruma düşmekten korursan, bu ona rahmet ettiğin anlamına gelir: bu, evet, en büyük başarı işte budur!”[4177]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük necât budur. |
Suat Yıldırım Meali |
Hem onları kötülüklerden, günahlardan koru. Sen kimi dünyada kötülüklerden korursan, muhakkak ki ona (ukbada) merhamet edersin. İşte asıl kurtuluş ve büyük mutluluk da budur. * |
Süleyman Ateş Meali |
Onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korursan ona acımışsındır. İşte o büyük başarı budur! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onları cehennemin sıkıntısından koru! O gün kimi o sıkıntıdan korumuşsan ona ikram etmiş olursun. İşte bu, büyük bir kurtuluştur." |
Şaban Piriş Meali |
Onları kötülüklerden koru, kimi kötülüklerden korursan, o gün de ona merhamet etmiş olursun. İşte en büyük kurtuluş budur. |
Ümit Şimşek Meali |
“Onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmişsindir. Asıl büyük bahtiyarlık da işte budur.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Koru onları kötülüklerden! O gün kötülüklerden koruduğuna mutlaka rahmet etmişsindir sen! İşte budur o en büyük kurtuluş ve eriş." |
M. Pickthall (English) |
And ward off from them ill deeds; and he from whom Thou wardest off ill deeds that day, him verily hast Thou taken into mercy. That is the supreme triumph. |
Yusuf Ali (English) |
"And preserve them from (all) ills; and any whom Thou dost preserve from ills(4368) that Day,- on them wilt Thou have bestowed Mercy indeed: and that will be truly (for them) the highest Achievement".(4369)* |