Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgâra (boyun eğdirdik, saatte yaklaşık 800 km. hızla yol alan, kendisini ve askerlerini taşıyan yelkenli ahşap gemi benzeri bir hava aracı teknolojisini ona verdik) ; erimiş bakır madenini ona sel gibi akıtıp (katran ve maden kaynaklarından istediği gibi istifade ettirdik). Onun eli altında Rabbinin izniyle (çetin ve çeşitli) işler gören bir kısım cinnler de vardı. Onlardan kim Bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından tattırırdık. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve Süleyman'a da rüzgarı ram ettik, sabahleyin bir aylık yol alırdı, akşamleyin bir aylık yol ve ona bakır madenini, sel gibi akıttık ve cinlerden, huzurundan iş işliyenler vardı Rabbinin izniyle ve onlardan, emrimizden çıkana yakıp kavuran azabı tattırırdık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Süleyman'a da rüzgarı boyun eğdirdik. Sabahleyin bir aylık yol alırdı, akşamleyin de bir aylık yol. Ve erimiş bakır menbaını da, O'nun buyruğu altına sel gibi akıttık. Rabbinizin izniyle, cinlerden bir kısmı da, Süleyman'ın emrinde iş görmekte idiler. Onlardan kim, bizim emrimizden çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateş azabımızdan taddırırdık. |
Ahmet Tekin Meali |
Süleyman'ın faydalanması için de rüzgârı koyduğumuz kurallara boyun eğdirdik. Gündüzün ilk saatlerinde, bir aylık yol aldırıyor, gündüzün son saatlerinde de bir aylık yol, mesafe kat ettiriyordu. Erimiş bir bakır madenini de ocağından, onun için sel gibi akıttık. Rabbinin bilgisi ve iradesi dahilinde, emriyle, yalnız Süleyman'ın gözü önünde çalışan, iş yapan cinlerden bir grup da vardı. İçlerinden, icra planımızın dışına çıkanlara körüklenen, alev püsküren, dehşetli cehennem ateşinin azâbını tattıracağız.* |
Ahmet Varol Meali |
Süleyman'a da sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgârı (boyun eğdirdik). Onun için erimiş bakır madenini sel gibi akıttık. Cinlerden de, Rabbinin izniyle onun emrinde çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden sapacak olsa ona şiddetli azaptan tattırırdık. |
Ali Bulaç Meali |
Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Süleyman'ın emrine de rüzgâr verdik: (Hz. Süleyman o rüzgârla) sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü de bir aylık yol alırdı. Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Hem Rabbisinin izniyle idaresi altında cinlerden çalışan da vardı. İçlerinden kim emrimizden ayrıldı ise, ona cehennem azabından tattıracağız. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Süleyman’a da, gidişi bir aylık, gelişi de bir aylık mesafeyi (bir günde) gidecek şekilde, rüzgârları musahhar ettik. Ve onun için bakır kaynağını akıttık. Cinlerden de sahibi olan Allah’ın izniyle ona çalışan hizmetkârlar yaptık. Onlardan kim emrimizin dışına kayarsa, ona sert ateş azabından tattırırdık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sabah esintisi bir aylık mesafe, akşam esintisi de bir aylık mesafe olan rüzgârı da Süleyman'ın emrine verdik. Onun için erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin de bir kısmı onun emrinde çalışırdı. Cinlerden bizim emrimizden çıkanlara, alevli ateşin azabını tattırırız.[450]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Süleyman'ın emrine de, sabahleyin esince bir aylık uzağa giden, akşamleyin de bir aylık mesafeyi aşarak geri gelen rüzgârı verdik. (Onun için) erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Cinlerden bir kısmı da, Rabbinin izniyle onun emrinde çalışırdı. Bu cinlerden buyruğumuzun dışına çıkanlara çılgın ateşin azabından tattırırdık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Gündüz estiğinde bir aylık mesafeye gidip, akşam da bir aylık mesafeden gelen rüzgarı Süleyman'ın buyruğu altına verdik. Onun için su gibi erimiş bakır akıttık. Rabbinin izniyle, yanında iş gören cinleri onun buyruğu altına verdik ki, bunlar içinde buyruğumuzdan çıkan olursa ona alevli ateşin azabını tattırırdık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Süleyman’ın emrine de, sabah esişi bir ay, akşam esişi de bir ay(lık yol) olan rüzgârı verdik. Erimiş bakır ocağını da ona sel gibi akıttık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun önünde çalışanlar vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden çıkarsa, ona alevli ateş azabını tattırırız. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü yine bir aylık mesafe olan rüzgârı da Süleyman'a (onun emrine) verdik ve onun için erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden sapsa, ona alevli azabı tattırırdık. |
Edip Yüksel Meali |
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay (lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay (lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Rabbinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır menbaını da ona sel gibi akıttık. Hem Rabbi'nin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da kim emrimizden dışarı çıkarsa ona ateş azabından tattırırdık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Süleymana da rüzgâr: sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay, erimiş bakır menbaını da ona seyl gibi akıttık, hem rabbının iznile elinin altında Cinnîlerden de çalışan vardı, onlardan da her kim emrimizden inhiraf ederse ona Saîr azâbını tattırırız |
Hasan Basri Çantay Meali |
Süleymana da rüzgârı (müsahhar kıldık) ki sabahı bir ay (lık yol), akşamı bir ay (lık yol) du. Erimiş bakır ma'denini ona sel gibi, akıtdık. Önünde, Rabbinin izniyle, iş gören ba'zı cinler de vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden ayrılıb saparsa ona çılgın azâbdan tatdırırdık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Süleymân'a da rüzgârı (boyun eğdirdik)! (Öyle ki) sabah gidişi bir ay(lık mesâfe), akşam dönüşü de bir ay(lık mesâfe)dir.(2) Ve erimiş bakır menba'ını onun için (sel gibi)akıttık. Rabbisinin izniyle onun önünde çalışan bir kısım cinler de vardı. Onlardan kim emrimizden sapsa, ona alevli ateş azâbından tattırırız.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sabah gidişi bir ay ve akşam dönüşü bir ay olan rüzgarı Süleyman'ın emrine verdik, ona bakırın kullanılışını örettik ve Rabbinin emri ile, Süleyman'ın denetiminde çalışan yabancı güçler verdik. O yabancı güçlerden kim Süleyman'a hizmet etmekten kaçarsa, ona ateşli bir azap tattıracağız. |
Kadri Çelik Meali |
Süleyman için de sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgâra (boyun eğdirdik). Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun elinin altında Rabbinin izniyle iş görmekte olan bir kısım cinler de vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından tattırırdık. |
Mahmut Kısa Meali |
Süleyman’a gelince, sabahleyin bir aylık bir mesafeye giden ve akşamleyin de bir aylık mesafeden geri dönen rüzgarı onun emrine verdik. Ayrıca onun kullanması için, erimiş bakır madenini sel gibi akıttık. Cinlerden de, Rabb’inin izniyle onun emri altında çalışanlar vardı. Öyle ki, içlerinden hangisi buyruğumuza karşı gelecek olsa, ona alevli ateşin azâbını tattırırdık! |
Mehmet Türk Meali |
Süleyman’ın emrine de sabahtan öğleye kadar bir aylık, öğleden akşama kadar da bir aylık mesafeye götüren (özel) bir rüzgâr verdik.1 Erimiş bakır madenini de ona sel gibi akıttık.2 Onun emri altında; Rabbinin izniyle çalışan ve Bizim emrimizden sapacak olsalar, kendilerine çılgın ateşin azabından tattırdığımız bir kısım cinler3 de vardı.* |
Muhammed Esed Meali |
BİZ rüzgarı Süleyman[ın emrin]e verdik: sabahki hareketi bir aylık yolculuk [mesafesinde], akşamki hareketi de bir aylık [mesafede tamamlanan] rüzgarı. 14 Ve erimiş bakır menbaını o'nun buyruğu altında 15 akıttık; görünmeyen varlıklardan bir kısmı [da] Rablerinin izniyle o'nun için 16 çalış[maya mecbur kılın]dılar; ve hangisi emrimizden çıktıysa ona yakıcı ateşin azabını tattırırdık: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
SÜLEYMAN’IN emrine de rüzgârı âmâde kıldık: onun sabahleyin gidişi bir aylık mesafeyi, akşamleyin dönüşü de bir aylık mesafeyi buluyordu.[3819] Ve ergimiş metal cevherini onun için akıttık;[3820] yine cinlerden[3821] bir kısmı, Rabbinin izniyle onun emri altında çalışıyordu; ve onlardan hangisi emrimizden çıkarsa, ona çılgın ateşin[3822] azabını tattırıyorduk.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Süleyman'a da rüzgârları (musahhar kıldık). Sabahtan zevale kadar (gidişi) bir aylık ve zevalden guruba kadar (gidişi de) bir aylık yol kadar idi. Ve onun için bakır madenini sel gibi akıttık. Ve onun önünde Rabbinin izniyle çalışan bazı cinler de var idi ve onlardan her kim Bizim emrimizden sapmış olursa ona da ateş azabından tattırmış olduk. |
Suat Yıldırım Meali |
Süleyman'ın emrine de rüzgârı verdik. Onun sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü de bir aylık mesafe idi. Onun istifadesi için, erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı, onun önünde çalışırlardı. Onlardan kim emrimizden saparsa, ona ateş azabı tattırırdık. [21, 81] {KM, I Krallar 7. bölüm; II Tarihler 4, 6} |
Süleyman Ateş Meali |
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık mesafe), akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgarı boyun eğdirdik ve onun için katran (petrol) kaynağını da akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim buyruğumuzdan sapsa, ona alevli azabı taddırırdık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sabahleyin bir aylık, öğleden sonra da bir aylık mesafe katettiren rüzgarı[1] Süleyman'ın emrine verdik; bakır madeni kaynağını da onun için su gibi akıttık. Sahibinin izniyle, yanında iş gören cinleri de emrine verdik. Onlardan hangisi emrimizden çıksa ona alevli ateş azabını tattırırdık[2].* |
Şaban Piriş Meali |
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü de bir ay süren rüzgarı verdik. Ona bakırı su gibi akıttık. Cinlerden bir kısmı da Rabbinin emriyle onun emrinde çalışırdı. Onlardan, kim emrimizden çıkarsa, ateş azabından tattırırdık. |
Ümit Şimşek Meali |
Süleyman'ın emrine de rüzgârı verdik ki, sabah bir aylık, öğleden sonra bir aylık yol giderdi. Erimiş bakırı onun için sel gibi akıttık. Cinlerden de, Rabbinin izniyle onun gözü önünde çalışanlar vardı ki, onlardan her kim emrimizden çıkmak istese, ona alevli ateş azabından tattırırdık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Süleyman için de sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgârı görevlendirdik. Onun için erimiş katran/bakır kaynağını sel gibi akıttık. Cinlerden öylesi vardı ki, Rabbinin izniyle onun önünde iş yapardı. Onlardan hangisi buyruğumuzdan yan çizse, alevli ateş azabını kendisine tattırdık. |
M. Pickthall (English) |
And unto Solomon (We gave) the wind, whereof the morning course was a month's journey and the evening course a month's journey, and We caused the fount of copper to gush forth for him, and (We gave him) certain of the jinn who worked before him by permission of his Lord. And such of them as deviated from Our command, them We caused to taste the punishment of flaming fire. |
Yusuf Ali (English) |
And to Solomon (We made) the Wind (obedient):(3803) Its early morning (stride) was a month´s (journey), and its evening (stride) was a month´s (journey); and We made a Font(3804) of molten brass to flow for him; and there were Jinns that worked in front(3805) of him, by the leave of his Lord, and if any of them turned aside from our command, We made him taste of the Penalty of the Blazing Fire.* |