Sebe Suresi 9. Ayet


Arapça

أَفَلَمْ يَرَوْا إِلَى مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُم مِّنَ السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِن نَّشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْأَرْضَ أَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفًا مِّنَ السَّمَاء إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ


Türkçe Okunuşu

E fe lem yerev ilâ mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum mines semâi vel ard(ardı), in neşe’nahsif bihimul arda ev nuskıt aleyhim kisefen mines semâ(semâi), inne fî zâlike le âyeten li kulli abdin munîb(munîbin).


Kelimeler

e
fe o zaman, böylece
lem yerev görmediler
ilâ ... e
mâ beyne eydî-him onların elleri arasında olan şeyler, onların önlerindeki
ve mâ halfe-hum ve onların arkalarında olan şeyler
min es semâi semadan, gökyüzünden
ve el ardı ve arz, yeryüzü
in neşe' eğer dilersek
nahsif yerin dibine geçiririz
bi-him onlarla
el arda arz, yeryüzü
ev veya
nuskıt düşürürüz
aleyhim onlara, onların üzerine
kisefen parça parça
min es semâi semadan, gökyüzünden
inne muhakkak
içinde, vardır
zâlike işte bu, bu
le mutlaka, elbette, muhakkak
âyeten âyet, delil, kanıt
li ... e, için
kulli hepsi, her
abdin kul
munîbin yönelen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Onlar, (son sistem teknolojik imkânlarla) gökten ve yerden (tabiat ve kâinat düzenine bakıp da) önlerinde ve arkalarında olanı (harika yaratılışı hâlâ) görmüyorlar mı? Eğer Biz dilersek, onları yerin dibine geçirir, ya da gökten üzerlerine parçalar çökertiriz (de mahvolup giderler) . Hiç şüphesiz, bunda (dünya ve kâinat nizamında) 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet ve ibret vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Önlerinde ve artlarında, onları kuşatan göğe ve yere bakmıyorlar mı hiç? Dilersek yere geçiririz onları, göğün bir parçasını başlarına yıkarız; şüphe yok ki bunda, mabuduna dönüp teslim olan her bir kula elbette bir delil var.
Abdullah Parlıyan Meali Önlerinde ve arkalarında kendilerini kuşatan, göğe ve yere bakmıyorlar mı hiç? Apaçık delilleri ve ispatlayıcı belgeleri görmüyorlar mı? Biz dileseydik, onları yerin dibine batırır veya göğü başlarına geçirirdik. Bütün bunlarda pişmanlık duyarak ona yönelen her Allah'ın kulu için, bir ders ve ibret vardır.
Ahmet Tekin Meali Onlar, gökte ve yerde, cereyan eden ve edecek olan, çözdükleri ve çözemedikleri olaylara bakmıyorlar mı, kör mü onlar? Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa, onları yerin dibine batırırız, yahut gökten üzerlerine kütleler düşürürüz. Rabbine yönelen, hakka gönül veren bir kul için, elbette bunlarda Allah'ın yeniden diriltmeye gücünün kudretinin yeteceğine işaretler, insanlar için ibretler vardır.*
Ahmet Varol Meali Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmediler mi? İstesek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda gönülden boyun eğen her kul için ibretler vardır.
Ali Bulaç Meali Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin-dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphesiz, bunda 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet vardır.
Ali Fikri Yavuz Meali O kâfirler bakmadılar mı ki, önlerinde ve arkalarında gökten ve yerden ne var, (etrafları nasıl çevrelenmiştir)? Eğer dilersek, kendilerini yere geçiririz, yahud gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz. Şüphesiz ki bunda (yere ve göğe bakıp düşünmekte), Allah'a yönelen her kul için bir ibret alâmeti var.
Bahaeddin Sağlam Meali Önlerinde ve arkalarında olan göğü ve yeri görmediler mi? İstersek, onları yere batırırız. Veya üzerlerine gökten (azap) parçaları indiririz. Şüphesiz bunda, (Allah’a) yönelen her kul için, önemli bir ayet vardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunana bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar indiririz. Şüphesiz bunda Rabbine yönelen her kul için bir ders vardır.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar gökte ve yerde önlerinde ne var, arkalarında ne var bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yerin dibine geçiririz yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda Rabbine yönelen her kul için ibret vardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Önlerinde ve ardlarında olan göğü ve yeri görmezler mi? Dilesek onları yere geçirir veya göğün bir parçasını başlarına indiririz. Bunlarda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.
Diyanet Vakfı Meali Onlar, gökte ve yerde önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.
Edip Yüksel Meali Göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında bulunanlara bakmadılar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir kütle düşürürüz. Her yönelen kul için elbette bunda bir işaret vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilesek kendilerini yere geçiriveririz. Yahut gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz. Şüphesiz bunda Allah'a yönelen (hakka gönül veren) her kul için bir ibret vardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ya Gökten ve Yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini Yere geçiriveririz, yâhud Gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz hakıkaten onda inâbe edecek (hakka gönül verecek) bir kul için şübhesiz bir âyet vardır
Hasan Basri Çantay Meali Gökden ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var, bakmadılar mı? Eğer biz dilersek onları yere geçiririz, yahud gökden üstlerine parçalar düşürürüz. Şübhe yok ki bunda Rabbine dönen her kul için elbet bir ibret vardır.
Hayrat Neşriyat Meali (Onlar,) gökten ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var hiç görmediler mi? Dilersek onları yer(in dibin)e batırırız yâhut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şübhesiz ki bunda, (Allah'a) yönelen her kul için gerçekten bir delil vardır.
İlyas Yorulmaz Meali Onlar gerek gökten ve gerekse yerden, önlerinde ve arkalarında olan olayları görmüyorlar mı? Biz istersek onları yerin dibine batırırız veya gökten onların üzerine parça parça azap indiririz. Bunlarda, her samimi kul için alınacak ibretler var.
Kadri Çelik Meali Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphe yok, bunda gönülden (Allah'a) yönelen her kul için bir ayet vardır.
Mahmut Kısa Meali Peki onlar, kendilerini çepeçevre kuşatan gökyüzüne ve yeryüzüne ibret nazarıyla hiç bakmıyorlar mı? Şu uçsuz bucaksız evrenin hikmetsiz ve amaçsız yaratılmış olamayacağını; her şeyi mükemmel bir sistem hâlinde düzenleyen Allah’ın onları başıboş bırakmayacağını anlamıyorlar mı? Ve şunu düşünemiyorlar mı ki; Biz dilesek onları korkunç bir depremle yerin dibine geçirebilir ya da başlarına gökten parçalar yağdırabiliriz! Hiç kuşkusuz bunda, içtenlikle Rabb’ine yönelen her kul için Allah’ın varlığını, birliğini, sonsuz kudret, merhamet ve adâletini gözler önüne seren ve dolayısıyla, âhiretin varlığını ispatlayan nice işâretler, nice deliller vardır. İşte size, içtenlikle Rabb’ine yönelen güzel bir kul örneği:
Mehmet Türk Meali Onlar kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri görmüyorlar mı?1 Eğer Biz, dilersek onları yere batırırız, ya da göğü tepelerine parça parça indiririz. Şüphesiz bunda (Allah’a) gönülden yönelen her kul için bir mûcize vardır. *
Muhammed Esed Meali Göğün ve yerin ne kadar az kısmının önlerine serildiğini, ne kadarının da gizlendiğini anlamazlar mı? 6 [Yine anlamazlar mı ki] Biz dileseydik onları yerin dibine batırır, 7 yahut göğü başlarına geçirirdik? 8 Bütün bunlarda, [pişmanlık duyarak] O'na yönelen her [Allah'ın] kul[u] için bir ders vardır. 9
Mustafa İslamoğlu Meali Onlar gökten ve yerden ne kadarını önlerine serdiğimize, ne kadarını da kendilerinden gizlediğimize bakmazlar mı?[3812] Biz istersek onları yerin dibine geçirir, ya da göğü başlarında paralarız. Şüphe yok ki bütün bunlar, O’na yönelen her bir kulu uyaran bir delildir.[3813]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Bakmazlar mı, gökten ve yerden önlerinde neler ve arkalarında neler olduğuna! Eğer dilesek onları yere geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphe yok ki, bunda (Hakk'a) dönen her kul için elbette açık bir alâmet vardır.
Suat Yıldırım Meali Onlar gökte ve yerde önlerinde ne var, arkalarında ne var bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yerin dibine geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda Rabbine yönelen her kul için ibret vardır. [51, 47-48; 36, 81; 40, 57]
Süleyman Ateş Meali Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı, (kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri) görmüyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.
Süleymaniye Vakfı Meali Bunlar, önlerinde ve arkalarındaki göğe ve yere bakmadılar mı? Emretsek onları yere batırır veya gökten başlarına parçalar düşürürdük. Bunda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.
Şaban Piriş Meali Onlar önlerindeki arkalarındaki göğe ve yeryüzüne bakmıyorlar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir parça üzerlerine düşürürüz. İşte bunda, her ihlasla yönelen kul için bir işaret vardır.
Ümit Şimşek Meali Onlar, kendilerini önlerinden ve arkalarından kuşatan gökyüzünü ve yeryüzünü görmediler mi? Dilesek, onları yerin dibine geçirir, yahut başlarına gökten bir parça indiririz. Allah'a yönelen herbir kul için bunda bir ibret vardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Onlar, önlerinde ve arkalarında, gökten ve yerden neler var, görmediler mi? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Hiç kuşkusuz, bütün bunlarda Allah'a yönelen her kul için mutlak bir ibret vardır.
M. Pickthall (English) Have they not observed what is before them and what is behind them of the sky and the earth? If We will, We can make the earth swallow them, or cause obliteration from the sky to fall on them. Lo ! herein surely is a portent for every slave who turneth (to Allah ) repentant.
Yusuf Ali (English) See they not what is before them and behind them, of the sky and the earth?(3796) If We wished, We could cause the earth to swallow(3797) them up, or cause a piece of the sky to fall upon them.(3798) Verily in this is a Sign for every devotee that turns to Allah (in repentance).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları