Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz Seni bütün insanlığa (dünyada hürriyet ve adalet şartlarını; ahirette ise cennet ve ebedi saadet yollarını gösterici) ve müjdeleyici, inzar (ve irşad) edici (küfür ve kötülüklerden ve onların acı neticelerinden ikaz ve ıslah edici) olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu (bu gerçekleri) bilmeyen (cahil ve gafil takımıdır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve biz, seni bütün insanlara, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik ve fakat insanların çoğu bilmez. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlığa, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik. Fakat insanların çoğu, bu gerçeği anlamazlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz seni bütün insanların haklarının korunması, iyiliği için, ancak rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.* |
Ahmet Varol Meali |
Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler. |
Ali Bulaç Meali |
Biz seni ancak bütün insanlara bir müde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), biz, seni ancak bütün insanlara cenneti müjdeleyici, azabı haber verici olarak peygamber gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler (bunu tasdik etmezler). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve Biz seni, ancak bütün insanlar için müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz, seni bütün insanlara sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm!) Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdeleyicisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir; fakat insanların çoğu bilmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
Edip Yüksel Meali |
Biz seni tüm halka bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak halkın çoğu bilmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Seni de başka değil, ancak bütün insanlara şamil bir risaletle rahmetimizin müjdecisi, azâbımızın habercisi gönderdik ve lâkin insanların ekserisi bilmezler |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Habîbim) seni (rahmetimizin) müjdeci (si, azabımızın) haberci (si ve) bütün insanların peygamberi olmakdan başka (bir sıfatla) göndermedik. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) (Biz) seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz seni, insanların hepsine yalnızca, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bunu bilmiyor. |
Kadri Çelik Meali |
Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler. |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Muhammed! Biz seni, sadece belli bir çağa ve belli bir topluma, belli bir bölgeye bir Peygamber olarak değil, kıyâmete kadar gelecek bütün insanlığı rahmetimizle müjdelemen ve azâbımızla uyarman için gönderdik; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmezler. |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) Biz seni, ancak bütün insanlara (rahmetimizin) müjdecisi, (azabımızın) habercisi olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.1* |
Muhammed Esed Meali |
[EY MUHAMMED, sana gelince,] Biz seni insanlığa ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik; fakat insanların çoğu [bunu] anlamazlar, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(EY NEBÎ!) Biz seni ancak, bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; ama insanların çoğu bunun farkına dahi[3846] varmamış olacaklar* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve seni, ancak bütün insanlar için bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik. Fakat insanların pek çoğu bilmezler. |
Suat Yıldırım Meali |
Ey Resûlüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lâkin insanların ekserisi bunu bilmezler. [7, 158; 25, 1; 6, 116; 12, 103]* |
Süleyman Ateş Meali |
Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biz seni bütün insanlara, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik ama çoğu insan bunu böyle bilmez. |
Şaban Piriş Meali |
Biz seni bütün insanlara, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat, onların çoğu bilmiyor. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz seni bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyor. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar. |
M. Pickthall (English) |
And We have not sent thee (O Muhammad) save as a bringer of good tidings and a warner unto all mankind; but most of mankind know not. |
Yusuf Ali (English) |
We have not sent thee but as a universal (Messenger)(3832) to men, giving them glad tidings, and warning them (against sin), but most men understand not.* |