Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Kâfirlere sorup) De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir?" (Ve yine kendin cevap verip) De ki: "(Elbette) Allah’tır, (o halde) gerçekten doğru yolda olan veya apaçık bir sapkınlıkta (bulunan), ya biziz veya sizsiniz!" |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: Kimdir sizi rızıklandıran göklerden ve yeryüzünden? De ki: Allah ve şüphe yok ki biz, yahut siz elbette doğru yoldayız, yahut da apaçık sapıklık içinde. |
Abdullah Parlıyan Meali |
De ki: “Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir? De ki: Allah'tır. Öyleyse putlardan ve ölümlü insanlardan medet bekleyenler, iyi düşünün! Bizden veya sizden iki guruptan biri, mutlaka ya hidayet veya apaçık bir sapıklık içindedir. |
Ahmet Tekin Meali |
“Göklerden yağdırarak, yerden mahsuller, meyvalar verdirerek, madenler çıkarttırarak size rızık ve servet veren kimdir?” de.
“Allah'tır. Ya biz mutlaka hak yoldayız, veya başımıza buyruk hareket ederek, açıkça hak yoldan uzak bir yanılgı içindeyiz, ya da siz” de. |
Ahmet Varol Meali |
De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Artık ya biz veya siz ya doğru yol üzereyiz veya apaçık bir sapıklıkta." |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?' De ki: ' Allah, gerçekten ya biz, ya da siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki: “- Göklerden ve yerden size rızık veren kim?” (onlar duraklar, cevap veremezler) de ki: “- Allah size rızık veriyor. Her halde siz (ey Mekke halkı) veya biz mutlak bir hidayet üzerindeyiz, yahut açık bir dalâlet içindeyiz; açık olan hale göre, elbette biz hidayetteyiz).” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?” De ki: “Allah’tır. Ve (bu durumda) biz veya siz, ya doğru bir yol üzereyiz veya apaçık bir sapıklık içindeyiz.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “Allah.” “Öyleyse ya biz ya siz, bir doğruluk veya apaçık bir yanlışlık üzerindeyiz.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Söyle onlara: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” De ki: “Allah'tır! O halde, ya bizden yahut sizden biri doğru yolda, (diğeri ise) açık bir sapıklık içindedir!” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya sizsiniz." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
De ki: “Size göklerden ve yerden kim rızık verir?” De ki: “Allah. O hâlde, ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!” |
Diyanet Vakfı Meali |
(Resûlüm!) De ki: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ki: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir. |
Edip Yüksel Meali |
De ki, "Sizin için göklerden ve yerden kim besin sağlıyor?" De ki, "ALLAH." Öyleyse ya biz veya siz, ya doğru yoldadır, ya da açık bir sapıklık içindedir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki: "Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?" Yine de ki: "Allah'tır, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir sapıklık içindeyiz." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Size, de: Göklerden ve Yerden kim rızık veriyor? Allah, de: ve her halde biz veya siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir dalâl içinde |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Habîbim) de ki: «Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kim»? De ki: «Allahdır. Her halde ya biz, ya siz mutlak bir hidâyet üzerindeyiz. Yahud apaçık bir sapıklıkda». |
Hayrat Neşriyat Meali |
De ki: “Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?” De ki: “Allah!(1) Öyle ise, doğrusu ya biz ya da siz (iki topluluktan biri) gerçekten bir hidâyet üzerinde veya apaçık bir dalâlet içindedir.”* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlara deki “Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?” Deki “Allah.” O halde söyleyin, biz mi doğru yoldayız, yoksa siz mi? Biz mi açıkça sapıklık içindeyiz, yoksa siz mi? |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?” De ki: “Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya da sizsiniz?” |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Müslüman! İnkârcılara de ki: “Söyleyin bakalım, gökten yağdırdığı ve yerden çıkardığı nîmetlerle size bunca rızıklar sunan kimdir?” Onların da itiraz edemeyeceği cevabı kendin vererek de ki: “Elbette Allah’tır! İşte biz, her şeyi yaratan, yöneten ve besleyen bir tek Allah’a kulluk eder ve yalnızca O’nun hükmüne boyun eğeriz. Siz ise, yaratamayan, rızık veremeyen başka ilâhlar ediniyorsunuz. Bu durumda, her ikimizin de doğru yolda olması mümkün değildir. Ya biz müminler, ya da siz inkârcılar; ikimizden biri doğru yolda, diğeriyse apaçık birsapıklık içindedir! Aklınızı kullanın ve kimlerin doğru, kimlerin yanlış yolda olduğuna kendiniz karar verin.” |
Mehmet Türk Meali |
(Onlara): “Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?” diye sor ve: “Allah’tır” de. (Bir de onlara): “Gerçekten ya biz ya da siz, ikimizden biri hak yolda veya diğeri apaçık bir sapkınlıktadır.” de. |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Göklerden ve yerden geçiminizi sağlayan kimdir?” 35 De ki: “Allah'tır! O halde, ya biz [Allah'a inananlar]dan yahut siz [O'nun birliğini inkar edenler]den biri doğru yolda, (diğeri ise) açık bir sapıklık içindedir!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sor onlara: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” “Allah’tır!” de (ve ekle): “Şu takdirde biz ya da siz; ama mutlaka (ikimizden biri) doğru yoldaysa, diğeri de derin bir sapıklığa gömülmüş demektir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?» De ki: «Allah. Ve muhakkak bizler mi, yoksa sizler mi bir hidâyet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıktayız?» |
Suat Yıldırım Meali |
Söyle onlara: “Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kimdir? (Onların cevaplarını beklemeden: ) “Allah'dır” de! O halde ya biz veya siz, ikimizden biri doğru yol üzerinde veya besbelli bir sapıklıktayız. ”* |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
"Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" diye sor ve cevabını "Allah'tır” diyerek sen ver. De ki, "Ya biz doğru yoldayız, ya da siz. Birimiz açıkça sapıklıktadır.” |
Şaban Piriş Meali |
De ki:-Gökten ve yerden sizi kim rızıklandırıyor? De ki:-Allah. O halde ya biziz, ya da sizsiniz doğru yolda veya apaçık dalalet içinde.. |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Kimdir sizi göklerden ve yerden rızıklandıran? De ki: Allah'tır. Ya biz, ya da siz—ikimizden biri doğru yolda, diğeri ise apaçık bir sapıklıktadır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
De ki: "Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?" De ki: "Allah! O halde biz yahut siz ya tam hidayet üzerindeyiz yahut açık bir sapıklık içinde." |
M. Pickthall (English) |
Say: Who giveth you provision from the sky and the earth? Say: Allah. Lo! we or you assuredly are rightly guided or in error manifest. |
Yusuf Ali (English) |
Say: "Who gives you(3827) sustenance, from the heavens and the earth?" Say: "It is Allah. and certain it is that either we or ye(3828) are on right guidance or in manifest error!"* |