Sebe Suresi 52. Ayet


Arapça

وَقَالُوا آمَنَّا بِهِ وَأَنَّى لَهُمُ التَّنَاوُشُ مِن مَكَانٍ بَعِيدٍ


Türkçe Okunuşu

Ve kâlû âmennâ bih(bihî), ve ennâ lehumut tenâvuşu min mekânin baîd(baîdin).


Kelimeler

ve kâlû ve dediler
âmennâ biz îmân ettik
bihî ona
ve ennâ ve nasıl olur
lehum onlarındır, onlar için vardır
et tenâvuşu elde etmek
min mekânin bir mekândan, bir yerden
baîdin uzak

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Bu durumda mecburen) "Biz O’na (Allah’a ve Kur’an’ına) iman ettik" derler; ancak onlara böyle uzak bir yerden (ve çok geç kalınmış bir halde hidayete) el uzatmaları (ve iman nimetine kavuşmaları artık) nerede? (Çünkü son pişmanlık faydasızdır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden imana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar?
Abdullah Parlıyan Meali İş işten geçtikten sonra o gün: “Biz O'na iman ettik” derler; ama uzak yerden, yani dünyaya tekrar dönüp kurtuluşa ermeleri onlar için ne mümkün.
Ahmet Tekin Meali İş işten geçtikten sonra: “Ona iman ettik” demişlerdir. Uzak bir yerden, ulaşılması mümkün olmayan bir yerden imana el uzatmak, ona kavuşmak, onlar için ne mümkün!*
Ahmet Varol Meali "Ona inandık" derler. Ama onlar için, uzak bir yerden [3] (imana) ulaşmak nerede?*
Ali Bulaç Meali 'Biz O'na iman ettik' derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?
Ali Fikri Yavuz Meali (Ve azabı gördükleri zaman): “-Biz O'na= Hz. Muhammed'e (s.a.v.) iman ettik.” demektedirler; fakat uzak bir yerden (ahiretten) tevbe etmek nerede?
Bahaeddin Sağlam Meali 52. Telaşa düştükleri zamanı bir görseydin! Onlara kurtuluş olmayacaktır. Ve yakın bir yerden yakalanacaklardır. (O gün) “O Kur’ana inandık” derler. Fakat çok uzak bir yerden nasıl ona ulaşacaklardır?!
Bayraktar Bayraklı Meali Onlar o zaman, “Gerçeğe inandık” derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşacaklar?
Cemal Külünkoğlu Meali (Azabı gördükleri zaman:) “Biz O'na (Peygamber'e) inandık” derler. Ama iyice uzağında kaldıkları (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imanı nasıl yakalayacaklar?
Diyanet İşleri Meali (Eski) 51,52. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Azabı görünce), “ona inandık derler” ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan)[446] iman elde etmek nasıl mümkün olur?*
Diyanet Vakfı Meali (İş işten geçtikten sonra:) «Ona inandık» demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?
Edip Yüksel Meali "Ona inandık," derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşabilirler?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve: "O'na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve «iyman ettik ona» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede?
Hasan Basri Çantay Meali «Ona îman etdik» demişlerdir. Fakat onlar için (dünyâye) uzak (kalmış) bir yerden (tevbeye) el sunmak nerede?.
Hayrat Neşriyat Meali Artık (iş işten geçtikten sonra): “Ona (Muhammed'e) îmân ettik” demişlerdir. Fakat uzak bir yerden (âhiret âleminden, dünyada olması gereken îmânı) elde etmek, onlar için nasıl (mümkün) olur?
İlyas Yorulmaz Meali “O na (Allah'a) iman ettik” dediler. Fakat kurtulmaları çok uzak olduğu halde, onların nasıl bir kurtuluş ümitleri olabilir ki?
Kadri Çelik Meali “Biz ona (Kur'an'a) iman ettik” derler; ancak onu uzak bir yerden (berzahtan dünyaya) nasıl uzanıp alacaklar ki?
Mahmut Kısa Meali İşte o zaman, “Biz şimdi ona inandık!” diye yalvaracaklar fakatbu kadar uzak bir mesafeden nasıl dünyaya ellerini uzatıp imanı alabilecekler? Kaçan fırsat bir daha ele geçer mi hiç?
Mehmet Türk Meali (İşte o zaman onlar): “Biz O (Allah’a) îman ettik” derler. Ancak onlar o uzak yer (olan âhiretten dünyaya dönüp de) îmana nasıl ulaşacaklar?1*
Muhammed Esed Meali ve [görsen, nasıl] “Biz [şimdi] ona inandık!” diye yalvarırlar!” Fakat nasıl bu kadar uzaktan 64 [kurtuluşa] ere[ceklerini ümit ede]bilirler?
Mustafa İslamoğlu Meali İşte onlar (o zaman) “Biz ona inandık!” diye haykırırlar.[3870] Ama bunca uzak mesafeden (kurtuluşa) zahmetsizce ulaşmak[3871] nasıl ve nereden mümkün olacak?*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede?
Suat Yıldırım Meali İş işten geçtikten sonra “Peygambere inandık. ” demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler? [32, 12]*
Süleyman Ateş Meali Ona inandık demektedirler, ama uzak yerden (ta dünyadan imanı) nasıl alabilsinler?*
Süleymaniye Vakfı Meali “Tamam biz ona inandık" derler ama, o kadar uzaklaşmışken ona nereden ulaşacaklar?
Şaban Piriş Meali -Ona inandık, derler. Bu kadar uzak yerden ona nasıl ulaşılır?( İnanmak neye yarar?)
Ümit Şimşek Meali “Ona iman ettik” demektedirler. Ama o kadar uzaktan imana el atmak ne mümkün?(6)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden!
M. Pickthall (English) And say: We (now) believe therein. But how can they reach (faith) from afar off,
Yusuf Ali (English) And they will say, "We do believe (now) in the (Truth)"; but how(3864) could they receive (Faith) from a position (so far off,-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları