Sebe Suresi 54. Ayet


Arapça

وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشْيَاعِهِم مِّن قَبْلُ إِنَّهُمْ كَانُوا فِي شَكٍّ مُّرِيبٍ


Türkçe Okunuşu

Ve hîle beynehum ve beyne mâ yeştehûne kemâ fuile bi eşyâihim min kabl(kablu), innehum kânû fî şekkin murîb(murîbin).


Kelimeler

ve hîle ve ayrıldı, set çekildi
beyne-hum onların araları
ve beyne ve arasını
mâ yeştehûne beğendikleri (tercih ettikleri)
kemâ gibi
fuile yapıldı
bi eşyâı-him onların şeyleri
min kablu önceden, daha önce
inne-hum muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
kânû oldular
içinde, vardır
şekkin şüphe
murîbin şüphe veren, şüphe edilen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Şimdi) Artık kendileriyle aşırı arzuladıkları (huzurlu ve sonsuz bir hayata ulaşmak gibi) şeyler arasına perde-engel çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi (reddedilip cehenneme sürüklenmişlerdir.) Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler. (Görünüşte inanıyor, gerçekte Hakkın hâkimiyetine ve ahirete şüphe ile bakıyorlardı.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onlarla dileyip arzuladıkları şeylerin arasına bir engeldir çekildi artık, nitekim daha önce onların yolunu tutanlara da böyle olmuştu; şüphe yok ki onlar, tereddüt içindeydiler, şüpheye düşmüşlerdi.
Abdullah Parlıyan Meali Artık kendileriyle arzuladıkları iman ve cennete girme arasına engel çekilmiştir. Tıpkı kendilerinden evvel yaşayıp gitmiş olanlara yapıldığı gibi. Çünkü bunlarda öncekiler gibi ahiret, hesap ve azaptan büyük bir kuşku içindeydiler.
Ahmet Tekin Meali Bundan önce, izlerinden giderek inkârda, isyanda, ilâhî kuralları tanımamada devamları oldukları; Allah'ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, ayrılıkçı, kapalı geçmiş toplumlara yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına set çekilmiş, ayrılık girmiştir... Hâlâ onlar, hak kitaba, Kuran'a karşı sû-i zanlarının-art niyetlerinin beslediği şüpheler içindedirler.
Ahmet Varol Meali Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi kendileriyle arzuladıkları şeyler arasına engel konmuştur. Onlar gocundurucu bir tereddüt içindeydiler.
Ali Bulaç Meali (Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Ali Fikri Yavuz Meali Artık kendileriyle (dünyaya dönüş) arzularının arasına engel çekilmiştir. Nitekim bundan evvel emsallerine de böyle yapılmıştı. Çünkü onlar (azab ve kıyamet hakkında) endişe veren bir şüphe içinde idiler.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve onlar ile arzuladıkları şeyler arasına bir engel (ölüm) giriverdi. Daha önce onların benzer takımlarının başına geldiği gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Bayraktar Bayraklı Meali Bundan önce de benzerlerine yapıldığı gibi, kendileri ile arzuladıkları iman arasına engel konulacak. Çünkü onlar, derin bir şüphe içindeydiler.[454]*
Cemal Külünkoğlu Meali Artık kendileriyle (dünyaya dönüş) arzularının arasına engel çekilmiştir. Nitekim bundan evvel emsallerine de böyle yapılmıştı. Çünkü onlar (azap ve kıyamet hakkında) derin bir şüphe içinde idiler. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Kendileriyle, arzuladıkları şeyler arasına artık engel konur; nitekim, daha önce, kendilerine benzeyenlere de aynı şey yapılmıştı. Çünkü onlar şüphe ve endişe içindeydiler.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzuladıkları arasına bir engel konmuştur. Çünkü onlar derin bir şüphe içindeydiler.
Diyanet Vakfı Meali Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.*
Edip Yüksel Meali Sonunda, arzuladıkları şeylerden yoksun bırakılırlar. Kendilerinden önceki benzerlerine de aynı şey yapılmıştı. Onlar aşırı bir kuşku içinde idiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Artık kendileriyle arzularının arasına set çekilmiştir. Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı
Elmalılı Meali (Orjinal) Artık kendileriyle arzularının arasına sed çekilmiştir, tıpkı bundan evvel emsallerine yapıldığı gibi, çünkü hepsi işkilli bir şek bulunuyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali (Artık) kendileriyle arzu edegeldikleri şeylerin arasına bir sed çekilmişdir, bundan evvel benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü hepsi de (insanları) kötü zanna düşüren bir şübhe içinde idiler.
Hayrat Neşriyat Meali Artık, onlarla canlarının çekmekte oldukları şeyler arasına engel konulmuştur. Nitekim daha önce benzerlerine de böyle yapılmıştı. Çünki onlar, (kendilerine) kuşku veren bir şübhe içinde idiler.
İlyas Yorulmaz Meali Onların arasına ve daha önce onların tercih ettikleri gibi, arzu ettiklerinin (kurtuluş ümitleri) arsına uzak bir mesafe konulur. Çünkü onlar (karşılaşacakları bu durumdan dünyada iken) şüphe ve tereddüt içerisinde idiler.
Kadri Çelik Meali (Şimdi) Tıpkı bundan önce benzerlerine (yoldaşlarına) yapıldığı gibi kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Mahmut Kısa Meali Fakat bugün, kendileri ile arzuları arasına bir set çekilmiştir; tıpkı, daha önceki yoldaşlarına yapıldığı gibi! Böylece bütün istek ve özlemlerinden mahrum bırakılacaklar. Çünkü onlar, Allah’ın adâleti konusunda, vicdanları rahatsız eden karmakarışık bir şüphe içindeydiler!
Mehmet Türk Meali Artık, kendilerinden önce yaşayan ve (âhiret hayatından) ciddi bir tereddüt içerisinde bulunan benzerlerine yapıldığı gibi, bunların da kendileriyle arzu ettikleri şeyler arasına bir perde çekilmiştir.
Muhammed Esed Meali Böylece, kendileri ile istek ve özlemleri arasına bir set çekilecektir, 66 tıpkı onlardan önce yaşayıp gitmiş olanlara yapıldığı gibi: çünkü ötekiler [de] şüpheye 67 varan bir tereddüt içinde boğulup gitmişlerdi.
Mustafa İslamoğlu Meali Artık kendileriyle arzu ve özlemleri arasına bir set çekilmiştir; tıpkı kendilerinden önce geçip gitmiş kafadarlarına yapıldığı gibi: çünkü ötekiler de korku ve endişeyle karışık bir kuşku içinde (helâk) olup gitmişlerdi.[3872]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık kendileriyle arzu ettikleri şey arasına bir ayrılık girmiştir. Nasıl ki, evvelce onların benzerleri hakkında da yapılmıştı. Muhakkak ki onlar, şüpheye düşüren bir tereddüt içinde idiler.
Suat Yıldırım Meali Neticede, tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına sed çekilir. Çünkü onlar, kıyamet hakkında gerçekten insanları kötü zanna düşüren bir şüphe içindeydiler. *
Süleyman Ateş Meali Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekildi. Doğrusu, onlar katmerli bir kuşku içindedirler.
Süleymaniye Vakfı Meali Bunlarla çok istedikleri şey[1] arasına da engel[2] konmuş olacaktır. O engel, daha önce kendi yandaşlarına da[3] konmuştu. Bunlar şüphe duyup ikileme düşmüşlerdi. hepsi korkutucu bir şüphe[4] içindedirler.*
Şaban Piriş Meali Arzu duydukları şeyler ile aralarına engel kondu. Daha önce benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü onlar, şüphe ve tereddüt içinde idiler.
Ümit Şimşek Meali Artık onlarla arzu ettikleri şey arasına bir perde çekilmiştir—tıpkı daha önceki benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar daha önce bu konuda derin bir şüphe içindeydiler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Artık kendileriyle, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur. Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Gerçek şu ki onlar, tutarsızlığa iten bir kuşku içindeydiler.
M. Pickthall (English) And a gulf is set between them and that which they desire, as was done for people of their kind of old. Lo! they were in hopeless doubt.
Yusuf Ali (English) And between them and their desires, is placed a barrier,(3866) as was done in the past with their partisans:(3867) for they were indeed in suspicious (disquieting) doubt.(3868)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları