Sebe Suresi 53. Ayet


Arapça

وَقَدْ كَفَرُوا بِهِ مِن قَبْلُ وَيَقْذِفُونَ بِالْغَيْبِ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ


Türkçe Okunuşu

Ve kad keferû bihî min kabl(kablu), ve yakzifûne bil gaybi min mekânin baîd(baîdin).


Kelimeler

ve kad ve olmuştur
keferû inkâr ettiler
bihî ona
min kablu önceden, daha önce
ve yakzifûne ve atıyorlar
bi el gaybi gayb ile, gıyabında, gaybda
min mekânin bir mekândan, bir yerden
baîdin uzak

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Oysa daha önce Onu (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) kesinlikle inkâr ediyorlardı; ve onlar uzak bir yerden (asılsız ihtimallerle tahmin yürütüyor) gayba (görünmeyen karanlıklara taş) atıp duruyorlardı (İslam’a dil uzatıyorlardı).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve gerçekten de önce ona kafir olmuşlardı ve uzak bir yerdeyken gizli şeye dair dillerine geleni söylüyorlardı.
Abdullah Parlıyan Meali Halbuki daha önce, dünyada Allah'ı, peygamberi, kitabı inkâr etmişlerdi, insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere yani cennet, cehennem, mahşer ve hesaba dil uzatıyorlardı.
Ahmet Tekin Meali Halbuki, daha önce, hakkı inkârda ısrar etmişlerdi. Uzak bir yerden gaybla, duyu ve bilgi alanı ötesiyle ilgili tahmin yürütüyorlar, mesnetsiz ileri-geri konuşuyorlardı.*
Ahmet Varol Meali Daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı. [4]*
Ali Bulaç Meali Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
Ali Fikri Yavuz Meali Halbuki daha önce (dünyada) O'nu= Hz. Peygamberi inkâr etmişlerdi; ve bilmedikleri şeye haktan uzak olarak lâf atıp duruyorlardı; (Peygamber için sihirbazdır, şairdir, kâhindir diyorlardı).
Bahaeddin Sağlam Meali Çünkü daha önce (ona yakın iken,) onu inkâr etmişlerdi. Çok uzak bir yerden, (tahminlerle) gayba taş atıyorlardı.
Bayraktar Bayraklı Meali Onlar, bu duruma düşmeden önce inkâr etmişler, bilmeden uzaktan taş atmışlardı.
Cemal Külünkoğlu Meali Hâlbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. O zaman insan kavrayışının ötesindeki (ahiret) hakkında uzaktan laf atıp tutuyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Diyanet Vakfı Meali Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Edip Yüksel Meali Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Halbuki evvel ona küfretmişlerdi, uzak yerden gaybe taş atıyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali Halbuki daha evvel ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gaybe atıb tutuyorlardı.
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki daha önce onu gerçekten inkâr etmişlerdi. Ve uzak bir yerden gayba (taş)atıyor (bilmeden ileri geri konuşuyor)lardı.
İlyas Yorulmaz Meali Halbuki daha önceden Allah'ı inkar edip, hiçbir bilgileri olmadığı halde, gayb (dirilme ve hesap günü) hakkında yalanlamalarda bulunuyorlardı.
Kadri Çelik Meali Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden (dünyadan) gayb (ahiret) hakkında atıp tutuyorlardı (yalanlıyorlardı).
Mahmut Kısa Meali Oysa daha önce fırsat varken onu inkâr etmişlerdi! Tâ uzaklardan, nasıl da âhiret hakkında câhilce atıp tutuyorlardı!
Mehmet Türk Meali Oysa daha önce onlar, o (âhireti) inkâr ediyorlar ve uzaktan ğayba dil uzatıyorlardı.
Muhammed Esed Meali Halbuki önceleri hakikati inkara kalkışmışlar ve insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere uzaktan dil uzatmışlardı. 65
Mustafa İslamoğlu Meali Oysa ki onlar daha önceden inkâr etmişler ve (dünya gibi) uzak bir noktadan (âhiret gibi) idraki aşan bir gerçeğe dil uzatmışlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Halbuki, O'nu evvelce inkar etmişlerdi ve gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı.
Suat Yıldırım Meali Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı! [18, 22; 45, 32]
Süleyman Ateş Meali Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı.*
Süleymaniye Vakfı Meali Oysa daha önce görmezlikten gelerek[1] uzakça bir yerden karanlığa taş atıyorlardı[2].*
Şaban Piriş Meali Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden atıp tutuyorlardı.
Ümit Şimşek Meali Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; o zaman gayb âlemi hakkında uzaktan uzağa atıp tutuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Daha önce inkâr etmişlerdi onu. Gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden.
M. Pickthall (English) When they disbelieved in it of yore. They aim at the unseen from afar off.
Yusuf Ali (English) Seeing that they did reject Faith (entirely) before, and that they (continually) cast(3865) (slanders) on the unseen from a position far off?*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları