Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hakkın bâtıla galip geldiği Mehdiyet ve medeniyet devriminde ve nihayet kıyametin gerçekleştiği günde) Sen onların (nasıl) korkuya ve telaşa kapıldıklarını bir görsen (hepsi şaşkın ve perişandır) . Artık hiçbir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanmış (ve çaresiz bırakılmış) lardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve dehşetli bir korkuya kapıldıkları ve hiçbirinin kurtulamayıp en yakın bir yerde azaba uğratıldıkları gün, bir görsen onları. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey Muhammed! Gerçekleri inkâr edenleri, kabirlerinden kalkıp telaşa düştükleri zaman bir görsen, kaçacak bir yer bulamazlar ve yakın bir yerde yani can damarlarından veya kendi kişiliklerinden kıskıvrak yakalanmışlardır. |
Ahmet Tekin Meali |
Onları korkudan, telaşa, dehşete düştükleri zaman bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerde, dünyada yakalanarak cezalandırılacaklar. |
Ahmet Varol Meali |
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiçbir kaçış yeri yoktur ve yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
Ali Bulaç Meali |
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiç bir kaçış yoktur ; yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm, kıyamet günü o kâfirleri) dehşete düştükleri vakit görsen!... Artık kaçacak yerleri yoktur ve (cehenneme) yakın bir yerde yakalanmışlardır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
52. Telaşa düştükleri zamanı bir görseydin! Onlara kurtuluş olmayacaktır. Ve yakın bir yerden yakalanacaklardır. (O gün) “O Kur’ana inandık” derler. Fakat çok uzak bir yerden nasıl ona ulaşacaklardır?! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onların korkuya kapılacakları, hiçbir kaçış yollarının olmayacağı ve yakın bir yerde yakalandıkları anı bir görseydin! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onları bir de paniğe kapıldıklarında görsen! Kaçacakları hiçbir yer yok. (Cehennemin) yakınında yakayı ele vermişlerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
51,52. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sen onları, dehşetli bir korkuya kapılıp da kaçıp kurtulamayacakları ve yakın bir yerden yakalanacakları zaman bir görsen! |
Diyanet Vakfı Meali |
(Resûlüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır. * |
Edip Yüksel Meali |
Korkuya kapıldıkları anı bir görsen; kaçamazlar; yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onları telaşa düştükleri zaman görsen: Artık kaçamak yoktur. Yakın yerden yakalanmışlardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Görsen o telâşa düştükleri vakıt, artık kaçamak yoktur' yakın yerden yakalanmışlardır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onları can baş kaygısına düşdükleri vakıf görmelisin. Artık kaçacak yerleri de yokdur. Yakın bir mahalde yakalanmışlar, |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) Hâlbuki (onları mahşer günü) dehşete düştükleri zaman bir görsen; artık (onlar için) kaçış yoktur, çünki (onlar) yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sen (kıyamet gününde) onların korktukları hali bir görsen, kaçacak hiçbir yerleri yok. Çünkü en yakın bir yerden yakalanmışlar. |
Kadri Çelik Meali |
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen! Artık hiç bir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir. |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Muhammed! Onları, Mahşer Gününde korkudan tir tir titreyecekleri zaman çırpınırken bir görseydin! Öyle ki, artık hiçbir kurtuluş çareleri kalmamıştır; çünkü yakın bir yerden, can damarlarından kıskıvrak yakalanmışlardır! |
Mehmet Türk Meali |
Sen onları, (kıyamet günü) korkudan dehşete düştüklerinde bir görsen. Artık onlar (cehenneme) yakın bir yerde yakalandıkları için (azaptan) asla kurtulamazlar. |
Muhammed Esed Meali |
SEN, [Kıyamet Günü, hakikati inkar edenlerin,] -can damarlarından 63 yakalandıkları için- kaçacak bir yer bulamayıp korkuyla büzüldükleri [anki halleri]ni bir görsen; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ASIL sen onları, vicdanları[3869] tarafından yakalanıp, kaçacak delik bulamamış bir halde dehşetten panikledikleri zaman bir görmeliydin!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Görecek olsan telaşa düştükleri zaman (ne garip bir manzara görmüş olursun) artık kurtuluş yok ve onlar yakın bir mahalden yakalanmışlardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Kıyamet günü o kâfirler can kaygısına düştükleri zaman bir görsen! Artık kaçacak hiç bir yerleri yoktur ve cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. |
Süleyman Ateş Meali |
Telaşa düştükleri zaman (onları) bir görsen: Hiçbiri kurtulamaz, yakın yerden yakalanmışlardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kıskıvrak yakalandıkları ve kaçma imkanları da kalmadığı sırada, onların nasıl tir tir titrediklerini bir görsen! |
Şaban Piriş Meali |
Onların dehşetli bir korkuya tutuldukları anı bir görsen! Geçip gitmek yok... Yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Can derdine düştükleri zaman onları bir görsen! Kaçacak hiçbir yer yoktur; azabın çok yakınında yakalanmışlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bir görsen onları korku ve telaşa düştüklerinde! Artık kaçış-kurtuluş yok! Çok yakın bir yerden yakalanmışlardır. |
M. Pickthall (English) |
Couldst thou but see when they are terrified with no escape, and are seized from near at hand. |
Yusuf Ali (English) |
If thou couldst but see when they will quake with terror; but then there will be no escape(3863) (for them), and they will be seized from a position (quite) near.* |