Sebe Suresi 21. Ayet


Arapça

وَمَا كَانَ لَهُ عَلَيْهِم مِّن سُلْطَانٍ إِلَّا لِنَعْلَمَ مَن يُؤْمِنُ بِالْآخِرَةِ مِمَّنْ هُوَ مِنْهَا فِي شَكٍّ وَرَبُّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَفِيظٌ


Türkçe Okunuşu

Ve mâ kâne lehu aleyhim min sultânin illâ li na’leme men yû’minu bil âhireti mimmen huve minhâ fî şekk(şekkin), ve rabbuke alâ kulli şeyin hafîz(hafîzun).


Kelimeler

ve mâ kâne ve olmadı
lehu ona ait, onun
aleyhim onlara, onların üzerine
min sultânin hüccetten, burhandan, delilden (bir şey), bir delil
illâ ancak, sadece
li na'leme bilmemiz için
men yû'minu inanan, îmân eden, mü'min olan kişi
bi el âhireti ahirete (ruhun ölümden evvel Allah'a ulaşmasına)
mimmen (min men) ondan
huve o
min-hâ on(lar)dan, oradan (orada)
fî şekkin şüphe içinde
ve rabbu-ke ve senin Rabbin
alâ kulli şey'in herşeye
hafîzun hafizdir, en iyi koruyandır, muhafaza edendir

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Oysa onun (şeytanın), kendilerine karşı hiçbir zorlayıcı gücü (sultanı) yoktu; ancak Biz ahirete (hesap vermeye ve niyetinin karşılığını görmeye) yakinen iman edenlerle, ölüm ötesinden şüphe içinde olanları (birbirinden) ayırt etmek üzere (ona bu imkânı verdik) . Senin Rabbin, her şeyin üzerinde Gözetici-Koruyucudur.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve onlar üzerinde hiçbir kudreti yoktu onun, ancak biz, ahirete inananla o hususta şüphe içinde kalanı ayırt etmek için yaptık bunu ve Rabbin, her şeyi adamakıllı korur, hiçbir şey, bilgisinden dışarı değil.
Abdullah Parlıyan Meali Halbuki İblisin onlar üzerinde, hiçbir zorlayıcı gücü yoktu. Zaten İblise inananları baştan çıkarma izni vermişsek, ahiretin varlığına gerçekten inananları, ona şüphe ile bakanlardan, kesin bir şekilde ayırt etmek için vermişizdir. Çünkü Rabbin, herşeyi görüp gözetendir.
Ahmet Tekin Meali Halbuki, şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak âhirete, ebedî yurda inananı, şüphe içinde kalandan ayırt edip bilelim diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin her şeyi denetlemekte, kaydetmekte, koruyup kollamaktadır.
Ahmet Varol Meali Onun, onların üzerinde bir nüfuzu yoktu. Ancak biz ahirete inananı ondan şüphe edenden (ayırıp) bilelim diye (ona fırsat verdik). Rabbin her şeyi koruyandır.
Ali Bulaç Meali Oysa onun, kendilerine karşı hiç bir zorlayıcı-gücü yoktu; ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için (ona bu imkanı verdik). Senin Rabbin, her şeyin üzerinde gözetici-koruyucudur.
Ali Fikri Yavuz Meali Halbuki İblis'in insanlar üzerinde hiç bir kudreti yoktu; fakat biz ahirete imanı olanla, onda şübhe edeni ayırd etmek için (İblis'e bu müsaadeyi verdik). Senin Rabbin her şeyi gözetleyendir.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve şeytanın onlar üzerinde bir gücü yoktur. Meğer Biz, ahirete gerçekten inananları, şüphe içinde olanlardan ayıralım diye onu onlara musallat ederiz. (O şeytan ile onları deneriz.) Fakat sahibin olan Allah, her şeyi çok koruyandır.
Bayraktar Bayraklı Meali Oysa şeytanın onlara karşı hiçbir gücü yoktu. Ancak âhirete inananlarla, ondan şüphe içerisinde olanları böylece biz biliriz. Rabbin her şeyi gözetip koruyandır.
Cemal Külünkoğlu Meali Aslında şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu, hiçbir yaptırım gücü yoktu. Ama biz ahirete inananları, o konuda kuşku içinde olanlardan ayırmak istedik. Her şey, senin Rabbinin gözetimi altındadır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Oysa İblis'in onlar üzerinde bir nüfuzu yoktu; ama Biz ahirete inanan kimselerle ondan şüphede olanları, işte böylece ortaya koyarız. Rabbin her şeyi gözetip koruyandır.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Oysa şeytanın onlar üzerinde hiçbir hâkimiyeti yoktu. Ancak ahirete inananları, onun hakkında şüphe içinde bulunanlardan ayırt edelim diye (ona bu fırsatı verdik). Senin Rabbin her şey üzerinde hakiki bir koruyucudur.
Diyanet Vakfı Meali Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır.
Edip Yüksel Meali Aslında onun onlar üzerine hiç bir otoritesi yoktu. Ancak, ahirete inananı ondan kuşku duyandan böylece ayırırız. Rabbin her şeyi kontrol etmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Halbuki İblis'in onlar üzerinde hiçbir saltanat kudreti yoktu. Fakat biz ahirete imanı olanı belli edecek, ondan şüphe içinde bulunandan ayırt edecektik. Öyle ya Rabb'in her şeyi gözetleyendir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Halbuki onun onlar üzerinde hiç bir saltanat kudreti yoktu, lâkin biz Âhırete iymanı olanı belli edecek, ondan şekk içinde bulunandan ayırd eyliyecektik. Öyle ya rabbın her şeye karşı hafîzdir
Hasan Basri Çantay Meali Halbuki onun bunlar üzerinde (önceden) hiçbir nüfuzu yokdu. Ancak biz âhirete îman eden kimse ile ondan şübhede bulunan kişiyi ayırd etmek için (buna meydan vermişdik). Senin Rabbin her şey'in üstünde gerçek bir nigehbandır.
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki onun (o İblisin), kendileri üzerinde hiçbir kuvveti yoktu; ancak (biz) âhirete îmân edeni, ondan şübhe içinde olan o kimseden ayıralım diye (ona bu mühleti verdik).(1)Çünki Rabbin, herşeyi (dilediği gibi) hakkıyla muhâfaza edendir.*
İlyas Yorulmaz Meali İblisin onların üzerinde hiçbir yaptırım gücü olmamasına rağmen biz, kimin ahiret gününe kesin iman edip, kiminde ahiret gününden şüphe ettiğini bilelim (diye iblisi engellemedik). Halbuki senin Rabbin her şeyi gözetleyip kaydedendir.
Kadri Çelik Meali Oysa onun (şeytanın), kendilerine karşı hiç bir zorlayıcı gücü yoktu; ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırt etmek için (ona vesvese gücünü verdik). Senin Rabbin her şeyi gözetip koruyandır.
Mahmut Kısa Meali Oysa İblîs’in, onlar üzerinde hiçbir otoritesi ve yaptırım gücü yoktu; Biz İblîs’e sadece, onları kötülüğe çağırma yetkisi verdik. Böylece, âhirete inananları, ona kuşkuyla bakanlardan ayırt etmek için onları imtihâna tâbi tuttuk. Hiç kuşkusuz Rabb’in, her şeyi koruyup gözetmektedir.
Mehmet Türk Meali Hâlbuki onun, onlara karşı bir hâkimiyet kurma gücü yoktu. Ancak Biz (iblise bu imkânı) âhirete inananı, ondan şüphe edenden ayırt etmek için (verdik). Zîrâ senin Rabbin, her şeyi hakkıyla koruyandır.
Muhammed Esed Meali Halbuki (İblis'in) onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücü yoktu: 30 [zaten İblis'e insanları baştan çıkarma izni vermişsek,] ahiretin varlığına [gerçekten] inananları ona şüphe ile bakanlardan kesin bir şekilde ayırd etmek için [vermişizdir]: 31 çünkü Rabbin her şeyi görüp gözetendir.
Mustafa İslamoğlu Meali Oysa ki onlar üzerinde onun hiçbir yaptırım gücü yoktu; sadece âhirete inanan kimselerin, ondan kuşku duyanlardan farkını belirleyelim diye (ona izin verdik): nitekim senin Rabbin, her şeyi görüp gözetendir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Halbuki, onun onlar üzerinde hiçbir tasallutu yoktur. Fakat Ahirete imân eden kimseyi onda şekk içinde bulunan kimseden ayırdedelim diye (öyle şeytan musallat kılınmıştır) ve senin Rabbin her şey üzerine bir hafîzdir.
Suat Yıldırım Meali Aslında şeytanın onlar üzerinde bir sultası, zorlayıcı gücü yoktu. Ancak âhirete iman edeni, o konuda şüphe eden kimselerden ayırt edip ortaya çıkaralım diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin her şeyi hakkıyla gözetlemektedir.
Süleyman Ateş Meali Onun onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktu. Ancak ahirete inananı, ondan kuşkulanandan (ayırd edip) bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin her şeyi korumaktadır.
Süleymaniye Vakfı Meali Oysa İblis onlar üzerinde bir üstünlüğe(sulta) sahip değildi. Bunun böyle olması, sadece ahirete inanıp güvenenler ile ondan şüphesi olanları bilmemiz içindi. Sahibin her şeyi korur.
Şaban Piriş Meali Oysa Onun, Onların üzerinde bir gücü yoktu. Ancak biz, ahirete inanan ile, ondan şüphe edeni belirlemek için böyle yaptık. Rabbim, herşeyin koruyucusudur.
Ümit Şimşek Meali Aslında, İblis'in onlar üzerinde hiçbir gücü yoktur; âhirete iman edenlerle ondan şüphe edenleri Biz böylece ayırt ediyoruz. Rabbin ise herşeyi gözetip koruyucudur.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Oysaki onun, onlar üzerinde hiçbir sultası yoktu. Sadece biz; âhirete inananı, onun hakkında kuşkuya düşenden ayırmak için böyle yapıyorduk. Rabbin her şey üzerinde Hafiz'dir, kollar, korur, gözetir.
M. Pickthall (English) And he had no warrant whatsoever against them, save that We would know him who believeth in the Hereafter from him who is in doubt thereof; and thy Lord (O Muhammad) taketh note of all things.
Yusuf Ali (English) But he had no authority over them,- except that We might test the man who(3821) believes in the Hereafter from him who is in doubt concerning it: and thy Lord doth watch over all things.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları