Sebe Suresi 14. Ayet


Arapça

فَلَمَّا قَضَيْنَا عَلَيْهِ الْمَوْتَ مَا دَلَّهُمْ عَلَى مَوْتِهِ إِلَّا دَابَّةُ الْأَرْضِ تَأْكُلُ مِنسَأَتَهُ فَلَمَّا خَرَّ تَبَيَّنَتِ الْجِنُّ أَن لَّوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ الْغَيْبَ مَا لَبِثُوا فِي الْعَذَابِ الْمُهِينِ


Türkçe Okunuşu

Fe lemmâ kadaynâ aleyhil mevte mâ dellehum alâ mevtihî illâ dâbbetul ardı te’kulu minseeteh(minseetehu), fe lemmâ harre tebeyyenetil cinnu en lev kânû ya’lemûnel gaybe mâ lebisû fîl azâbil muhîn(muhîni).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
lemmâ olduğu zaman
kadaynâ kada ettik, yerine getirdik
aleyhi ona, onun üzerine
el mevte ölüm
mâ delle-hum onlara delâlet (delillik) etmedi, ortaya çıkarmadı
alâ üzere, üzerinde, ... e
mevti-hi ölümü
illâ ancak, sadece
dâbbetu el ardı dabbetul ard, erda adı verilen bir nevi ağaç kurdu
te'kulu yiyor
minseete-hu onun bastonu, asası
fe o zaman, böylece
lemmâ olduğu zaman
harre (yüksekten) düştü
tebeyyenet beyan oldu, belli oldu, açığa çıktı
el cinnu cinler
en lev kânû eğer olsaydılar
ya'lemûne bilirler
el gaybe gayb, bilinmeyen
mâ lebisû kalmadılar
içinde, vardır
el azâbi azap
el muhîni muhîn, alçaltıcı, aşağılayıcı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Vaktâki onun ölümüne karar verdiğimiz zaman, (vefat ettiği halde, asasına dayalı olarak günlerce ayakta tutulan Hz. Süleyman’ın) ölümünü onlara (cinn takımına, ancak) asasını yemekte olan bir ağaç kurdu fark ettirmişti. (Hz. Süleyman’ın dayandığı değnek kırılıp yere düşünce cinnler onun öldüğünü anlamışlardı.) Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinnler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp (bu utancı) yaşamazlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Mukadder ölümünü hükmettiğimiz zaman da sopasını yiyen kurttan başka hiçbir mahluk, öldüğünü bildirmedi onlara; yere yıkılınca anlaşıldı ki cinler, gizli olan şeyleri bilselerdi aşağılatıcı azap içinde kalıp durmazlardı.*
Abdullah Parlıyan Meali Süleyman peygamber de ölümü mutlaka tadacaktı; fakat biz O'nun ölümüne hükmettiğimiz zaman, asasını kemiren kurttan başka, öldüğünü gösteren bir işaret yoktu. Süleyman'ın cesedi yıkılınca, açıkca ortaya çıktı ki, eğer cinler gaybı yani kavrayışlarının ötesindeki gerçeği bilmiş olsalardı, kendilerini hor ve zelil kılan, o meşakkatli iş içinde kalıp çalışmazlardı.
Ahmet Tekin Meali Süleyman'ın ölümüne karar verip, icra ettiğimiz zaman, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadı. Yalnız ağaç kurdu, Süleyman'ın dayandığı asâsını yiyordu. Asânın yenmesi sonucu, Süleyman yere yıkılınca, cinler aldatıldıklarını öğrendiler. Eğer cinler bilgi alanları ötesini, gaybı bilmiş olsalardı, o zillet içinde bırakan, alçaltıcı cezaya, mahkûmiyete benzeyen ameleliğe devam etmezlerdi.
Ahmet Varol Meali Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, onun ölümünü, bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı. Böylece o yere yıkılınca, anlaşıldı ki cinler eğer gaybı biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı.
Ali Bulaç Meali Böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkca ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı.
Ali Fikri Yavuz Meali Vakta ki Süleyman'a ölümü hükmettik (de bir yıl kadar ölü olarak değneğine dayalı kaldı). Ölümüne işaret eden (bir alâmet) olmadı, ancak bir güve böceği değneğini yiyordu. (Böceğin değneği yemesi sebebiyle) Süleyman yere düşünce, anlaşıldı ki, eğer cinler gaybi (Süleyman'ın ölümünü) bilmiş olsalardı o zilletli azab içinde bekleyib durmazlardı, (inşasına memur edilib de bir yılda zahmetle ikmal ettikleri Beytü'l-Makdis'i inşa etmezlerdi).
Bahaeddin Sağlam Meali Süleyman’ın ölümünü gerçekleştirdiğimiz zaman, asasını yiyen yer kurtçuğundan başka bir şey, onun öldüğünü onlara göstermiş olmadı. O, bu şekilde yere yıkılınca, cinler anladılar ki, eğer gaybı bilmiş olsalardı, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı.
Bayraktar Bayraklı Meali Süleyman'ın ölümüne hükmedince, cinlere onun ölümünü ancak değneğini yiyen ağaç kurdu gösterdi. Süleyman yıkılınca anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilselerdi, o alçaltıcı/ağır işte çalışmayı sürdürmezlerdi.
Cemal Külünkoğlu Meali Sonra onun (Süleyman'ın) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü onlara ancak değneğini yemekte olan bir ağaç kurdu gösterdi. Artık o, yere yıkılıp düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azap içinde kalıp yaşamazlardı.*
Diyanet İşleri Meali (Eski) Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, ancak değneğini yiyen kurt onun ölümünü cinlere farkettirdi. O, ölü olarak yere düşünce, ortaya çıktı ki, şayet cinler görülmeyeni bilmiş olsalardı alçak düşüren bir azap içinde kalmazlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü onlara ancak değneğini yemekte olan bir kurt gösterdi. Süleyman’ın cesedi yıkılınca cinler anladılar ki, eğer gaybı bilmiş olsalardı aşağılayıcı azap içinde kalmamış olacaklardı.
Diyanet Vakfı Meali Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Sonunda yere) yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı.  *
Edip Yüksel Meali Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onlara onun ölmüş olduğunu, ancak değneğini yiyen bir yer yaratığı gösterdi. Yıkıldığı zaman cinler gerçeği farketti: Görülmeyeni bilselerdi o küçültücü zor işe devam etmezlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ne zaman ki Süleyman'a ölümü hükmettik, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadı. Yalnız bir güve böceği yere dayandığı asâsını yiyordu. Bu sebeple Süleyman yere yıkılınca ortaya çıktı ki, cinler eğer gaybı bilir olsalar o zilletli azab içinde bekleyip durmazlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Sonra vaktâ ki ona ölümü hukmettik, onlara onun ölümünü sezdiren olmadı, yalnız bir güve böceği (Arza) dayandığı asasını yiyordu, bu sebeble yıkıldığı zaman tebeyyün etti ki Cinler eğer gaybi bilir olsalar o zilleti azâb içinde bekleyib durmazlardı
Hasan Basri Çantay Meali Sonra biz ona ölüm hükmünü infaz edince (dayandığı) asaasını yemekde olan ağaç kurdundan başka bir şey bunun ölümünü onlara göstermedi. Bu suretle yere kapanıb yıkıldığı zaman besbelli oldu ki eğer cinler ğaybı bilmiş olsalardı öyle horlayıcı bir azâb içinde kalıb durmazlardı.
Hayrat Neşriyat Meali Artık onun (Süleymân'ın) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onlara (Süleymân'ın)ölümünü ancak asâsından yemekte olan dabbetü'l-arz (bir ağaç kurdu) fark ettirdi. Bunun üzerine (Süleymân) yere yıkılınca, (onun ölümünü ancak bu şekilde anlamalarıyla) cinler için açıkça belli oldu ki, eğer gaybı biliyor olsalardı (o öldüğü hâlde), o aşağılayıcı azâb içinde kalmazlardı.
İlyas Yorulmaz Meali Biz Süleyman'a ölüm hükmünü verdiğimizde, Allah onun ölümünü çevresindekilere belirtecek işaret bırakmadı. Ancak Süleyman'ın dayandığı değneği yiyen bir yer canlısı (ağaç kurdu) onu yere düşürünce, öldüğü ortaya çıktı. Eğer o yabancı çalışan güçler gaybı bilmiş olsalardı (yanlış ve yasakları yapmayarak) o alçaltıcı ateşin içinde kalmazlardı.
Kadri Çelik Meali Böylece onun (Süleyman'ın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü onlara (halka), asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başka haber veren olmadı. Artık o, yere yıkılıp düşünce (halk için), cinlerin gaybı bildikleri takdirde böylesine aşağılayıcı bir azap içinde kalıp yaşamayacakları ortaya çıkmış oldu.
Mahmut Kısa Meali Nihâyet Süleyman’ı vefât ettirdiğimizde, her şeyi bildiklerini sandığınız bu cinler, onun öldüğünü ancak üzerine yaslandığı bastonunu kemiren bir ağaç kurdu sayesinde fark edebildiler. Kurdun kemirip iyice çürüttüğü baston kırılıp da Süleyman yere yıkılınca anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, Süleyman’ın çoktan ölmüş olduğunu da bilir, böylece, ölü bir adamın emri altında günlerce çalışarak bu alçaltıcı azap içinde kalmazlardı. İşte, nankörlük edenlerin başına neler geleceğini gösteren tarihi bir örnek:
Mehmet Türk Meali Sonunda o (Süleyman’ı) vefat ettirdiğimizde, onun ölümünü,1 o (cinlere) değneğini yiyen bir ağaç kurdundan2 başkası haber veremedi. Artık o, yere düşünce anlaşıldı ki; eğer cinler ğaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içerisinde kalmazlardı.3*
Muhammed Esed Meali [Süleyman da ölümü elbet tadacaktı; fakat] Biz o'nun ölümüne hükmettiğimiz zaman, asâsını kemiren kurttan başka öldüğünü gösteren bir işaret yoktu. 20 Ve Süleyman devrilince açıkça ortaya çıktı ki, [o'nun emrindeki] görünmeyen varlıklar, kavrayışlarının ötesindeki gerçekliği 21 bilmiş olsalardı o aşağılayıcı [hizmetçilik] azabı içinde [sıkıntıyla] yaşamaya devam etmezlerdi. 22
Mustafa İslamoğlu Meali (Süleyman’ın görkemli iktidarına rağmen) bir zaman geldi ölüm hakkındaki yasamız ona da hükmetti; bastonunu kemiren ağaç kurdu da olmasaydı, öldüğünü onlara bildiren bir delil asla olmayacaktı;[3828] nihayet (baston kırılıp) Süleyman devrilince, (bir gerçek) anlaşılmış oldu: eğer cinler gaybı biliyor olsalardı, o küçük düşürücü cezaya katlanmazlardı.[3829]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sonra vaktâ ki onun üzerine ölüm ile hükmettik, onun vefat etmiş olduğuna asasından yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası onlara delalet etmiş olmadı. Ol vakit ki yere düşüverdi. Cin tâifesi anlamış oldu ki, eğer gaybı bilmiş olsalar idi o ihânetli azap içinde kalmış olmazlardı.
Suat Yıldırım Meali Süleyman'ın ölüm fermanını çıkarmamızdan sonra, cinler ve çevresindekiler onun öldüğünü, ancak dayandığı asasını bir ağaç kurdunun yemesi sonucunda, kendisinin yere yıkılmasından sonra anlayabildiler. O, yere düşünce cinler kesin olarak anladılar ki şayet gaybı bilmiş olsalardı kendilerini zelil ve perişan eden angarya işlerde devam edip gitmezlerdi.
Süleyman Ateş Meali (Süleyman'ın) Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Kurdun yemesiyle değnek çürüyüp de ona dayalı duran Süleyman) Yıkılınca (onun öldüğü anlaşıldı ve) anlaşıldı ki eğer cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azab içinde kalmazlardı.*
Süleymaniye Vakfı Meali Süleyman’ın ölümünü gerçekleştirdiğimizde, düşmesini engelleyen şeyi (minsee[1]), kemiren bir kara hayvanı[2], onun öldüğünü ortaya çıkardı. Süleyman düşünce anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı[3] bileselerdi o aşağılayıcı azap içinde kalmayı sürdürmezlerdi.*
Şaban Piriş Meali Süleyman'ın ölümünü takdir ettiğimiz zaman, onun ölümünü ancak değneğini kemiren bir kurt gösterdi. Yere yıkılınca, cinlerin gaybı (görülmeyeni) bilmedikleri ortaya çıktı. Böyle olmasaydı kendilerini alçaltan azap içinde kalmazlardı.
Ümit Şimşek Meali Süleyman'ın ölümünü takdir ettiğimizde, asâsını kemiren bir ağaç kurdu bunu onlara fark ettirdi. Süleyman düşünce anlaşıldı ki, cinler gerçekten gaybı bilmiş olsalardı, o aşağılayıcı azap içinde daha fazla kalmazlardı.(4)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbet-ül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı.
M. Pickthall (English) And when We decreed death for him, nothing showed his death to them save a creeping creature of the earth which gnawed away his staff. And when he fell the jinn saw clearly how, if they had known the unseen, they would not have continued in despised toil.
Yusuf Ali (English) Then, when We decreed (Solomon´s) death, nothing showed them his death except a little(3808) worm of the earth, which kept (slowly) gnawing away at his staff: so when he fell down, the Jinns saw(3809) plainly that if they had known the unseen, they would not have tarried in the humiliating Penalty (of their Task).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları