Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Sadık ve sağlam) Mü’minler ise (düşman) birliklerini gördükleri zaman (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah'ın ve Resulü’nün bize va’ad ettiği (ve haber verdiği) şeydir (zalim ve güçlü saldırganları yenmek için bize manevi yardım edilecektir) ; Allah ve Resulü doğru söylemiştir." Ve (bu tehdit ve tehlikeler) sadece onların imanlarını ve teslimiyetlerini artırmaktan (başka sonuç doğurmayacaktır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İnananlar, düşman bölüklerini gördüler mi işte dediler, bu, bize Allah'ın ve Peygamberinin vaadettiği şey ve doğru söylemiştir Allah ve Peygamberi ve bu, onların ancak inançlarını ve teslim oluşlarını arttırmıştır.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Mü'minler, düşman bölüklerini gördüler mi; “İşte bu Allah ve peygamberinin bize vadettiğidir, Allah ve peygamberi doğru söylemiştir” dediler. Bu onların inançlarını ve teslim oluşlarını artırmıştır. |
Ahmet Tekin Meali |
Şuurlu ve kâmil mü'minler müttefik düşman birliklerini gördüklerinde:
“İşte Allah ve Rasulünün bize va'dettiği! Allah ve Rasûlü doğru söylemiştir.” dediler. Bu orduların gelişi, onların, ancak imanlarını, Allah'a teslimiyetlerini, bağlılıklarını artırdı. |
Ahmet Varol Meali |
Mü'minler (düşman) birlikleri(ni) görünce: "Bu Allah'ın ve Peygamberinin bize vaadettiğidir. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir" dediler. (Bu) onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Ali Bulaç Meali |
Mü'minler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: 'Bu, Allah'ın ve Resûlü'nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resûlü doğru söylemiştir.' Ve (bu,) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Müminler düşman birliklerini görünce: “- İşte Allah'ın ve Rasûlünün bize vaadettiği (zafer) budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir.” dediler. (Müminlerin düşman birliklerini görmeleri) ancak onların imanlarını ve teslimiyyetlerini artırdı. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Gerçek müminler, (Medine’ye saldıran) orduları görünce; “Bu, Allah ve Resulünün bize vaadettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söylemişlerdir” dediler. Ve bu durum, onların ancak iman ve teslimiyetlerini arttırdı. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Müminler, düşman gruplarını gördüklerinde, “İşte, Allah'ın ve Peygamberinin bize vaad ettiği budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir” derler. Bu durum, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini arttırmıştır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Mü'minler, (düşman) birliklerini görünce: “İşte bu (bir imtihan vesilesi olarak), Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söylemiştir” dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah ve Peygamberinin bize vadettiğidir; Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir" dediler. Bu onların ancak imanını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Mü’minler, düşman birliklerini görünce, “İşte bu, Allah’ın ve Resûlünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resûlü doğru söylemişlerdir” dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Müminler ise, düşman birliklerini gördüklerinde: İşte Allah ve Resûlü'nün bize vâdettiği! Allah ve Resûlü doğru söylemiştir, dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah'a bağlılıklarını arttırdı. * |
Edip Yüksel Meali |
İnananlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, "İşte bu, ALLAH'ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir," dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak inançlarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Müminler, ahzabı (düşman birliklerini) gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söyledi." dediler. Bu onların imanını ve teslimiyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Mü'minler gördükleri vakıt da o Ahzabı «bu, işte, Allahın ve Resulünün bize va'dettiği, Allah ve Resulü doğru çıktı» dediler ve onların iymanını ve teslimiyyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Mü'minler (düşman) orduları (nı) görünce: «İşte bu, Allahın ve Resulünün bize va'd etdiği şeydir. Allah ve peygamberi doğru söylemişdir» dediler. (Bu), onların îmanlarını, teslîmiyyetlerini artırmakdan başka bir şey yapmadı. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Mü'minler ise (düşman) topluluklarını görünce: “Bu Allah'ın ve Resûlünün bize va'd ettiği şeydir; Allah ve Resûlü doğru söylemiştir!” dediler. Ve (bu vâ'd olundukları şeyi görmeleri) onları ancak îmanca ve teslîmiyetçe artırdı. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İnananlar kendileriyle savaşmak için ittifak kurmuş ordu ile karşı karşıya geldiklerinde “Bu Allah'ın ve Elçisinin bize vaat etmiş olduğu karşılaşabileceğimiz savaş. Allah ve Elçisi doğruyu söylemiştir” derler. Bu durum onların imanlarını ve teslimiyetlerini artırır. |
Kadri Çelik Meali |
Müminler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: “Bu, Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği şeydir; Allah ve resulü doğru söylemiştir.” Ve (bu), yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı. |
Mahmut Kısa Meali |
Gerçek müminler, Peygamberin kendilerine önceden haber verdiği düşman ordularını karşılarında görünce, “İşte bu, Allah’ın ve Elçisinin bize Kur’an’da (61. Saff: 8, 9) vaadettiği şeydir. Allah ve Elçisi elbette doğru söylemiştir!” dediler. Ve münâfıkları yoldan çıkaran bu durum, onların sadece Allah’a imanlarını ve bağlılıklarını pekiştirdi. |
Mehmet Türk Meali |
Müslümanlar, düşman birliklerinin (akıbetini) görünce: “işte bu Allah’ın ve Elçisinin bize vâdettiği sonuçtur. Demek ki Allah ve Elçisi, doğru söylemiş.” dediler. Ve (bu sonuç,) onların sadece îmanlarını ve (Allah’a) teslimiyetlerini arttırdı.1* |
Muhammed Esed Meali |
[İşte böyle,] Müttefikleri[n kendilerine doğru ilerlediklerini] görünce, müminler “Bu, Allah'ın ve Rasûlü'nün bize vaad ettiğidir!” ve “(Demek ki) Allah ve Rasûlü doğru söylemiş!” dediler 25 ve bu, onların sadece imanlarını ve Allah'a teslimiyetlerini arttırdı. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Nitekim mü’minler müttefikleri gördüklerinde: “Allah ve Rasulü’nün bize vaad ettiği şey işte budur!” ve “Allah da doğru söylemiştir, Rasulü de…” derler. Dahası, bu onların yalnızca imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Vaktâ ki mü'minler orduları gördüler, dediler ki: «Bu, bize Allah'ın ve O'nun Resûlünün vaadettiğidir ve Allah ve Resûlü doğru buyurmuştur.» Ve onlar için başka değil, imânı ve teslimiyeti arttırmış olur. |
Suat Yıldırım Meali |
Müminler saldıran o birleşik kuvvetleri karşılarında görünce: “İşte bu, derler, Allah ve Resulünün bize vâd ettiği zafer! Allah da, Resulü de elbette doğru söylemişlerdir. ” Müminlerin, düşman birliklerini görmeleri onların sadece, iman ve teslimiyetlerini artırdı. |
Süleyman Ateş Meali |
Mü'minler (düşman) orduları(nı) gördükleri zaman (korkmadılar): "Bu Allah'ın ve Resulünün, bize va'dettiği(zafer)dir. Allah ve Resulü doğru söylemiştir." dediler. Ve bu, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Müminler düşman birliklerini görünce: "İşte bu, Allah’ın ve Elçisinin bize verdiği sözdür; Allah ve Elçisi doğru söylemiş" dediler. Bu onların, sadece imanını ve teslimiyetlerini artırdı. |
Şaban Piriş Meali |
Müminler , orduları görünce:-Bu, Allah'ın ve elçisinin bize vaat ettiğidir. Allah ve elçisi doğru söyledi, dediler. Onların sadece imanını ve teslimiyetini artırdı. |
Ümit Şimşek Meali |
Mü'minler düşman topluluklarını gördüklerinde, “İşte Allah ile Resulünün bize vaad ettiği şey; Allah ve Resulü doğru söyledi” dediler. Çünkü bu onların iman ve teslimiyetini arttırmıştı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Müminler, düşman hizipleri gördüklerinde şöyle demişlerdir: "Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur. Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür." Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı. |
M. Pickthall (English) |
And when the true believers saw the clans, they said: This is that which Allah and His messenger promised us. Allah and His messenger are true. It did but confirm them in their faith and resignation. |
Yusuf Ali (English) |
When the Believers saw the Confederate forces, they said: "This is what Allah and His Messenger(3696) had promised us, and Allah and His Messenger told us what was true." And it only added to their faith and their zeal in obedience.* |