Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Öyle ise Hz. Peygamberin sünnetine ve hayat sistemine tâbi olan) Mü’minlere müjde ver; gerçekten onlar için, Allah'tan büyük bir fazl (ikram ve ihtişam) var edilmiştir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve müjdele inananları ki şüphe yok, onlara, Allah'tan büyük bir lütuf ve ihsan var. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O halde mü'minlere kendilerini, Allah'tan büyük bir lütuf ve sevapla müjdele. |
Ahmet Tekin Meali |
Mü'minlere, Allah tarafından büyük bir lütuf ihsan edildiğini müjdele. |
Ahmet Varol Meali |
Mü'minlere, Allah'tan kendilerine büyük bir lütuf olduğunu müjdele. |
Ali Bulaç Meali |
Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm) müminlere müjdele: Onlara gerçekten büyük bir mükâfat var. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar için Allah’tan büyük bir ikram ve ihsan vardır diye, müminlere müjde ver! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İnananlara kendileri için Allah katından büyük bir lütuf olacağını müjdele! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Mü'minlere kendileri için Allah'tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Mü’minlere kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele. |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele. |
Edip Yüksel Meali |
İnananlara, ALLAH'tan büyük bir lütfa ulaşacaklarını müjdele. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardır... |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Mü'minlere müjdele: onlara Allahdan bir büyük fadıl var |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Habîbim) Allahdan kendilerine cidden büyük bir fazl (-u kerem inayet buyurulmuş) olduğunu mü'minlere müjdele. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve Allah'dan kendileri için gerçekten (pek) büyük bir lütuf olduğunu mü'minlere müjdele! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah tarafından inananlar için hazırlanmış, büyük bir lütuf olduğunu müjdele. |
Kadri Çelik Meali |
Müminlere müjde ver. Gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir lütuf vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
O hâlde, inananları şimdiden müjdele: Onlara, Allah tarafından vaadedilen büyük bir ikram var! |
Mehmet Türk Meali |
Mü’minlere; gerçekten (kendilerine) Allah’tan büyük bir lütuf bulunduğunu müjdele! |
Muhammed Esed Meali |
[O halde,] müminlere kendilerini Allah'tan büyük bir lütuf beklediğini müjdele; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İmdi mü’minlere, Allah’tan kendilerini büyük bir lütfun beklediğini müjdele! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve mü'minleri müjdele. Muhakkak ki onlar için elbette Allah tarafından pek büyük bir ihsan vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Sen, müminlere Allah'tan büyük bir lütfa nail olacaklarını müjdele! |
Süleyman Ateş Meali |
Mü'minlere, Allah'tan büyük bir lutuf bulunduğunu müjdele! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Müminlere müjde ver; Allah tarafından onlar için büyük bir ikramiye hazırlanmıştır. |
Şaban Piriş Meali |
Müminlere, kendileri için Allah'tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele! |
Ümit Şimşek Meali |
Mü'minlere de, Allah'tan pek büyük bir lütuf ve ikrama erişeceklerini müjdele. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır. |
M. Pickthall (English) |
And announce unto the believers the good tidings that they will have great bounty from Allah. |
Yusuf Ali (English) |
Then give the Glad Tidings to the Believers, that they shall have from Allah a very great Bounty.(3736)* |