Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Mü’minlerden öyle (mert ve metin) erler vardır ki, Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şahadeti umup) beklemektedir. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahane) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İnananlardan öyle erler var ki Allah'a verdikleri sözde sadakat gösterirler; onlardan kimisi, adağını ödedi, kimisi de beklemede ve onlar, sözlerini, özlerini hiçbir suretle değiştirmediler.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Mü'minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi ve şehid oldu, kimi de şehitliği beklemektedir. Verdikleri sözü münafıklar gibi değiştirmediler. |
Ahmet Tekin Meali |
Şuurlu ve kâmil mü'minlerin arasında, Allah'a verdikleri söze sadâkat gösteren nice erler, yiğitler var. Onlardan bir kısmı sözünü yerine getirmiş, büyük tehlikelere göğüs germiş, o yolda sakat kalmış, canını vermiştir. Bir kısmı da şehitliği beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmemişlerdir, gerçekten onların yerini kimse dolduramaz. |
Ahmet Varol Meali |
Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır.* |
Ali Bulaç Meali |
Mü'minlerden öyle erkek-adamlar vardır kiAllah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiç bir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Müminlerden öyle erkekler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakat ettiler: Kimi (şehid oluncaya kadar döğüşeceğine dair) adağını ödedi (şehid oldu), kimi de (şehid olmayı) bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Müminlerden öyle erler var ki, Allah’a verdikleri söze tam sadık kaldılar. Onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehit düştü.) Kimisi de bekliyor. Ve (sözlerinde) hiçbir değişiklik yapmadılar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Delikanlı müminler, Allah'a verdikleri sözü yerine getirdiler. Onlardan bir kısmı bu uğurda can verdi, bir kısmı da can vermeyi beklemektedir. Onlar sözlerini asla değiştirmezler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Müminler arasında öyle kişiler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimileri verdiği sözü yerine getirdi (canını vererek şehit oldu). Kimileri de (Allah için savaşmaya devam ederek şehid olmayı) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde değiştirmediler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnananlardan, Allah'a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahdlerini hiç değiştirmemişlerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir. |
Edip Yüksel Meali |
İnananlardan öyle kimseler var ki ALLAH'a vermiş oldukları sözü gerçekleştirmişlerdir. Onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehid oldu), kimi de hazır bekliyor. Hiç bir vakit kararsızlığa düşmediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Mü'minlerdendir o erler ki Allaha verdikleri ahde sadakat ettiler: kimi adağını o dedi kimi de gözetiyor ve hiç bir suretle değiştirmediler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Mü'minler içinde Allaha verdikleri sözde sadâkat gösteren nice erler var. İşte onlardan kimi adadığını ödedi, kimi de (bunu) bekliyor. Onlar hiçbir suretle (ahidlerini) değişdirmediler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Mü'minlerden öyle erler vardır ki, (o gün) Allah'a verdikleri sözde durdular. Öyle ki onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehîd oldu), kimi de (şehîd olmayı) bekliyor! Fakat(onlar) hiçbir şekilde (verdikleri sözü) değiştirmediler.(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
İnananlardan bir takım adamlar, Allah ile yaptıkları sözleşmelere uydular. Onlardan yaptıkları sözleşmeyi hemen uygulayanlar olduğu gibi, hiçbir değişiklik yapmadan, sözleşmeyi yerine getirmek için bekleyenler var. |
Kadri Çelik Meali |
Müminlerden Allah'a verdikleri ahde sadakat gösteren erler vardır; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirmiş (şehit düşmüş), kimi de beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir. |
Mahmut Kısa Meali |
İnananlar arasında, Allah’a verdiği söze sonuna kadar sadık kalan nice kahramanlar, nice yiğitler var: Kimileri kanının son damlasına kadar savaşarak sözünü yerine getirdi, kimileri de şehâdet şerbetini içeceği günü sabırsızlıkla beklemektedir. Fakat hepsinin ortak yanı şu: Onlar, verdikleri sözü hiçbir zaman bozup değiştirmediler! Böylece, imtihânı başarıyla tamamladılar. |
Mehmet Türk Meali |
İnananlardan öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde sadakat gösterip; kimi (şehit olarak) adaklarını gerçekleştirdi1 kimi de (şehit olmayı) beklemektedir. Ve onlar sözlerinden asla caymadılar.* |
Muhammed Esed Meali |
Müminler arasında öylesi var ki Allah'ın huzurunda verdiği sözü [her zaman] yerine getirir; 26 kimi [ölüme gitmek suretiyle] ahitlerini yerine getirmiştir, kimi de [kararlarından] vazgeçmeden [ahitlerini yerine getirmeyi] beklemektedir. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Mü’minler içerisinde Allah adına verdikleri söze sadık kalan nice yiğitler var; onlardan kimi kendini adak olarak sunmuş[3738] kimi de sırasını beklemekte, fakat asla sözünden dönmemektedir.[3739]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Mü'minlerden bir kısım erler vardır ki, Allah'a karşı üzerine muâhedede bulundukları şeyde sâdık oldular. Artık onlardan öylesi vardır ki, nezrini ödedi ve onlardan öylesi de vardır ki, gözetiyor. Hiçbir tebdîl ile tebdîlde bulunmadılar. |
Suat Yıldırım Meali |
Müminlerden öyle yiğitler vardır ki Allah'a verdikleri sözü yerine getirip sadakatlerini ispat ettiler. Onlardan kimi adağını ödedi, canını verdi, kimi de şehitliği gözlemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler. |
Süleyman Ateş Meali |
Mü'minlerden öyle erkekler var ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi, (şehid oluncaya kadar çarpışacaklarını adamışlardı, çarpıştılar ve şehid düştüler), kimi de (şehidlik) beklemektedir; sözlerini asla değiştirmemişlerdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Müminlerden Allah'a karşı yüklendikleri görevi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, o uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Bunlar hiç bir şekilde sözlerinden caymamışlardır. |
Şaban Piriş Meali |
Müminler den, Allah'a verdiği söze bağlı kalan öyle erler var ki, onlardan bir kısmı bu uğurda canını vermiştir. Bir kısmı ise verdikleri sözü hiç değiştirmeden bunu beklemektedirler. |
Ümit Şimşek Meali |
Mü'minlerden, Allah'a verdiği söze sadık kalan adamlar da vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de sırasını beklemektedir.(9) Onlar, verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İnananlardan öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakatle dururlar. Onlardan bazısı adadığını yerine getirdi, bazısı da bekliyor. Sözlerini asla değişmediler. |
M. Pickthall (English) |
Of the believers are men who are true to that which they covenanted with Allah. Some of them have paid their vow by death (in battle), and some of them still are waiting; and they have not altered in the least; |
Yusuf Ali (English) |
Among the Believers are men who have been true to their covenant with Allah. of them some have completed(3697) their vow (to the extreme), and some (still) wait: but they have never changed (their determination) in the least:* |