Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmış vaziyettedirler. Orada ne (yakıcı) bir Güneş ve ne de dondurucu bir soğuk göreceklerdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yaslanırlar orada tahtlara, orada ne güneş görürler, ne zemheri. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Orada sedirlere yaslanıp uzanacaklar ve ne yakıcı bir güneş ve ne de şiddetli bir soğuk görecekler. |
Ahmet Tekin Meali |
Cennet'te işlemeli, süslü, tahtlara yaslanırlar. Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de, şiddetli soğuk hissederler. |
Ahmet Varol Meali |
Orada koltuklara dayanırlar. Ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler. |
Ali Bulaç Meali |
Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne dondurucu bir soğuk görürler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Orada koltuklar üzerine dayanmış bir haldedirler. Orada ne bir güneş (rahatsızlığı) görürler, ne de soğuk... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Orada koltuklara yaslanırlar. Ne çok sıcak görürler ne de çok soğuk. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Orada koltuklara yaslanacaklar ve ne sıcak ne de soğuk göreceklerdir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Orada sedirlere uzanırlar ve ne (yakıcı bir) güneş, ne de şiddetli bir soğuk görürler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Orada tahtlara yaslanırlar; orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk. |
Diyanet Vakfı Meali |
Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk. |
Edip Yüksel Meali |
Orada koltuklara yaslanırlar; orada ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Orada erîkeler üzerine dayanmışlardır ne Güneş görürler onlarda ne de zemherîr |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Oraya girin) hepiniz, içinde tahtlar üzerine yaslama (bahtiyarlar) olarak, orada ne bir güneş, ne de bir zemheri görmeyerek, |
Hayrat Neşriyat Meali |
Orada tahtlar üzerinde oturup yaslanan kimseler olarak! Orada ne bir güneş (sıcağı), ne de bir zemherir (soğuğu) görürler! |
İlyas Yorulmaz Meali |
O cennette koltukların üzerine uzanmışlar, orada ne yakıcı bir güneş, nede dondurucu soğuk görürler. |
Kadri Çelik Meali |
Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler. |
Mahmut Kısa Meali |
Orada, altın işlemeli koltuklara yaslanıp sonsuz mutluluğu tadacaklar ve ne yakıcı bir Güneş görecekler orada, ne Ay; ne sıcak ve ne de dondurucu bir soğuk! |
Mehmet Türk Meali |
Onlar, o (cennette) tahtlar üzerine kurulup oturacaklar, orada asla (yakıcı) bir güneş ve dondurucu bir soğuk da görmeyecekler. |
Muhammed Esed Meali |
Orada sedirlere uzanacaklar ve ne [yakıcı bir] güneş, ne de şiddetli bir soğuk görmeyecekler, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Orada divanlara[5476] sere serpe uzanacaklar; ne sıcağa ne soğuğa maruz kalacaklar;[5477]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Orada tahtlar üzerine yaslanırlar, orada ne bir güneş ve ne de bir şiddetli soğuk görürler. |
Suat Yıldırım Meali |
Koltuklarında diledikleri gibi dinlenir, orada ne güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu soğuklara uğrarlar. |
Süleyman Ateş Meali |
Orada divanlar üzerinde yastıklara dayanırlar. Orada ne (yakıcı) güneş görürler, ne de dondurucu soğuk. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Orada koltuklara kurulurlar; güneşin yakan sıcaklığını da dondurucu soğuğu da görmezler. |
Şaban Piriş Meali |
Orada tahtlarına kurulmuşlar, ne yakıcı güneş, ne de dondurucu soğuk görürler. |
Ümit Şimşek Meali |
Orada koltuklara kurulmuşlardır; ne güneş sıcağı görürler orada, ne zemherir soğuğu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. Ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk... |
M. Pickthall (English) |
Reclining therein upon couches, they will find there neither (heat of) a sun nor bitter cold. |
Yusuf Ali (English) |
Reclining in the (Garden) on raised thrones,(5844) they will see there neither the sun´s (excessive heat) nor (the moon´s) excessive cold.(5845)* |