Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Onun çıktığı öyle bir pınardır ki) Allah'ın (mü’min) kullarının kendisinden içtikleri bir kaynaktır; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtarak (zevku sefa süreceklerdir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Allah'ın has kullarının içtiği bu şarap, bir kaynaktan çıkar ki onlar, diledikleri gibi, diledikleri yerlerde, onu akıtıp fışkırtırlar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah'ın has kullarının içtikleri bu has meşrubat öyle bir kaynaktan çıkar ki, o kullar onu istedikleri zaman ve zeminde emirleri altında bulundurup içebilirler. |
Ahmet Tekin Meali |
Allah'ın has kullarının içtiği, faydalandığı kaynaktan içerler, kaynakları istedikleri yerde çıkarıp diledikleriyle karıştırırlar. |
Ahmet Varol Meali |
Bir kaynaktır ki, Allah'ın kulları ondan içer; onu (istedikleri yere) fışkırtarak akıtırlar. |
Ali Bulaç Meali |
Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(O şarabın katığı olan Kâfur) bir kaynaktır ki, ondan Allah'ın kulları içerler. İstedikleri yere onu kolayca akıtırlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Bir çeşme ki Allah’ın kulları ondan içerler ve istedikleri her yerde onu akıtırlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bu, Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(O kâfur öyle) bir pınardır ki Allah'ın iyi kulları ondan içerler ve istedikleri yere onu akıtırlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bu ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bir pınar ki Allah’ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
(Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır. |
Edip Yüksel Meali |
ALLAH'ın kullarının taşıra taşıra içtikleri bir kaynak... |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir çeşme, ondan Allahın kulları içer, güzel, yollar açarak akıtırlar onu akıtırlar |
Hasan Basri Çantay Meali |
(O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Bu kâfûr) bir pınardır ki, Allah'ın (makbûl) kulları ondan içer, onu (istedikleri yerde kolayca) akıttıkça akıtırlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah'ın kulları öyle bir kaynaktan içerler ki, kesinlikle bitip tükenmeyen, aktıkça akan bir kaynak. |
Kadri Çelik Meali |
Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynaktan, onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar. |
Mahmut Kısa Meali |
Bu içecek, Allah’ın kullarının diledikleri gibi akıtarak kana kana içtikleritatlı ve serin bir kaynaktır.
Peki, kimlerdir bu bahtiyâr kullar? |
Mehmet Türk Meali |
(O kâfur) Allah’ın has kullarının, kendisinden diledikleri gibi kana kana içtikleri bir kaynaktır. |
Muhammed Esed Meali |
bir [kutlu] kaynak ki Allah'ın kulları ondan içerler, suyu bol bol akan 8 (o kaynaktan). |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(bunların doldurulduğu) öyle bir göze var ki, Allah’ın has kulları gürül gürül çıkartacakları bu kaynaktan içecekler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bir çeşmedir ki ondan Allah'ın muttakî kulları içer, onu akıtmakla akıtıverirler. |
Suat Yıldırım Meali |
Bu, Allah'ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır. |
Süleyman Ateş Meali |
Bir kaynak ki Allah'ın kulları ondan içerler, (istedikleri yere de) fışkırtarak akıtırlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bir pınardan ki ondan, Allah’ın kulları içer, o kaynağı istedikleri yerden fışkırtırlar. |
Şaban Piriş Meali |
Allah'ın kullarının taşıra taşıra içeceği bir pınardır. |
Ümit Şimşek Meali |
O bir pınardır ki, Allah'ın kulları ondan içer ve onu diledikleri tarafa akıtırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar. |
M. Pickthall (English) |
A spring wherefrom the slaves of Allah drink, making it gush forth abundantly, |
Yusuf Ali (English) |
A Fountain where the Devotees of Allah do drink, making it flow in unstinted abundance. |