İnsân Suresi 16. Ayet


Arapça

قَوَارِيرَ مِن فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيرًا


Türkçe Okunuşu

Kâvarîra min fıddatin kadderûhâ takdîrâ(takdîren).


Kelimeler

kavârîra billur, sırça, kristal kadehler
min fıddatin gümüşten
kadderû-hâ onu takdir ettiler, belirlediler
takdîren takdir ederek, kader tayin ederek

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Gümüşten billur kaplar ki, onlar belli bir ölçüyle (kendileri tarafından ve göz alıcı güzellikte) tespit ve takdir edilip (şekillenmiş olacaklardır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Öylesine sırça ki incecik gümüşten ve hepsini de içecekleri miktara, susuzluklarına göre ölçmüşlerdir adeta.
Abdullah Parlıyan Meali Gümüş beyazlığında ve cam gibi parlak kadehlerdir ki, hepside cennetliklerin içecekleri ölçüye ve susuzluklarına göre ayarlanmıştır.
Ahmet Tekin Meali Tasavvur ettikleri biçimde ve büyüklükte, hayal ettikleri dolulukta, gümüşten sırça taslar, billur kâseler dolaştırılır.
Ahmet Varol Meali Gümüşten kaseler ki ölçülerini (hizmetçiler) belirlemişlerdir.
Ali Bulaç Meali Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz Meali Gümüşten billûrlar ki, (ehli cennet) onları türlü türlü biçime koymuşlardır.
Bahaeddin Sağlam Meali Öyle billurlar ki gümüştendirler. (Gümüş beyazlığında, cam parlaklığındadırlar.) Onları yapanlar, onlara güzel bir ölçü vermişlerdir.
Bayraktar Bayraklı Meali 15,16. Çevrelerinde gümüşten kaplar ve kristal kaseler dolaştırılacaktır. Sanki gümüşten yapılmış kristaller. Onları kendi arzularına göre belirleyeceklerdir.
Cemal Külünkoğlu Meali Gümüşten kadehler ki, onları ihtiyaca göre ölçüp düzenlemişlerdir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Billurları gümüş gibi parlaktır, onları ölçüp ölçüp dağıtırlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir.[570]*
Diyanet Vakfı Meali 15, 16. Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler.  *
Edip Yüksel Meali Gümüşten yapılmış şeffaf bardaklar... Onları tam olarak haketmişlerdir.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Gümüşten billûrlar, onları türlü türlü biçime koymuşlardır
Hasan Basri Çantay Meali (Evet) gümüşden (yaratılmış) billurlar ki mıkdarını (sâkıyler) ta'yin etmişlerdir.
Hayrat Neşriyat Meali Gümüşten billûrlar ki, onları belli şekillere göre (Cennet ehli kendileri) takdîr etmiştir.*
İlyas Yorulmaz Meali Gümüşten kristal bardaklardan ne kadar içeceklerine kendileri karar verirler.
Kadri Çelik Meali (İyilerin) Belli bir ölçüye (ihtiyaçlarına göre) tespit ettikleri gümüşten billur kaplar.
Mahmut Kısa Meali Dünyada eşi benzeri görülmemiş gümüş gibi parlak, kristal kadar berrak kadehler, sürahiler ve tepsiler ki, onları zevklerine göre, diledikleri renk, desen, şekil ve ölçüye göre ayarlayacaklar.
Mehmet Türk Meali Büyüklüğünü kendilerinin tercih edeceği gümüş (renkli) billur kâseler...
Muhammed Esed Meali -kristal benzeri, [ama] gümüşten- ve hacimlerini yalnız kendileri tesbit edecek. 16
Mustafa İslamoğlu Meali öyle gümüşî billurlar ki, onların hacmini tamamen kendileri takdir edecek.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Gümüşten billûrlardır, onları muayyen miktarlarda takdir etmişlerdir.
Suat Yıldırım Meali 15, 16. Etraflarında hizmet edenler gümüş kaplar, billur kâseler, gümüşî parlaklıkta billur kupalarla dolaşır, onlara ikram ederler. Cennetlikler içeceklerini kendi iştahları ölçüsünce tayin ederler.
Süleyman Ateş Meali Öyle gümüş kadehler ki onları istedikleri ölçüde takdir etmişlerdir (istedikleri kadar içki alırlar).
Süleymaniye Vakfı Meali Her biri, gümüşten billurlaştırılmıştır. İçecekleri miktarı kendileri belirlerler.
Şaban Piriş Meali Gümüşten yapılmış billurlar.. Miktarlarını kendileri belirler.
Ümit Şimşek Meali Gümüşten kadehler ki, iştahlarına göre doldurulmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Gümüşten kupalar ki, tam diledikleri ölçüde belirlemişlerdir onları.
M. Pickthall (English) (Bright as) glass but (made) of silver, which they (themselves) have measured to the measure (of their deeds).
Yusuf Ali (English) Crystal-clear, made of silver:(5848) they will determine the measure thereof (according to their wishes).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları