İnsân Suresi 9. Ayet


Arapça

إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَاء وَلَا شُكُورًا


Türkçe Okunuşu

İnnemâ nut’imukum li vechillâhi lâ nurîdu minkum cezâen ve lâ şukûrâ(şukûren).


Kelimeler

innemâ ancak, sadece
nut'ımu-kum sizi doyuruyoruz
li ... e, için
vechi allâhi Allah'ın
lâ nurîdu biz istemiyoruz
min-kum sizden
cezâen ceza, karşılık, bedel olarak
ve ve
lâ şukûren bir teşekkür değil

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Samimi ve seviyeli mü’minler, iyilik ettikleri kimselere:) “Biz sizin (midenizi, beyninizi ve kalbinizi) sadece ve yalnız Allah’ın vechi (Cemâline ve rızasına erişmek) için doyuruyoruz. Sizden (bu iyilik ve ilgimiz sebebiyle) bir karşılık da, (hatta) bir teşekkür bile istemiyoruz. (Gayemiz Rabbimiz ve ahirettir” diyenlerdir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sizi, ancak Allah rızası için doyurmadayız ve sizden istemeyiz ne bir karşılık, ne bir şükür.
Abdullah Parlıyan Meali Ve kendi kendilerine konuşurlardı: “Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.
Ahmet Tekin Meali “Biz size yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden karşılık veya teşekkür beklemiyoruz.”
Ahmet Varol Meali "Biz size sadece Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.
Ali Bulaç Meali 'Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Sonra onlara şöyle derler): “Size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz ne de bir teşekkür.
Bahaeddin Sağlam Meali “Biz ancak sizi Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.
Bayraktar Bayraklı Meali 7,8,9,10. Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Sevdikleri gıdalardan yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz, size sırf Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz suratsız, çok katı bir günün azabından ötürü Rabbimizden korkarız” derler.
Cemal Külünkoğlu Meali 8,9,10. Ve kendileri ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, fakire, yetime ve esire ikram ederler ve (yedirdikleri kimselere şöyle derler:) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, yüzleri asık duruma getiren çetin bir günde Rabbimizin azabından korkarız.” *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 9,10. "Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz.”
Diyanet Vakfı Meali «Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.»
Edip Yüksel Meali "Biz sizi ALLAH rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür beklemiyoruz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
Elmalılı Meali (Orjinal) Size ancak «livechillâh» it'am ediyoruz, sizden ne bir karşılık isteriz ne de bir teşekkür
Hasan Basri Çantay Meali «Biz, size ancak Allahın yüzü (suyu) için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz»,
Hayrat Neşriyat Meali 9,10. “Sizi, ancak Allah rızâsı için yediriyoruz; sizden ne bir ücret, ne de bir teşekkür bekliyoruz; çünki biz, kaşları çatık, asık suratlı bir günde Rabbimizden korkarız!” (derlerdi).
İlyas Yorulmaz Meali Biz sizi yalnızca Allah'ın rızasını kazanmak için doyuruyoruz. Bu yaptığımızın karşılığında sizden ne bir teşekkür, nede bir karşılık istiyoruz.
Kadri Çelik Meali (Ve derler ki:) “Biz size ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür.”
Mahmut Kısa Meali Bunca iyilikleri yaparken de, içlerinden derler ki: “Biz sizi yalnızca Allah rızası için doyuruyoruz; sizden herhangi bir karşılık, bir teşekkür beklemiyoruz.”
Mehmet Türk Meali (Ve onlara): “Biz, size bunu sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür de beklemiyoruz.”
Muhammed Esed Meali [ve kendi-kendilerine konuşurlar:] “Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz: sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz:
Mustafa İslamoğlu Meali (kendi kendilerine derler ki): “Biz size sadece Allah için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Şüphe yok biz size liveçhillah yediriyoruz, sizden ne bir mükâfaat, ve ne de bir teşekkür istemiyoruz» (derler).
Suat Yıldırım Meali Ve derler ki: “Biz size sırf Allah rızası için ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkür bile beklemiyoruz. ”
Süleyman Ateş Meali Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.
Süleymaniye Vakfı Meali (Şöyle derler:) “Biz sizi, sırf Allah yüzümüze baksın diye doyuruyoruz. Yoksa sizden bir karşılık da, teşekkür de beklemiyoruz.”
Şaban Piriş Meali -Biz, sizi sadece Allah rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.
Ümit Şimşek Meali “Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz,” derler. “Yoksa sizden ne bir karşılık bekleriz, ne de bir teşekkür.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz;
M. Pickthall (English) (Saying): We feed you, for the sake of Allah only. We wish for no reward nor thanks from you;
Yusuf Ali (English) (Saying),"We feed you for the sake of Allah alone: no reward do we desire from you, nor thanks.(5840)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları