Yûnus Suresi 19. Ayet


Arapça

وَمَا كَانَ النَّاسُ إِلاَّ أُمَّةً وَاحِدَةً فَاخْتَلَفُواْ وَلَوْلاَ كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ فِيمَا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve mâ kânen nâsu illâ ummeten vâhideten fahtelefû, ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kudiye beynehum fîmâ fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).


Kelimeler

ve mâ kâne en nâsu ve insanlar olmadı
illâ ancak, sadece
ummeten bir ümmet, bir topluluk
vâhideten bir adet, bir (kişi)
fahtelefû (fe ihtelefû) bundan sonra ihtilâfa, (anlaşmazlığa) düştüler
ve lev ve şâyet, eğer
lâ kelimetun bir söz olmasaydı
sebekat geçti, geçmiş
min rabbike senin Rabbinden
le kudiye yerine getirilirdi
beyne-hum onların araları
fî-mâ o şey hakkında
fî-hi onun hakkında, onun içinde, onda
yahtelifûne ihtilâf ediyorlar, ayrılığa düşüyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Aslında) İnsanlar, tek bir ümmetten başkası değildi; sonra (aralarında) anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş (ve işleri bitirilmiş) olup giderdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İnsanlar, ancak tek bir ümmetti, sonradan ayrılıklara düştüler. Rabbinin ezeli takdiri olmasaydı ayrılıklara düştükleri şeyler hakkında çoktan aralarında bir hüküm verilirdi, mücrimler, çoktan helak olup giderdi.
Abdullah Parlıyan Meali Ve bilin ki, bütün insanlık sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayrı ayrı görüşler benimsemeye başladılar. Şayet bu konuda, Rabbinin katında önceden belirlenmiş bir karar olmasaydı, ayrılığa düştükleri bütün konularda aralarında hüküm verilmiş olurdu, yani düştükleri tüm ayrılıklar meselesi, daha başlangıçta çözümlenmiş olurdu.”
Ahmet Tekin Meali İnsanlar yaratılışları icabı aslında ay-nı inancı ve düşünceyi paylaşan bir tek milletti. Hür iradeleri ve seçme özgürlükleri olduğu için daha sonra farklı inançlara ve düşüncelere sahip oldular. Eğer insanların sorumlu tutularak muhakeme edileceği, mükâfata nâil olanla cezaya müstehak olanların hükümlerinin kesinleşeceği ile ilgili, rahmeti gazabına baskın olan Rabbinin koyduğu-kurduğu, mühlet verilen bir düzen olmasaydı, insanların kasıtlı ihtilaf ettikleri, çarpıttıkları konularda, aralarında âcilen yargı gerçekleştirilir, hüküm icra edilirdi.*
Ahmet Varol Meali İnsanlar sadece bir tek ümmetti ancak sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbin tarafından önceden belirlenmiş bir takdir olmasaydı aralarında ayrılığa düştükleri şeylerde kesin hüküm verilirdi.
Ali Bulaç Meali İnsanlar, tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.
Ali Fikri Yavuz Meali İnsanlar ilk önce, yalnız tek bir ümmetti (aynı dine bağlıydılar) Sonra ayrılığa düştüler (bir çok batıl dinlere ayrıldılar.) Eğer Rabbinden ezelde bir takdir geçmemiş olsaydı (cezaları âhirete bırakılmamış olaydı), o ihtilâf edip durdukları şeylerde şimdiye kadar aralarında hüküm verilmiş bitmişti; (hemen üzerlerine azab inerdi).
Bahaeddin Sağlam Meali İnsanlar bir tek toplum idiler, sonra ihtilafa girdiler. Eğer Rabbin tarafından verilmiş bir vade (söz) olmasaydı, yaptıkları ihtilaflar hakkında yargılanıp işleri bitecekti.
Bayraktar Bayraklı Meali İnsanlar bir topluluk halindeydi, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer daha önce Rabbinden verilmiş bir söz olmasaydı, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında aralarında hüküm hemen verilirdi.
Cemal Külünkoğlu Meali İnsanlar (tevhit inancına bağlı) bir tek ümmetti; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (hesabın ahirette görüleceğine dair) Rabbinden bir söz (hükme bağlanıp) geçmemiş olsaydı, ihtilâfa düştükleri şey hakkında aralarında elbette hüküm verilirdi (azaba uğratılırlardı).*
Diyanet İşleri Meali (Eski) İnsanlar bir tek ümmettiler, sonra ayrılığa düştüler; şayet Rabbinden, daha önce bir takdir geçmemiş olsaydı, aralarında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.
Diyanet Vakfı Meali İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezelî bir takdir) geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi (Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi).
Edip Yüksel Meali İnsanlar bir tek toplumdu; sonra anlaşmazlığa düştüler. Rabbinin vermiş olduğu bir sözü olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilecekti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İnsanlar, aslında bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düşüp ayrı ayrı oldular. Eğer Rabbinden bir karar çıkmamış olsa idi, ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında şimdiye kadar aralarında çoktan hüküm verilmiş olurdu.
Elmalılı Meali (Orjinal) İnsanlar bir tek ümmetti, sonra ıhtilâf ettiler, eğer rabbından ezelde bir kelime sebketmiş olmasa idi o ıhtilâf edib durdukları şeylerde şimdiye kadar beyinlerinde huküm verilmiş bitmişti
Hasan Basri Çantay Meali İnsanlar bir tek ümmetden başka (bir şey) değildi. Sonra ihtilâfa düşdüler. Eğer Rabbinden bir söz (ezelî bir takdîr) geçmiş olmasaydı hakkında ihtilâf edegeldikleri şeylere dâir aralarında (şimdiye kadar) muhakkak hüküm verilmiş, bitmişdi bile..
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki insanlar ancak (inanan ve güzel ameller işleyen) tek bir ümmetti; sonra ihtilâfa düştüler. Eğer Rabbin tarafından (hak ettikleri azâbın te'hîrine dâir) önceden(söylenmiş) bir söz olmasaydı (cezâları hemen gelir ve) üzerinde ihtilâf etmekte oldukları şeyler hakkında, aralarında elbette (çoktan) hüküm verilmiş olurdu.
İlyas Yorulmaz Meali İnsanlar daha önceden, yalnızca tek bir inanç (ümmet) üzerinde idiler, sonra karşı inançlar geliştirerek aralarında ayrılıklara düştüler. Eğer daha önce Allah dan verilmiş bir söz olmasaydı, ayrılığa düşenlerin ihtilaf ettikleri konular hakkında, aralarında hemen hüküm verilirdi.
Kadri Çelik Meali İnsanlar bir tek ümmet idiler de sonra ayrılığa düştüler. Şayet Rabbinden, daha önce geçmiş bir söz (takdir) olmasaydı, aralarında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.
Mahmut Kısa Meali İnsanlar, başlangıçta İslâm inancında birleşen tek bir toplumdan ibaretti, fakat zamanla hak dinden uzaklaşarak farklı görüşlere ayrıldılar. Eğer bu dünyanın imtihân yeri olduğuna ve her şeyin tam karşılığının âhirette verileceğine dâir Rabb’in tarafından ezelden ortaya konulmuş bir yasa olmasaydı, ayrılığa düştükleri bu gibi konularda aralarında çoktan hüküm verilmiş ve kötülerin cezası derhal verilerek her türlü anlaşmazlık bitirilmiş olurdu. Fakat ilâhî hikmet, bu dünyanın bir mücâdele ve imtihân yurdu olmasını uygun gördü:
Mehmet Türk Meali (Vaktiyle) insanlar sadece tek bir ümmetti, fakat (sonraları) anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden önceden verilen bir söz bulunmasaydı1 aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda onların işleri derhal bitirilirdi.2*
Muhammed Esed Meali VE [bil ki,] bütün insanlık sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayrı görüşleri benimsemeye başladılar. 28 Şayet (bu konuda) Rabbinin katında önceden belirlenmiş bir karar olmasaydı düştükleri bütün bu ayrılıklar [daha başlangıçta] çözümlenmiş olurdu. 29
Mustafa İslamoğlu Meali [1592] İNSANLIK başlangıçta aynı duygu, düşünce ve ideal etrafında toplanmış bir topluluktan oluşuyordu; fakat sonradan ayrı görüşlere saptılar.[1593] Ve eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında tartıştıkları konularda (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi.[1594]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve insanlar bir ümmetten başka değildi. Sonra ihtilafa düştüler. Eğer Rabbin tarafından geçmiş bir kelime bulunmasa idi, onların arasında ihtilâfa düştükleri şey hususunda elbette ki (derhal) hükmolunurdu.
Suat Yıldırım Meali İnsanlar aslında tek ümmet idi. Başlangıçta hepsi tevhid inancına sahip iken sonra aralarında ihtilaf çıktı. Şayet Allah'tan nihaî hükmü kıyamete bırakma şeklinde önceden yapılmış bir vaad olmasaydı, ihtilaf ettikleri konudaki hüküm çoktan verilmiş, azap tepelerine inmiş olurdu. [2, 213; 11, 110; 20, 129]
Süleyman Ateş Meali İnsanlar bir tek milletten başka bir şey değildi, ama ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilir(işleri bitirilir)di.
Süleymaniye Vakfı Meali İnsanlar bir tek toplumdu (ümmetti), daha sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verdiği karar[*] olmasaydı, onların ayrılığa düştükleri konuda aralarından hüküm verilirdi.*
Şaban Piriş Meali İnsanlar tek ümmetti, sonra ayrıldılar. Rabbinden daha önce bir söz verilmemiş olmasaydı; ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verilirdi.
Ümit Şimşek Meali İnsanlar tek bir ümmet idi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer bu konuda daha önce Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı,(6) anlaşmazlığa düştükleri şey için aralarında hüküm şimdiden verilirdi.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali İnsanlar bir tek ümmetten başka değilken ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz öne geçmemiş olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir/iş mutlaka bitirilirdi.
M. Pickthall (English) Mankind were but one community; then they differed; and had it not been for a word that had already gone forth from thy Lord it had been judged between them in respect of that wherein they differ.
Yusuf Ali (English) Mankind was but one nation,(1406) but differed (later). Had it not been for a Word(1407) that went forth before from thy Lord, their differences would have been settled between them.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları