Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
De ki: “Görüşünüz nedir, söyler misiniz? Allah'ın sizin için indirip (yararlandığınız), sizin de (kendi kafanızdan) bir kısmını haram ve helâl kıldığınız rızıktan haber var mı?” De ki: “(Bunları) Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı etmektesiniz?” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: Allah'ın, size verdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını helal saymanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı izin verdi size, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz? |
Abdullah Parlıyan Meali |
De ki: Baksanıza, Allah size rızık olarak ne indirdiyse, tuttunuz onun bir kısmını haram, bir kısmını da helal yaptınız. De ki: Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a mı iftira ediyorsunuz? |
Ahmet Tekin Meali |
“Allah'ın size verdiği rızkın, mahsulün ve hayvanların bir kısmını haram, bir kısmını helâl saymanıza ne dersiniz?” de.
“Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?” de. |
Ahmet Varol Meali |
De ki: "Allah'ın size rızık olarak verdiklerinin kimisini helal kimisini haram kılmanız hakkında ne diyorsunuz?" De ki: "Allah mı size izin verdi yoksa siz Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?" |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?' De ki: 'Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), müşriklere de ki: “-Allah sizin için rızık olarak hangi şeyleri indirdi de, siz ondan bir haram ve bir halâl yaptınız, bana haber verin. “ De ki: “- Size Allah mı izin verdi (de böyle yaptınız), yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz? |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: “Gördünüz mü? Allah size rızık indirmiştir. Siz ise o rızkı kendinize göre helal ve haram saydınız.” De ki: “Allah mı size böyle izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Ne oldu size de, Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram bir de helâl yaptınız?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”[197]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
De ki: “Allah'ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bu hususta Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
De ki: "Allah'ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görmüyor musunuz?" De ki: "Size Allah mı izin verdi, yoksa Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?" |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
De ki: “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” |
Diyanet Vakfı Meali |
De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
Edip Yüksel Meali |
De ki, "ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki, "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz?"* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki, "Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız". De ki, "Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
De ki baksanıza a: Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz ondan bir haram, bir halâl yaptınız, size, de: Allah mı izin verdi? Yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz? |
Hasan Basri Çantay Meali |
De ki: «Allahın size indirib de (kendi kendinize) ondan (kimini) haram, (kimini) halâl yapdığınız rızıkdan ne haber? Söyleyin bana?» De ki: «Allah mı size izin verdi de (öyle yapdınız), yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?» |
Hayrat Neşriyat Meali |
De ki: “Söyleyin bakalım! Allah size rızık olarak neleri indirdi de (siz) ondan (bir kısmını) helâl ve (bir kısmını) haram kıldınız?” De ki: “Allah mı size (böyle) izin verdi, yoksa Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah'ın sizin için indirdiği rızıkları görüyor musunuz? Bu rızıkları kendinize göre haramlar ve helaller yaptınız. Deki “Böyle yapmanızı Allah mı emretti, yoksa Allah adına yalan mı uyduruyorsunuz? |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Baksanıza, Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz bir kısmını haram, bir kısmını da helal kıldınız.” “Size” de, “Allah mı izin verdi? Yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?” |
Mahmut Kısa Meali |
Ve yine, iyi-kötü, haram-helâl, güzel-çirkin, doğru-eğri gibi değer yargılarını hoyratça tahrif edip yozlaştıran toplumlara seslenerek de ki: “Allah’ın size bahşettiği, fakat sizin —hiçbir makul gerekçeye dayanmadan— bir kısmını helâl, bir kısmını haram saydığınız nîmetleri hiç düşündünüz mü?”
Onları düşünmeye dâvet ettikten sonra, de ki: “Haramı helâl, helâli haram yapma konusunda size Allah mı izin verdi, yoksa Allah’ın adını kullanarak yalan mı söylüyorsunuz?” |
Mehmet Türk Meali |
(Ve onlara): “Allah’ın size indirdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını da helâl1 kıldığınızın farkında mısınız, yoksa bu hususta size Allah mı izin verdi veya siz, Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” de.2* |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Hiç Allah'ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyler üzerinde düşündünüz mü? O rızıklar ki, bir kısmını yasaklıyor, bir kısmını da meşru görüyorsunuz”. 81 De ki: “[Böyle yapmanız konusunda] size Allah mı izin verdi; yoksa (düpedüz) kendi tahminlerinizi mi Allah'a yakıştırıyorsunuz?” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sor (onlara): “Ya Allah’ın sizin yararlanmanız için ikram ettiği, sizin de (keyfî olarak) bir kısmını haram bir kısmını helâl saydığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?”[1637] De ki: “Size (bunu) Allah mı bildirdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”[1638]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «Bana haber veriniz! Allah Teâlâ sizin için rızktan neler indirdi ve siz ondan bir haram bir de helâl kıldınız.» De ki: «Allah Teâlâ mı size izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?» |
Suat Yıldırım Meali |
De ki: “Peki, Allah'ın size ihsan ettiği rızıklardan, bir kısmını helâl, bir kısmını haram yapmanıza ne dersiniz? ”De ki: “Allah mı sizin böyle yapmanıza izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz? ” |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Gördünüz mü, Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını haram ve bir kısmını helal yaptınız." De ki: "Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
De ki “Allah’ın size indirdiği her bir rızkı düşündünüz mü? Siz onu helal, haram diye sınıflandırıyorsunuz.” De ki “Bunu size Allah mı bildirdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” |
Şaban Piriş Meali |
De ki:-Allah'ın size indirdiğinin bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görüyor musunuz? De ki: -Size Allah mı izin verdi; yoksa Allah hakkında yalan mı uyduruyorsunuz? |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Bakın, Allah size ne rızıklar indiriyor; sonra siz onların kimini haram, kimini helâl sayıyorsunuz. De ki: Size bunun için Allah mı izin verdi; yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" |
M. Pickthall (English) |
Say: Have ye considered what provision Allah hath sent down for you, how ye have made of it lawful and unlawful? Say: Hath Allah permitted you, or do ye invent a lie concerning Allah? |
Yusuf Ali (English) |
Say: "See ye what things(1447) Allah hath sent down to you for sustenance? Yet ye hold forbidden some things thereof and (some things) lawful." Say: "Hath Allah indeed permitted you, or do ye invent (things) to attribute to Allah."* |