Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bu dünya zilletinden) Sonra (Ahirette de) o zulmetmekte olanlara: (Şimdi) "Sürekli azabı tadın" denilecektir. (Küfür, zulüm ve kötülük olarak) Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacağınızı (zannetmiştiniz?) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonra da zulmedenlere, tadın ebedi azabı denecek, kazandığınızın karşılığı neyse ondan başka bir şeyle mi cezaya uğrayacaktınız? |
Abdullah Parlıyan Meali |
O gün ki, dünya hayatında, yaratılış gayesine aykırı davrananlara “Tadın bitmeyen azabı” denecek. “Yaptığınız işlerin karşılığından başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz sanki.” |
Ahmet Tekin Meali |
Sonra yalanlamaları sebebiyle kendilerine zulüm ve haksızlık yapanlara, müşriklere:
“Tadın bakalım şu ebedî cezayı” denilecek. Vaktiyle işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahların karşılığından başka bir ceza ile mi cezalandırılacaksınız?* |
Ahmet Varol Meali |
Sonra zulmedenlere: "Sonsuz azabı tadın. Kazandıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?" denilir. |
Ali Bulaç Meali |
Sonra o zulmetmekte olanlara: 'Sürekli azabı tadın' denilecek. Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra o zulmedenlere: “- Ebedî azabı tadın” denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başka bir sebeple cezalandırılacak değilsiniz. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sonra o zalimlere: “Ebedî bir azabı tadın! Siz kazandığınızdan başka bir şey ile cezalandırılmıyorsunuz” denilir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sonra zulmedenlere, “Süreli azabı tadınız” denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız? |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Sonra da zulmeden (inkâr ve şirk içerisinde iken ölen)lere: “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Haksızlık edenlere de: "Sürekli azabı tadın, ancak yaptığınıza karşılık ceza çekiyorsunuz" denir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, «Ebedî azabı tadın!» denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız? |
Edip Yüksel Meali |
Sonra zulmedenlere: "Ebedi azabı tadın," denir, "Kazandığınızdan başka bir karşılık mı bekliyordunuz?" |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonra o zulüm yapanlara "Tadın bakalım şu ebedi azabı!" denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra denilecek o zulm edenlere ki tadın bakalım huld azâbını, vaktile kazandığınızdan başka bir sebeble cezalandırılacak değilsiniz? |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sonra, o zulmedenlere «Ebedî azabı tadın, denilecek, (vaktiyle) ne kazanıyor idiyseniz ondan başkasıyle mi cezâlandırılacakdınız ya»?. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sonra o zulmedenlere: “Ebedî azâbı tadın! Vaktiyle kazanmakta olduğunuz(günahlar)dan başkası ile cezâlandırılacak değilsiniz!” denilecek. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra dirilmeyi yalanlayıp kendilerine haksızlık yapanlara “Sürekli olan azabı tadın. Yalnızca sizin kendi başınıza kazandıklarınız la cezalandırılırsınız” denir. |
Kadri Çelik Meali |
Sonra o zulmetmiş olanlara, “Temelli azabı tadın; kazanmakta olduklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılacaksınız?” denilecek. |
Mahmut Kısa Meali |
Sonra zâlimlere, “Tadın bakalım sonsuz azâbı!” denilecek, “Yaptığınız fenâlıklardan başka bir şeyin cezasını mı çekiyorsunuz sanki?” İşte âhirette durum bundan ibaret. Fakat zâlimlerin dünyadaki şu tavırlarına bir bakar mısınız: |
Mehmet Türk Meali |
Sonra o zâlimlere (âhirette): “Şimdi sonsuz azabı tadın bakalım. (Nasıl?) yaptıklarınızın karşılığını tam görüyorsunuz değil mi?” denilecek. |
Muhammed Esed Meali |
O Gün ki, [dünya hayatında] haksızlık yapmaya eğilim gösterenlere, ‘Tadın bitmeyen azabı’ denecek, yapageldiğiniz işlerin karşılığından başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz sanki?” 73 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sonunda, zulmeden o kişilere[1628] denilecek ki: “Tadın bitimsiz azabı! Kazanıp durduğunuz şeyler dışında bir karşılık mı bekliyordunuz?”[1629]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra zulmetmiş olanlara denilecektir ki, «Şimdi ebedî azabı tadınız. Siz başkasıyla değil, ancak kazanmış olduğunuz şey sebebiyle cezalandırılırsınız.» |
Suat Yıldırım Meali |
Sonra o zalimlere: “Ebedî azabı tadın bakalım! Siz dünya hayatında neyi hak ettiyseniz, sadece onun karşılığını göreceksiniz. ” denir. [32, 14] |
Süleyman Ateş Meali |
Sonra zulmedenlere: "Sürekli azabı tadın!" denilecek, "Yalnız kazandığınız şeylerle cezalandırılmıyor musunuz?" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İlerisinde yanlışlar içindeki o kimselere şöyle denecektir: “Kalıcı azabı tadın bakalım. Kazandığınızın karşılığından başka ne görecektiniz!” |
Şaban Piriş Meali |
Sonra zalimlere şöyle denir:-Sonsuz azabı tadın, Kazandıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılacaksınız? denir. |
Ümit Şimşek Meali |
Sonra da o zulmedenlere denir ki: Sürekli azabı tadın bakalım! Siz ancak kendi işlediklerinizin cezasını görüyorsunuz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sonra, zulmedenlere şöyle denecek: " O uzun süreli azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız!" |
M. Pickthall (English) |
Then will it be said unto those who dealt unjustly: Taste the torment of eternity. Are ye requited aught save what ye used to earn? |
Yusuf Ali (English) |
"At length will be said to the wrong-doers: ´Taste ye the enduring punishment!(1443) ye get but the recompense of what ye earned!´"* |