Yûnus Suresi 70. Ayet


Arapça

مَتَاعٌ فِي الدُّنْيَا ثُمَّ إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ الْعَذَابَ الشَّدِيدَ بِمَا كَانُواْ يَكْفُرُونَ


Türkçe Okunuşu

Metâun fîd dunyâ summe ileynâ merciuhum summe nuzîkuhumul azâbeş şedîde bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).


Kelimeler

metâun meta, faydalanılan eşya, mal vs.
fî ed dunyâ dünyada
summe sonra
ileynâ bize
merciu-hum onların dönüşleri
summe sonra
nuzîku-hum onlara tattıracağız
el azâbe eş şedîde şiddetli azabı
bi-mâ şey ile, sebebiyle
kânû oldular
yekfurûne inkâr ediyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Böylesi sapkınlar için) Dünyada (iken belki) geçici bir meta yararlanma (vardır) . Ardından dönüşleri Bizedir; sonra da inkâra sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı tattıracağız (diye sizleri uyarıyoruz).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Dünyada değersiz menfaatler elde ettikten sonra dönüp tapımıza gelirler, sonra da kafir oldukları, inkar ettikleri şeyler yüzünden biz, onlara şiddetli bir azap tattırırız.
Abdullah Parlıyan Meali Onlar için belki dünyada biraz faydalanma vardır fakat dönüşleri bizedir. Bizden gelen gerçekleri örtbas etmelerinden dolayı onlara çok şiddetli bir azabı tattıracağız.
Ahmet Tekin Meali Dünyadaki zevkleri geçicidir. Sonra hesap vermek üzere bizim huzurumuza getirilecekler. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına itip örtbas ederek inkârda, küfürde ısrar etmeleri sebebiyle onlara şiddetli azâbı tattıracağız.
Ahmet Varol Meali Dünyada bir geçim sürerler; sonra dönüşleri bizedir. Sonra inkâr etmelerinden dolayı onlara şiddetli azabı tattırırız.
Ali Bulaç Meali (Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâra sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.
Ali Fikri Yavuz Meali Allah'a iftira edenlerin dünyadaki zevkleri pek az... Nihayet dönüşleri bizedir. Sonra, küfür üzere bulunduklarından, kendilerine çok şiddetli bir azab taddıracağız.
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar dünyada bir müddet yaşayacaklar, sonra Biz’e döneceklerdir. Sonra onlara sert bir azap tattıracağız; kâfirliklerinden dolayı…
Bayraktar Bayraklı Meali “Dünyada biraz nimetlenme vardır; ardından dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr ettiklerinden dolayı şiddetli azabı onlara tattıracağız.”
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bize olacaktır. Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayı o çetin azabı onlara tattıracağız
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onlar için dünyada bir müddet geçinme vardır, sonra dönüşleri Bizedir. İnkarlarına karşılık onlara çetin azab taddıracağız.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Diyanet Vakfı Meali Dünyada bir miktar geçim (sağlarlar), sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Edip Yüksel Meali Dünyada paylarını alırlar, sonra dönüşleri bizedir. Sonra da inkarlarından ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Dünyadaki zevkler çabuk biter. Sonra dönüşleri bize olacaktır. Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayı o çetin azabı biz onlara tattıracağız.
Elmalılı Meali (Orjinal) Dünyada cüz'î bir zevk, sonra dönüşleri bizedir, sonra biz onlara o küfürlerinden dolayı azâbı tattıracağız
Hasan Basri Çantay Meali (Onların bu yalanları kendilerine belki) dünyâda (cüz'î) bir fâide (sağlayabilir). En son dönüşleri ise ancak bizedir. (Bundan) sonra da küfr (-ü inkâr) da ısraar etmekde olduklarına mukaabil onlara çetin azabı (mızı) tatdıracağız.
Hayrat Neşriyat Meali Dünyada (az) bir faydalanmanın ardından, dönüşleri bizedir;(3) sonra da, inkâr etmekte olduklarından dolayı onlara (pek) şiddetli azâbı tattırırız.*
İlyas Yorulmaz Meali Dünya hayatı yalnızca vasıtadır. Sonra onların dönüşü bizedir ve Allah adına yalan söyleyenlere gerçekleri inkar etmelerinden dolayı, çok şiddetli azabı tattıracağız.
Kadri Çelik Meali Onlar için dünyada az bir müddet faydalanma vardır, sonra dönüşleri bizedir. İnkâr ettikleri şeye karşılık onlara çetin bir azap tattıracağız.
Mahmut Kısa Meali Evet, belki bu dünyada birazcık menfaatsağlayacaklar fakat eninde sonunda hesap vermek üzere huzurumuza gelecekler; işte o zaman Biz, nankörlüklerinin cezası olarak onlara o korkunç azâbı tattıracağız!
Mehmet Türk Meali Onlar, dünyada dünyalıklardan bir süre faydalansınlar bakalım, sonunda onların dönüşleri, nasıl olsa Bizedir. Sonra Biz de onlara, inkâr etmekte oldukları şeylerden dolayı şiddetli azabı tattırırız.
Muhammed Esed Meali [Kısa süren] bir tutunmadır bu dünyadaki; ve sonra onların dönüşü er geç Bize olacak: Ve Biz de, hakkı inat ve ısrarla inkar etmelerinin karşılığı olarak onlara o çok yoğun, çok şiddetli acıyı tattıracağız.
Mustafa İslamoğlu Meali Yalnızca dünya ile sınırlı geçici bir haz. Sonunda onların dönüşü Bize olacak: en nihayet ısrarlı inkârlarından dolayı onlara şiddetli azabı tattıracağız.[1650]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali (Onlar için) Dünyada cüz'i bir varlık, sonra dönüşleri Bizedir. Sonra onlara küfreder olduklarından dolayı şiddetil azabı tattıracağızdır.
Suat Yıldırım Meali Olsa olsa dünyada az bir zevk alır, ama sonunda Bizim huzurumuza dönerler. Sonra Biz de inkâr ve nankörlüklerinden ötürü o çok şiddetli azabı onlara tattırırız.
Süleyman Ateş Meali Dünyada biraz geçinir, sonra bize dönerler. Sonra da biz, inkarlarından dolayı onlara şiddetli azabı taddırırız.
Süleymaniye Vakfı Meali Dünyada kendilerine yarar sağlarlar. Sonra dönüşleri bize olacaktır. Sonra da ayetleri görmezlikten gelmelerine (kâfirlik etmelerine) karşılık onlara ağır bir azap tattıracağız.
Şaban Piriş Meali Dünyada biraz geçimlik; sonra dönüşleri yine bize olacaktır. Biz de onlara inkar etmiş olmaları sebebiyle şiddetli azabı tattıracağız.
Ümit Şimşek Meali Onlar dünyadan biraz nasiplenirler; ondan sonra dönüşleri Bizedir. Ondan sonra da, inkâr edip durmaları yüzünden Biz onlara o çetin azabı tattırırız.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dünyada biraz nimetlenme, ardından dönüşleri bize! Sonra biz, inkâr ettiklerinden ötürü şiddetli azabı onlara tattıracağız.
M. Pickthall (English) This world's portion (will be theirs), then unto Us is their return. Then We make them taste a dreadful doom because they used to disbelieve.
Yusuf Ali (English) A little enjoyment in this world!- and then, to Us will be their return, then shall We make them taste the severest penalty for their blasphemies.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları