Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve Resuller (elçiler, davetçiler) de (şahitlik yapmak üzere) belli bir vakitte getirilip (herkesin İlahi mahkemeye çıkarıldığı) zaman, |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve peygamberler toplanınca. |
Abdullah Parlıyan Meali |
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman; |
Ahmet Tekin Meali |
Rasullerin, ümmetlerine tebliğleri ile ilgili şâhitlik vakti tayin edildiği zaman nasıl ertelenebilir? |
Ahmet Varol Meali |
Peygamberler (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman. |
Ali Bulaç Meali |
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Kıyamette ümmetlerine şahidlik etmek için) peygamberler belirli bir vakitte bir araya getirildikleri zaman, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
11, 12. Ertelenen bir gün için peygamberlere vakit verildiği zaman, |
Bayraktar Bayraklı Meali |
8,9,10,11,12,13,14,15. Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
8,9,10,11. Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gök yarıldığı/parçalandığı, dağlar toz gibi ufalandığı ve peygamberlerin (Allah'ın mesajlarını ilettikleri kişi ve topluluklar aleyhine veya lehine şahitlik yapmaları için) tanıklık sıraları geldiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Peygamberlere ümmetleri hakkında şahidlik vakitleri bildirildiği zaman; |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir). |
Diyanet Vakfı Meali |
8, 9, 10, 11. Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
Edip Yüksel Meali |
Ve elçilere randevu verildiği zaman, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve o ilçiler miykatlarına irdirildiği vakıt |
Hasan Basri Çantay Meali |
peygamberlerin muayyen vakti geldiği zaman, |
Hayrat Neşriyat Meali |
8,9,10,11. Nihâyet yıldızlar söndürüldüğü zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere (ümmetleri hakkında şâhidlik etmeleri için) vakit belirlendiği zaman! |
İlyas Yorulmaz Meali |
ütün elçiler bir vakitte toplanıldığında. |
Kadri Çelik Meali |
Ve peygamberler de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve ilâhî mesajı insanlığa tebliğ eden elçiler ve dâvetçiler, Allah’ın huzurunda şâhitlik yapmak üzere büyük buluşmaya çağırıldığı zaman! |
Mehmet Türk Meali |
8,9,10,11. Yıldızların söndüğü, göğün yarıldığı, dağların toz-duman olup savrulduğu ve Peygamberlerin (şâhitlik için) bir araya getirildiği zaman, var ya; (işte kıyamet, o gündür.) |
Muhammed Esed Meali |
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman... 5 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve bütün elçiler (tanıklık) vaktinde toplandığı zaman…[5499]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve o zaman ki, peygamberlere mahdut bir müddet verilmiş olur. |
Suat Yıldırım Meali |
Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman; beklenen kıyamet kopmuştur. |
Süleyman Ateş Meali |
Elçilere vakit belirlendiği zaman: |
Süleymaniye Vakfı Meali |
kendilerine elçi gönderilenler[1] için belirlenen gün gelince[2] (tehdit edildiğiniz şey başınıza gelir.)* |
Şaban Piriş Meali |
Elçiler toplandığı zaman.. |
Ümit Şimşek Meali |
Peygamberlerin şahitlik etme zamanı geldiğinde, size vaad olunan gün gelmiştir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Resuller vakte bağlandığında, |
M. Pickthall (English) |
And when the messengers are brought unto their time appointed |
Yusuf Ali (English) |
And when the messengers are (all) appointed a time (to collect);-(5868)* |