Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hayır; aksine siz yetime (sahipsiz kimselere) ikram etmiyorsunuz (diye başınıza bu belalar sarılmaktadır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İş öyle değil, hayır; siz, ne yetimi ağırlıyorsunuz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hayır, hayır Allah'a karşı yaptığınız bu kötü zannın yanı sıra siz insanlardan yetimlere karşı da cömert değilsiniz. |
Ahmet Tekin Meali |
Böyle yanlış düşüncelere kapılmayın! İşin aslını öğrenmek istiyorsanız eğer, siz yetime, dula, kimsesize ikramda bulunmuyorsunuz. |
Ahmet Varol Meali |
Hayır. Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz. |
Ali Bulaç Meali |
Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hayır! (Alçaklık ve üstünlük, mal ile değildir.) Bilakis siz, yetimlere ikram etmiyorsunuz. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
17,18,19,20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Hayır, yetime karşı cömert davranmıyorsunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz. |
Diyanet Vakfı Meali |
17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz. * |
Edip Yüksel Meali |
Hayır! Doğrusu siz öksüze cömert davranmıyorsunuz? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hayır! (Siz) doğrusu yetime ikrâm etmiyorsunuz! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Hayır! (Rabbinin senin rızkını kısmasının sebebi) Yetime ikramlarda bulunmuyorsunuz. |
Kadri Çelik Meali |
Hayır! Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz. |
Mahmut Kısa Meali |
Hayır; Allah sonsuz lütuf, merhamet ve adâlet sahibidir fakat siz, ey nankörler, bunu hak edecek davranışlar yapmıyorsunuz; örneğin, yetime ikramda bulunmuyorsunuz! |
Mehmet Türk Meali |
Hayır! (Sakın böyle yapmayın!) Doğrusu siz, yetime ikram etmiyorsunuz. |
Muhammed Esed Meali |
Ama hayır, hayır, [ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:] siz yetime karşı cömert değilsiniz, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Asla! Bilakis siz yetime izzet ikram göstermiyorsunuz, |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz. |
Suat Yıldırım Meali |
Hayır! (Siz Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama, ) yetime değer vermezsiniz! |
Süleyman Ateş Meali |
Hayır, doğrusu siz (Allah'tan ikram bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikram etmiyorsunuz. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hayır, hayır… Siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz, |
Şaban Piriş Meali |
-Hayır, Yetime ikramda bulunmuyorsunuz. |
Ümit Şimşek Meali |
Hayır, siz yetime ikram etmiyorsunuz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz. |
M. Pickthall (English) |
Nay, but ye (for your part) honour not the orphan |
Yusuf Ali (English) |
Nay, nay! But ye(6121) honour not the orphans!* |