Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Doğrusu onlar, (böyle) hesaba çekileceklerini (hiç) ummuyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlar, cezalandırılma endişesi duymuyorlardı. |
Ahmet Varol Meali |
Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı. |
Ali Bulaç Meali |
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Çünkü onlar, hesap gününün geleceğini umut etmiyorlardı. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
24,25,26,27,28. Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. |
Diyanet Vakfı Meali |
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı. |
Edip Yüksel Meali |
Onlar bir hesap ummuyorlardı.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab |
Hasan Basri Çantay Meali |
Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı, |
Hayrat Neşriyat Meali |
Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar dünyada yaşarken hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı. |
Kadri Çelik Meali |
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı. |
Mahmut Kısa Meali |
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyor ve bunun doğal sonucu olarak, her türlü insânî ve ahlâkî sorumluluktan uzak bir hayat yaşıyorlardı. |
Mehmet Türk Meali |
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı. |
Muhammed Esed Meali |
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı. |
Suat Yıldırım Meali |
Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı). |
Süleyman Ateş Meali |
Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Çünkü hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı; |
Şaban Piriş Meali |
Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı. |
Ümit Şimşek Meali |
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı. |
M. Pickthall (English) |
For lo! they looked not for a reckoning; |
Yusuf Ali (English) |
For that they used not to fear any account (for their deeds),(5902)* |