Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve onun ardından İsrailoğullarına (şunları) söyledik: "O toprak (yurt) ta oturun (iman ve istikamet üzere durun), ahiret va’adi geldiği vakit ise hepinizi derleyip-toplayıp (hesabınızı göreceğiz) ." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde oturun, eğleşin, ahiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamanı çatınca hepinizi derleyip tapımıza getirirler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde rahatça oturun ve yaşayın, ahiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamanı çatınca, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz. |
Ahmet Tekin Meali |
Arkasından da İsrâiloğulları'na:
“O topraklarda siz oturun. Âhiret ve kıyametle ilgili vaat gerçekleştiği zaman hepinizi, mü'mini, kâfiri toplayıp bir araya getireceğiz.” dedik. |
Ahmet Varol Meali |
Onun ardından İsrailoğullarına dedik ki: "Bu yerde siz oturun. Ahiret vaadi geldiğinde hepinizi biraraya getiririz." |
Ali Bulaç Meali |
Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: 'O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Arkasından İsraîloğullarına şöyle dedik: Firavun'un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun. Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği zaman, onları da sizi de bir araya getireceğiz (Sonra aranızda hüküm vererek iyi ve kötü olanlarınızı ayıracağız). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ondan sonra İsrailoğullarına: “Yeryüzüne yerleşin, ikinci vaadimiz gelince, hepinizi bir yerde toplarız” dedik.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bundan sonra İsrâiloğulları'na, “Bu yerde siz oturunuz! Âhiret vaadi gerçekleşince, hepinizi karmakarışık bir topluluk olarak getiririz” dedik. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret günü gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sonra İsrailoğullarına: "Bu memlekette siz oturun, kıyamet koptuğunda hepinizi bir araya getiririz." dedik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Arkasından da İsrailoğullarına: «O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz» dedik. |
Edip Yüksel Meali |
Ondan sonra İsrail oğullarına, "Bu ülkede yerleşin. Verilen son söz geldiğinde sizi bir araya toplayacağız," dedik.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: "Firavun"un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği vakit, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Arkasından da Benî İsraîle dedik ki: haydin Arzda sâkin olun, sonra Âhıret va'di geldiği vakıt hepinizi dürüp bükerek getireceğiz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Arkasından da İsrâîl oğullarına (şöyle) dedik: (Haydin), o yerde siz oturun. Sonra âhiret va'di geldiği vakit onları da, sizi de bir araya getireceğiz». |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve onun ardından İsrâiloğullarına şöyle buyurduk: “(Fir'avun'un sizi çıkarmak istediği) bu yerde oturun; artık âhiret va'di (kıyâmet) geldiği zaman, hepinizi (sizi ve onları toplayıp) bir araya getireceğiz.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra İsrail oğullarına “Bu topraklar üzerine yerleşin. Bizim size vaat ettiğimiz son vaadimizin vakti gelince, sizi bir araya getireceğiz” demiştik. |
Kadri Çelik Meali |
Ve onun ardından İsrail oğullarına dedik ki: “O yerde (Filistin'de) oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi bir araya getiririz.” |
Mahmut Kısa Meali |
Ve ardından İsrail Oğulları’na, “Kudüs’tekibu bereketli yurda güven içinde yerleşin!” dedik, “Ama unutmayın; kıyâmet kopup da âhiret vaadinin zamanı gelince, hepinizi bir araya toplayacak ve bütün yaptıklarınızın hesabını soracağız.”
Ve işte, birçok Peygamber tarafından yüzyıllar öncesinden müjdelenen Son Elçi ve vahiy zincirinin son halkası ve zirvesi olan Kur’an geldi: |
Mehmet Türk Meali |
Ve ondan sonra da İsrâil oğullarına: “O yerde1 oturun, kıyamet (günü) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” dedik.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve sonra İsrailoğulları'na: “Şimdi artık yeryüzünde güvenlik içinde yerleşin” dedik, “fakat, [unutmayın ki,] Son Gün'e ilişkin söz gerçekleştiği zaman, karışık bir bütün[ün parçaları] olarak hepinizi bir araya getireceğiz!” 125 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken onların ardından İsrâiloğullarına “(Artık) yurd(unuz)a güvenlik içinde yerleşin!” dedik; “fakat âhirete ilişkin vaad gerçekleştiği zaman, sizi parçası olduğunuz (insanlıkla) bir araya getireceğimizi de (olup-bitmiş bir iş gibi kesin bilin)!”[2335]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve ondan sonra İsrailoğullarına dedi ki: «O yerde oturun, sonra ahiret vaadi gelince sizleri dürülüp toplanılmış bir halde (Mahşere) getireceğiz.» |
Suat Yıldırım Meali |
Bu olaydan sonra İsrailoğullarına da dedik ki: “Haydin, yerleşin size gösterilen yere! Ne zaman ki âhiret vâdesi gelir, işte o vakit hepinizi bir araya toplar, hakkınızda gereken hükmü veririz! ”* |
Süleyman Ateş Meali |
Onun ardından İsrail oğullarına: "O ülkede oturun, ahiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sonra İsrailoğullarına dedik ki “Bu topraklarda siz oturun. Ahiretin zamanı gelince sizi de derleyip bir araya getireceğiz.” |
Şaban Piriş Meali |
İsrailoğullarına: -Ülkede oturun, ahiret vaadi geldiği zaman hepinizi bir araya getireceğiz. dedik. |
Ümit Şimşek Meali |
Ondan sonra da İsrailoğullarına “Ülkeye yerleşin,” buyurduk. “Âhiretin vadesi geldiğinde, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bunun ardından, İsrailoğullarına şöyle dedik: "Şu toprakta oturun. Âhiret vaadi/ikinci vaat gelince, sizi toplayıp bir araya getireceğiz." |
M. Pickthall (English) |
And We said unto the Children of Israel after him: Dwell in the land; but when the promise of the Hereafter cometh to pass we shall bring you as a crowd gathered out of various nations.' |
Yusuf Ali (English) |
And We said thereafter to the Children of Israel, "Dwell securely in the land(2313) (of promise)": but when the second of the warnings came to pass, We gathered you together in a mingled crowd.(2314)* |