Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ey Nebim!) Eğer Biz Seni sağlamlaştırmasaydık (Hakk’ta sabit tutarak sahip çıkmasaydık), andolsun, (çeşitli hileler ve cazip tekliflerle gelen müşrik takımına) az bir şey (de olsa) onlara meyledip eğilim gösterecektin. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sana sebat etme kabiliyeti vermeseydik andolsun ki birazcık meyledecektin onlara. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Eğer senin imanına sebat vermemiş olsaydık, belki de az kalsın onlara biraz olsun eğilim gösterecektin. |
Ahmet Tekin Meali |
Eğer biz sana güven, ihtiyat, cesaret, güç ve sebat vermemiş olsaydık, neredeyse birazcık onlara meyledecektin. |
Ahmet Varol Meali |
Andolsun, eğer seni kararlı kılmasaydık, az da olsa onlara meyledecektin. |
Ali Bulaç Meali |
Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, sen onlara az bir şey meyledecektin. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Andolsun! Eğer sana kuvvet ve sebat vermiş olmasaydık, onlara az bir miktar meyletmeye yanaşacaktın. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Eğer seni sebatkâr kılmasaydık yani engellemeseydik, gerçekten neredeyse onlara birazcık meyledecektin. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Eğer senin imanını berkitmemiş (güçlendirmemiş) olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösterecektin. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sana sebat vermemiş olsaydık, and olsun ki, az da olsa onlara meyledecektin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin. |
Diyanet Vakfı Meali |
Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin. |
Edip Yüksel Meali |
Seni sağlamlaştırmasaydık, onlara neredeyse bir parça meyledecektin |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, nerdeyse sen onlara birazcık meyledecektin. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve eğer biz sana sebat vermemiş olsa idik sen onlara az bir şey meyledeyazdındı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Eğer sana sebat vermiş olmasaydık, andolsun ki, sen onlara (belki) biraz meyl edecekdin. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hâlbuki (biz) sana sebat vermemiş olsaydık, gerçekten nerede ise onlara az bir şey meyledecektin. (2)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Eğer biz seni desteklemeseydik, neredeyse az kaldı onların isteklerine uyacaktın. |
Kadri Çelik Meali |
Eğer biz seni sağlam kılmasaydık, kesinlikle sen onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin. |
Mahmut Kısa Meali |
Eğer seni çelik gibi bir iman ve kararlılık ile desteklememiş olsaydık, neredeyse onlara —az da olsa— eğilim gösterecektin. |
Mehmet Türk Meali |
Eğer Biz sana (hak yolda) direnme gücü vermemiş olsaydık, yemin olsun sen de onlara birazcık eğilim gösterecektin. |
Muhammed Esed Meali |
Eğer seni[n imanını] berkitmemiş olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösterecektin. 89 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Fakat Biz eğer kalbini iman üzere perçinlememiş olsaydık, belki o zaman birazcık olsun onlara eğilim göstermen mümkün olabilirdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve eğer Biz seni tesbit etmemiş olsa idik, az kaldı onlara biraz meyil edecek idin. |
Suat Yıldırım Meali |
Eğer sana sebat vermeseydik nerdeyse azıcık da olsa onlara meyledecektin. |
Süleyman Ateş Meali |
Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, onlara bir parça yanaşacaktın. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Eğer seni sağlamlaştırmasaydık, az da olsa onlara meyledecek gibi olurdun. |
Şaban Piriş Meali |
Eğer seni sağlam tutmamış olsaydık, az da olsa onlara meyledecektin. |
Ümit Şimşek Meali |
Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse sen de bir parça onlara meyledecektin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin. |
M. Pickthall (English) |
And if We had not made thee wholly firm thou mightest almost have inclined unto them a little. |
Yusuf Ali (English) |
And had We not given thee strength, thou wouldst nearly have inclined to them(2270) a little.* |