İsrâ Suresi 92. Ayet


Arapça

أَوْ تُسْقِطَ السَّمَاء كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفًا أَوْ تَأْتِيَ بِاللّهِ وَالْمَلآئِكَةِ قَبِيلاً


Türkçe Okunuşu

Ev tuskıtas semâe kemâ zeamte aleynâ kisefen ev te’tiye billâhi vel melâiketi kabîlâ(kabîlen).


Kelimeler

ev veya
tuskıta es semâe (sakata) semayı düşürürsün (düştü)
kemâ gibi
zeamte söylediğin, zanda bulunduğun
aleynâ bize
kisefen parça parça
ev veya
te'tiye getirirsin
billâhi (bi allâhi) Allah'a
vel melâiketi ve melekleri
kabîlen açıkça, karşımıza (mukabil)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli, ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza (şahit olarak) getirip (bizimle konuşturmalısın) .”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yahut umduğun gibi göğü, parçaparça üstümüze düşürmedikçe, yahut Allah'la melekleri karşımıza getirmedikçe.
Abdullah Parlıyan Meali Yahut da, tehdit edip durduğun gibi, göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe, yahut Allah'ı ve melekleri, bizimle yüzyüze getirmedikçe.
Ahmet Tekin Meali “Veya sana iman etmemiz için göğü kütleler halinde üzerimize indirmelisin. Yahut da, senin hak peygamber olduğuna şâhitlik etmek üzere, Allah'ı çıplak gözle görecek şekilde karşımıza çıkarmalısın, melekleri de grup grup önümüze getirmelisin.” dediler.
Ahmet Varol Meali Yahut ileri sürdüğün gibi göğü üzerimize parça parça düşürmeli veya Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin.
Ali Bulaç Meali 'Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin.'
Ali Fikri Yavuz Meali Yahud söyleyip zannettiğin gibi, semayı parça parça azab olarak üzerimize düşüresin, yahud Allah'ı ve melekleri söylediğine şâhid getiresin.
Bahaeddin Sağlam Meali Veya iddia ettiğin gibi göğü başımıza parça parça düşürmedikçe veya Allah ve melekleri gözümüzün önüne getirmedikçe,
Bayraktar Bayraklı Meali “Yahut, iddia ettiğin gibi üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah'ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.”
Cemal Külünkoğlu Meali “Veya iddia ettiğin gibi göğü parçalara ayırıp başımıza düşürmelisin ya da Allah'ı ve melekleri kefil (olarak karşımıza) çıkarmalısın.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Yahut da iddia ettiğin gibi, göğü tepemize parça parça düşürmeli, ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 90,91,92,93. Dediler ki: “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki: “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim.”
Diyanet Vakfı Meali «Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah'ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.»  *
Edip Yüksel Meali "Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut ALLAH'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Yahut söyleyip zannettiğin gibi, göğü başımıza parça parça düşüresin veya Allah'ı ve melekleri söylediğine şahit getiresin. "
Elmalılı Meali (Orjinal) Yâhud zu'mettiğin gibi üzerimize Semayı kıt'a kıt'a düşüresin, yâhud Allahı ve Melekleri kefil getiresin
Hasan Basri Çantay Meali «Yahud iddia etdiğin gibi gök yüzünü üstümüze parça parça düşüresin veya Allahı ve melekleri kefil getiresin».
Hayrat Neşriyat Meali “Yâhut iddiâ ettiğin gibi, göğü üzerimize parça parça düşürmelisin; veya Allah'ı ve melekleri (açıkça buna) kefîl olarak getirmelisin!”
İlyas Yorulmaz Meali “Yahut bize söylediğin gibi, göğü parça parça üzerimize indirmedikçe, veyahut ta Allah'ı ve melekleri karşımıza getirip dikmedikçe.”
Kadri Çelik Meali “Veya sandığın gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza (şahit olarak) getirmelisin.”
Mahmut Kısa Meali “Ya da iddia ettiğin gibi, bizi helâk etmek üzere göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe, yâhut Allah’ı ve melekleri senin Peygamberliğine şâhitlik etmeleri için, açıkça görebileceğimiz şekilde karşımıza getirmedikçe;”
Mehmet Türk Meali “Veya iddiâ ettiğin gibi, göğü tepemize parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin.”
Muhammed Esed Meali yahut, tehdit edip durduğun gibi, 108 göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe; yahut Allah'ı ve melekleri bizimle yüzyüze getirmedikçe;
Mustafa İslamoğlu Meali Ya da sürekli iddia ettiğin gibi göğü başımızda paralamalı[2330] ve nihayet Allah’ı ve melekleri getirip karşımıza dikmelisin.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Veya göğü zû'm ettiğin gibi üzerimize parça parça düşüresin veya Allah'ı ve melekleri âşikâre olarak karşımıza getiresin.»
Suat Yıldırım Meali Yahut iddia ettiğin gibi gökyüzünü parçalayıp üzerimize kısım kısım düşüresin, ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza getiresin de onlar senin söylediklerine şahitlik etsinler.
Süleyman Ateş Meali Yahut zannettiğin gibi üzerimize gökten parçalar düşürmelisin, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin (onlar senin doğru söylediğine şahidlik etmelidirler)!
Süleymaniye Vakfı Meali Ya da sandığın gibi gökyüzünü üstümüze parça parça düşürürsün. Allah’ı ve melekleri karşımıza getirsen de olur.
Şaban Piriş Meali Yahut iddia ettiğin gibi göğü üzerimize parça parça düşürmeli ya da karşımıza Allah'ı ve melekleri getirmelisin.
Ümit Şimşek Meali “Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten bir parça düşür. Veya Allah ile melekleri karşımıza getir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Yahut iddia ettiğin gibi göğü, parçalar halinde üzerimize düşürmelisin, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza dikmelisin."
M. Pickthall (English) Or thou cause the heaven to fall upon us piecemeal, as thou hast pretended, or bring Allah and the angels as a warrant;
Yusuf Ali (English) "Or thou cause the sky to fall in pieces, as thou sayest (will happen), against us;(2294) or thou bring Allah and the angels before (us) face to face;(2295)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları