Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Yemin olsun ki Biz bu Kur’an’da insanlar için (gerekli olan) her çeşit misali (ve manayı) beyan edip tekrarladık. Fakat insanların çoğu bu gerçekleri (anlamak ve araştırmaktanyüz çevirip ayak direterek), küfür (ve nankörlükte) ısrarcı davranmışlar (ve cehalette kalmışlar) dır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Andolsun ki bu Kur'an'da insanlara bütün örnekleri tekrartekrar anlattıksa da insanların çoğu kabul etmedi, ancak küfre kapıldı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Çünkü gerçekten de, biz bu Kur'ân'da her konuyu insanlığın yararı için, değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunmaktayız. Hal böyleyken insanların çoğu, inkâr ve nankörlükte ısrar edip dururlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Andolsun biz bu Kur'ân'da, insanların iyiliği, kurtuluşu için dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretini, değişik ifadelerle çok yönlü açıkladık. Yine de insanların çoğu Kur'ân'ı, Kurân'ın hükümlerini inkârda, nankörlükte ısrar ederler. |
Ahmet Varol Meali |
Andolsun, bu Kur'an'da insanlar için her tür örneği çeşitli şekillerde açıkladık. Ama insanların çoğu inkarda ayak diretti. |
Ali Bulaç Meali |
Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Yemin olsun ki, biz bu Kur'an'da insanlar için her çeşit mânayı tekrar ettik. Fakat insanların çoğu kabulden yüz çevirdi, ancak küfrü seçti. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Andolsun! Biz bu Kur’anda her örneği tekrar tekrar açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârcılıktan başka bir yolu kabul etmediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Muhakkak ki biz, bu Kur'ân'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan vazgeçmedi. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Andolsun ki, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler. * |
Edip Yüksel Meali |
Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkarda direniyor. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çeşitli misaller vermişizdir. Yine de insanların çoğu inkârlarında ısrar ederler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Celâlim hakkı için biz bu Kur'anda dillere dasitan olacak her ma'nâda türlü türlü ifadeler yaptık, yine nâsın ekserisi gâvurlukta ısrar ettiler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Şânıma andolsun ki biz bu Kur'anda insanlar için her ma'nâdan nice türlüsünü açıklamışızdır. İnsanlardan pek çoğu ise ille gâvurlukda ayak dirediler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şânım hakkı için, bu Kur'ân'da, insanlara her çeşit misâlden (ve ma'nâdan)muhtelif şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârdan başka bir şeyi kabûl etmediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz bu Kur'an da insanlar için ihtiyacı olan her türlü misali anlattık. Ama yinede insanların pek çoğu kabul etmemekte direniyor. |
Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. İnsanların çoğu ise ancak küfürde ayak direttiler. |
Mahmut Kısa Meali |
Bakın; Biz bu Kur’an’da, insanlara doğru yolu gösterecek bütün ibret verici, aydınlatıcı örnekleri ele alıp işledik; ne var ki, yine de insanların çoğu, inkârcı tavırlarında ısrarla diretiyor! Şöyle ki: |
Mehmet Türk Meali |
Yemin olsun Biz, bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde açıkladık ama insanların pek çoğu inkârda ısrar ettiler. |
Muhammed Esed Meali |
Çünkü, gerçekten de Biz bu Kur’an'da her konuyu insanlığın [yararı için] değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunuyoruz! 104 Hal böyleyken, yine de insanların çoğu inkarcı bir tavırdan başkasını benimsemekten inatla kaçınmaktadır. 105 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Doğrusu Biz bu Kur’an’da, (hakikati) insanlara her tür dolaylı anlatım tarzını kullanarak farklı açılardan açıklamışızdır.[2328] Buna rağmen insanların çoğunun yüz çevirmesi, kat be kat nankörlükten başka bir şey değildir.[2329]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Zât-ı Akdesim hakkı için ki, bu Kur'an'da nâs için her bir meselden muhtelif vecihler beyan ettik. Halbuki, nâsın ekserisi münkirler olarak kaçındılar. |
Suat Yıldırım Meali |
Bu Kur'ân'da Biz her türlü mânayı, insanlar için çeşitli tarzlarda tekrar tekrar açıkladık. Ama insanların çoğu inkârcılıkta ısrar ettiler. |
Süleyman Ateş Meali |
Andolsun biz bu Kur'an'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkarda direttiler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bu Kur’ân’da insanlara her örneği değişik şekillerde vermişizdir. Ama insanların çoğu, nankörlük dışında her şeye direnir[*].* |
Şaban Piriş Meali |
Bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği açıkladık, fakat, insanların çoğu küfürde direndi. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz bu Kur'ân'da insanlara her türlü mânâyı çeşitli misallerle açıkladık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan geri durmuyor. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler. |
M. Pickthall (English) |
And verity We have displayed for mankind in this Qur’an all kids or similitudes, but most of mankind refuse aught save disbelief. |
Yusuf Ali (English) |
And We have explained to man, in this Qur´an, every kind of similitude:(2290) yet the greater part of men refuse (to receive it) except with ingratitude!(2291)* |