Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hepsine ve herkese) Onlara da, bunlara da (dünya isteyenlere de, ahireti tercih edenlere de), Rabbin ihsanından bolca veririz. Zaten Rabbinin nimeti hiç kimseye yasaklanmış değildir. (Allah’ın ata ve ihsanı sınırsızdır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlara da, bunlara da, hepsine, Rabbinin lütuf ve ihsanından yardımda bulunuruz, bağışlar dururuz ve Rabbinin ihsanı, kimseden men edilmez. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz onları da, bunları da yani dünyayı isteyenleri de ahireti isteyenlerin de herbirini rızıklarımızla rızıklandırırız. Rabbinizin ihsanı sınırsızdır, kimseden yasaklanmış değildir. |
Ahmet Tekin Meali |
Hepsine, dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de, Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı, sınırlı ve kısıtlanmış değildir. |
Ahmet Varol Meali |
Onlara da bunlara da herbirine Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Ali Bulaç Meali |
Hepsine, onlara da, bunlara da Rabbinin ihsanından 'arttırarak-veririz.' Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Her birine: dünyayı isteyen şunlara da, ahireti isteyen bunlara da, Rabbinin dünyadaki ihsanından veririz. Rabbinin dünyadaki ihsan ve bahşişi hiç kimseden menedilmiş değildir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hepsine de; bunlara da, onlara da, Rabbinin ihsanından veririz, imdatlarına yetişiriz. Rabbinin verdiği rızık ve ihsan, kimseden engellenmiş değildir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Hepsine, bunlara da ötekilere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Rabbinin lütfundan her birine; (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) veririz. Rabbinin lütfu (kimseden) kısıtlanmış değildir (kim ne isterse ve ne için çalışırsa karşılığını alır). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onların ve bunların her birine Rabbinin nimetinden ulaştırırız. Esasen Rabbinin nimeti kimseye yasak kılınmış değildir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da veririz. Rabbinin lütfu (hiç kimseye) yasaklanmış değildir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Edip Yüksel Meali |
Hepsine, onlara da bunlara da, Rabbinin nimetlerinden ulaştırırız. Rabbinin nimetleri sınırlanmamıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hepsine; (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hepsine imdad ederiz: hem onlara hem onlara, mahzâ rabbının atâsından, rabbının atâsı yasak değildir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Her birine, onlara da, bunlara da Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Rabbinin vergisi (kimseden) men edilmiş değildir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Herbirine, onlara ve bunlara (dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de)Rabbinin ihsânından meded veririz. Rabbinin ihsânı ise (kimseye) yasaklanmış değildir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Rabbinin lütfu olan nimetlerini, yalnızca şunlara veya bunlar için değil, herkes için yeterince artırırız. Rabbinin nimetleri sınırlı değildir. |
Kadri Çelik Meali |
Hepsine; onlara da bunlara da, Rabbinin ihsanından artırarak veririz. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Mahmut Kısa Meali |
Dünyayı isteyen o azgınlara da, âhireti isteyen şufedâkâr insanlara da, hepsine Rabb’inin nîmetlerinden bol bol vermekteyiz. Çünkü Rabb’inin lütuf ve ihsânı, kullarından esirgenmiş değildir. |
Mehmet Türk Meali |
Hepsine (yani) onlara da ötekilere de1 Rabbinin ihsanından bol bol veririz. Hiç kimse, Rabbinin ihsanından asla mahrum edilmez.2* |
Muhammed Esed Meali |
Hepsine -bunlara da, ötekilere de- Rabbinin lütfundan ulaştırmaktayız; çünkü senin Rabbinin lütfu [insanların bir kısmıyla] sınırlı değildir. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Hepsine birden, -ötekilere de, berikilere de- senin Rabbinin lutfundan (bu dünyada zaten) ulaştırmaktayız:[2246] zira Rabbinin lutfu yalnız (bir kesime) tahsis edilmiş değildir.[2247]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hepsine, onlara da ve ötekilerine de Rabbin atasından imdat ederiz. Ve Rabbin atası men'edilmiş değildir. |
Suat Yıldırım Meali |
Hepsine, dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Süleyman Ateş Meali |
Hepsine onlara da, onlara da (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de, mü'minlere de, kafirlere de) Rabbinin vergisiden uzatırız. Rabbinin vergisi kesilmez.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bunlardan her birine; hem onlara hem de öbürlerine, Rabbinin ikramından da veririz. Rabbinin ikramı kısıtlanmış değildir. |
Şaban Piriş Meali |
Hepsine, hem onlara hem bunlara Rabbinin nimetlerinden veririz. Rabbinin bağışı kimseye yasak kılınmış değildir. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz onlara da, bunlara da Rabbinin lütfundan veririz. Rabbinin lütfu ise kısıtlanmış değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Rabbinin lütfundan nimetlerle hepsine uzanırız: Onlara da bunlara da. Rabbinin lütfu, kimse tarafından engellenemez/kısıtlanamaz. |
M. Pickthall (English) |
Each do We supply, both these and those, from the bounty of thy Lord. And the bounty of thy Lord can never be walled up. |
Yusuf Ali (English) |
Of the bounties of thy Lord We bestow freely on all- These as well as those: The bounties of thy Lord are not closed (to anyone).(2200)* |