İsrâ Suresi 16. Ayet


Arapça

وَإِذَا أَرَدْنَا أَن نُّهْلِكَ قَرْيَةً أَمَرْنَا مُتْرَفِيهَا فَفَسَقُواْ فِيهَا فَحَقَّ عَلَيْهَا الْقَوْلُ فَدَمَّرْنَاهَا تَدْمِيرًا


Türkçe Okunuşu

Ve izâ erednâ en nuhlike karyeten emernâ mutrafîhâ fe fesekû fîhâ fe hakka aleyhel kavlu fe demmernâhâ tedmîrâ(tedmîren).


Kelimeler

ve izâ ve o zaman, olunca
erednâ istedik
en nuhlike helâk etmeyi
karyeten bir şehir (halkı)
emernâ emrettik
mutrafî-hâ (etrefe) onun refah içinde olan ileri gelenleri, zenginleri (her istediği verildi)
fe o zaman, böylece
fesekû fasık oldular
fî-hâ orada
fe o zaman, böylece
hakka hak, gerçek, bihakkın, tam gerektiği gibi
aleyhâ onun üzerinde
el kavlu söz
fe o zaman, böylece
demmernâ-hâ onu dumura uğrattık, helâk ettik
tedmîren dumura uğratarak (malını, canını, evlâdını yok ederek)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Biz bir ülkeyi (ve düzeni) helak etmek (ve çökertmek)  istediğimiz   zaman, oranın “mütref”lerine (yani; haksız ve hesapsız nimet ve servetle şaşıran ve devlet imkânlarıyla   şımaran, ülkenin ileri gelen kimselerine) emrederiz (onlara fırsat veririz) ki, orada her türlü   fısku fesadı (haksızlık ve hayâsızlığı) yapsınlar... Böylece orası için (azap ve helak) sözümüz hak olur. Biz de o (diyarı ve düzeni) darmadağın edip (yerin dibine batırırız).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bir şehri helak etmek istersek ileri gelenlerine emrimizi tebliğ ederiz, buyruktan çıkar, orada isyana koyulurlar da azabı hak ederler, biz de onları tamamıyla helak eder, orasını yerle yeksan ederiz.
Abdullah Parlıyan Meali Bir memleketi yok etmek istediğimiz zaman, o toplumun refaha gömülmüş seçkinlerine, zenginlikten şımarmış elebaşlarına son uyarılarımızı iletiriz veya o şımarmış elebaşlarını komuta makamına getiririz, eğer onlar günahkarca yaşamaya devam ederlerse o zaman üzerlerine azap ile ilgili hüküm gerçekleşir de, artık orayı yıkıp yerle bir ederiz.
Ahmet Tekin Meali Biz bir memleketi helâk etmek istediğimiz zaman, varlıklı şımarıklarını idareci yapar, iktidara getiririz. İlâhi-İslâmî emirleri uygulamayı emrettiğimiz halde, onlar orada, doğru ve mantıklı düşünmeyi terkederler, hak dine itaat dışına çıkarlar, günah, isyan, inkâr bataklığına dalarlar. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için, o memleket halkı gerekçeli olarak cezaya müstehak olur. Biz de orayı darmadağın ederiz.
Ahmet Varol Meali Biz bir kenti helak etmek istediğimizde oranın varlıklılarına emrederiz. Onlar da (emirlerimize uymayıp) orada bozgunculuk çıkarırlar. Bunun üzerine artık söz hak olur ve orayı darmadağın ederiz.
Ali Bulaç Meali Bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz.
Ali Fikri Yavuz Meali Bir memleketi helâk etmek istediğimiz zaman, o memleketin zevke düşkün öncülerine Peygamberlerinin diliyle itaat emrederiz. Onlar, orada boyun eğmezler, itaat etmezler. Artık o memleket üzerine hüküm gerçekleşmiştir. İşte o memleketi kökünden helâk eder de ederiz...
Bahaeddin Sağlam Meali Biz bir şehri helak etmek istediğimiz zaman, önce zengin azgınlarına itaat etmelerini emrederiz. Onlar o şehrin içinde, emrimizin dışına çıkıp azgınlıklarına devam ederler. İlahî yasa, onlar hakkında tahakkuk eder, Biz de onları yerle bir ederiz.
Bayraktar Bayraklı Meali Bir toplumu yok etmek istediğimizde, onların refaha gömülmüş seçkinlerine son uyarılarımızı iletiriz ve onlar eğer günahkârca yaşamaya devam ederlerse cezalandırıcı yargı artık o toplum için kaçınılmaz olur ve biz de onu darmadağın ederiz.
Cemal Külünkoğlu Meali Biz bir memleketi (yaptıkları yüzünden) helâk etmek istediğimiz zaman, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de kötülüğe dalarlar. Böylece o memleket hakkındaki cezalandırma hükmü kesinleşir. Biz de orayı yerle bir ederiz
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bir şehri yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklarına yola gelmelerini emrederiz, ama onlar yoldan çıkarlar. Artık o şehir yok olmayı hakeder. Biz de onu yerle bir ederiz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de[312] onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.*
Diyanet Vakfı Meali Bir ülkeyi helâk etmek istediğimizde, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o ülke, helâke müstahak olur; biz de orayı darmadağın ederiz.  *
Edip Yüksel Meali Biz bir toplumu yok etmek istediğimiz zaman onun ileri gelen varlıklılarının orada kötülük yapmasına izin veririz. Böylece o topluma verilmiş söz gerçekleşir ve onu yerle bir ederiz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bir memleketi helâk etmek murad ettiğimiz vakıt ise onun devletlerine (itaat) emrederiz, onlar itaat etmez de orada fısk yaparlar, bunun üzerine o memleket aleyhine huküm, hakkolur artık onu tedmir eder de ederiz
Hasan Basri Çantay Meali Bir memleketi helak etmek dilediğimiz vakit onun ni'met ve refahdan şımarmış elebaşılarına emrederiz de orada (bu emre rağmen) itaatden çıkarlar. Artık o (memlekete) karşı söz (azâb) hak olmuşdur. İşte biz onu artık kökünden mahv-ü helak etmişizdir.
Hayrat Neşriyat Meali Ve (biz) bir şehri (isyanları yüzünden) helâk etmek istediğimiz zaman, oranın şımarık ileri gelenlerine (Allah'a itâat etmelerini) emrederiz de (onlar) orada (emrimize)isyân ederler;(3) böylece oraya (azab) söz(ü) hak olur; artık (biz de) orayı tamâmen mahvederek helâk ederiz.*
İlyas Yorulmaz Meali Biz bir kasabayı yok etmek istediğimiz zaman, o kasabanın önde gelenlerine, o beldeyi fesat yuvası haline getirmelini emrederiz. O zaman, bozgunculuk yapanlara karşı, vaat ettiğimiz azap onların üzerine hak olur. Sonrada o toplumu darma dağın ederiz.
Kadri Çelik Meali Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun nimet içinde yüzen şımarıklarına (her türlü nimetlerin verilmesini) emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz (azap) kesinleşir de onu tümüyle helak ederiz.
Mahmut Kısa Meali Biz bir ülkeyi helâk etmek istediğimiz zaman, oranın ileri gelen lider ve yöneticilerine gönderdiğimiz Elçi ve Kitap aracılığıyla, zulüm ve haksızlıktan vazgeçip ilâhî yasalara itaat etmelerini emrederiz fakat onlar buna rağmen orada günah işlemeye ısrarla devam ederler ve halk da onları desteklerse, işte o zaman azâbı hak ederler; biz de onları en ağır biçimde cezalandırıp yok ederiz.
Mehmet Türk Meali Biz, bir ülkeyi helâk etmek istersek, oranın en şerlilerini onlara lider yaparız,1 onlar da orada bozgunculuk yaparlar. Böylece o ülke helâk olmayı hak eder, Biz de orayı hemen helâk ederiz.*
Muhammed Esed Meali Ama bir toplumu yok etmeyi irade ettiğimiz zaman o toplumun refaha gömülmüş 21 seçkinlerine son uyarı(ları)mızı 22 iletiriz; ve [eğer] onlar günahkarca yaşamaya devam ederler[se], cezalandırıcı yargı artık o toplum için kaçınılmaz olur; ve Biz de onu darmadağın ederiz.
Mustafa İslamoğlu Meali Biz bir toplumun helâkini dilediğimiz zaman (bilin ki süreç şöyle gelişmiştir: önce) o toplumun refah içinde şımarmış seçkinlerini yönetici yaparız;[2241] buna rağmen onlar orada kötülük işlemeyi sürdürürlerse, artık onlar aleyhindeki hüküm kesinleşir: bunun ardından Biz de orayı yerle bir ederiz.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve Biz bir beldeyi helâk etmek murad edince onun devlet sahiplerine (hakka itaat etmelerini) emrederiz. Onlar ise orada fısk (ve fücurda) bulunmuş olurlar. Artık o beldenin üzerine söz (helâkları hakkındaki hüküm) hak olmuş olur. İmdi onu (o beldeyi) tamamen helâk ile helâk etmiş oluruz.
Suat Yıldırım Meali Herhangi bir beldeyi imha etmek istediğimizde oranın lüks içinde yaşayan şımarıklarına iyilikleri emrederiz. Buna rağmen onlar dinlemez, fısk-u fücura devam ederler. Bu sebeple, orası hakkında cezalandırma hükmü kesinleşir. Biz de orayı yerle bir ederiz. {KM, İşaya 6, 9-13; Hezekiel 18. bölüm}
Süleyman Ateş Meali Biz bir kenti helak etmek istediğimiz zaman onun varlıklılarına emrederiz, orada kötü işler yaparlar, böylece o ülkeye (azab) karar(ı) gerekli olur, biz de orayı darmadağın ederiz.*
Süleymaniye Vakfı Meali Bir kenti yaşanmaz hale getirmek istersek önce oranın ileri gelenlerine emirlerimizi ulaştırırız. Onlar, orada yoldan çıkarlar ve cezanın şartları olgunlaşır[*]. Sonra orayı yerle bir ederiz.*
Şaban Piriş Meali Bir ülkeyi yok etmeyi dilediğimizde oranın ileri gelenlerine emir veririz. Onlar ise emrimizden dışarı çıkarlar. Hüküm onların aleyhinde gerçekleşir. Orayı yerle bir ederiz.
Ümit Şimşek Meali Biz bir kavmi helâk etmeyi murad ettiğimizde, oranın refah şımarıklarına emirlerimizi bildiririz; onlar ise itaatten çıkarlar. Böylece azap sözü hak olur ve o beldeyi yerle bir ederiz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz.
M. Pickthall (English) And when We would destroy a township We send commandment to its folk who live at ease, and afterward they commit abomination therein, and so the Word (of doom) hath effect for it, and We annihilate it with complete annihilation.
Yusuf Ali (English) When We decide to destroy a population, We (first) send a definite order to those among them who are given the good things of this life(2192) and yet transgress; so that the word is proved true(2193) against them: then (it is) We destroy them utterly.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları